Aktüel Yorum

Aşkın Kökeni

Nedir aşk? Dünyanın toplamı mı? Bunu tanımlamak zor mu?

Mitolojide pek çok aşk yaşanılmış. Kafkas Nart mitolojilerinde Seteney-Tlepş aşkı, Anadolu’da Apollon-Defne aşkı, Mezopotamya Temmuzi-İştar aşkı. Mitoloji kadınlarında zarafet, incelik, kibarlık… Üç sütun. Gök yüzüne yükselen bir duruş. Mitolojiye göre Apollon ile Defne aşkı ilginç. Defne güzeller güzeli bir kız. Dağların anası. Kır çiçeği. Altın sarısı saçlarıyla bir peri. Kendini mitoloji kahramanı Gaia’ya adamış. Başka erkeklerden kaçınmış hep. Ondan başkasına varmak istememiş. Ancak Gaia’dan başka Apollon’da, Defne’ye aşık olmuş.

Bir gün Defne:

Dağlarda, ormanlarda dolaşırken Apollon ona saldırmış.

Defne kaçtıkça Apollon kovalamış. Ayda parlayan saçlarıyla hırçın, asi ve asil bir tay gibi gemlenmek istemeyen Defne, iki bin beş yüz dağ çiçeği ile beslenen ürkek bir ceylan gibi vurmuş kendini dağ zirvelerine. Sonuçta Defne’yi Apollon kolları arasına almış. Defne, babası Irmak’tan kendisini Apollon’dan kurtarmasını istemiş. Babası Irmak doğa üstü bir güçle Defne’ye yardım etmiş. Defne, Apollon’un kolları arasında birden bire ağaca dönüşmüş. Bir ağaç olmuş. Böylece bakireliğini, masumiyetini ve ulaşılmazlığını korumuş. Bir simge olmuş. Aşkta kaçma-kovalama böyle başlamış. Demek ki aşk bazen mutluluğu yakalayamayabilir!

Ya Nart mitolojisinde Seteney? Bir gün bahçesinde elinde gergef oya işliyorken, sevgilisinin dağda devlerle savaşa tutuştuğu haberini almış. Elindeki gergefi atmış, atlamış bahçe çitinden. Koşmuş yardımına. Atlarken ayaklarına bahçenin dikenleri batmış. Topukları kanamış. Akan kanlar bahçedeki beyaz güllere bulaşmış. Ve anında bütün beyaz güller kırmızıya dönüşmüş.

Belki sevgiyi hassas, duyarlı, incinmeyen, incitmeyen kılan; ona gül sen gül, gülsün sen gül, ben sana gül derim, gülden ağır demem dedirten bu muydu? Öyleyse sevgiye, sevgiliye ulaşmak neydi? Sevgiliye ulaşmak aşkı sıradanlaştırır mı? Aşk üzerine pek çok şair pek çok şiir yazmış. Fuzili, Nedim, Karacaoğlan dünün ve günümüzün şairlerinin aşk şiirleri.

Aşk olgusu insanda beş başlıkta toplanmış:

1-Egoist (bencil) aşk.

Mitolojide tüm zamanların en yakışıklı olanı Narkissos (Nergis) adlı kahramandır. Narkissos (Nergis) aşkı nasıl bir aşktı? Mitolojide Nergis sadece kendisini sevmiş, kendisine aşık olmuş. Kendisinden başkasını beğenmiş. Kendine dönük, başı aşağıya doğru bakan şekliyle bir çiçek olan Nergis çiçeğine mitolojide Lotus da denilmektedir. Narkissos (Nergis) içeriye dönük, dışarıya kapalı psikolojik bir durumun simgesi olarak kabul edilmektedir. İletimsiz ve kendini seven, kendine hayran olan bu durum Narsizm olarak adlandırılmaktadır. Narsist aşkta, sevginin öznesi de, nesnesi de kendisidir. Yani o egodur. Ego “ben”dir, “ben” yalandır. Yalan “ben”dir. İkisi de kimliksizdir. Nergis, göl kenarında suya yansıyan şekliyle kendi “ben”liğine aşık olmuş, kendisini seyrederken, kendisinden geçmiş, bayılarak suya düşmüş. Bu bayılma süreç içerisinde insanlık tarafından tıpta Nergis’ten, Narkoz’a dönüşerek bu adı almıştır. Narkozla bayıltıcı anlamının kökeni bu egoist, bencil aşktan kaynaklanmaktadır.

2-Doğa aşkı var!

Doğanın, tabiatın güzelliği, onun varlığının estetik güzelliğine konu olmasıdır. Doğal yapının insandaki uyumunun insandaki sevgisi, aşkıdır. Doğa, insan aşkı ile doğa insan merkezli sevginin bütünüdür. Doğada her nesnenin bir canı, bir hakkı vardır.

3-İnsanda ki Platonik aşk?

Adını filozof Platon’dan (Eflatun’dan) almıştır. Platon’a göre asıl gerçekler dünyası içinde yaşadığımız dünya değildir. İnsan hayal, düş yoluyla bu dünyanın içinde yaşamaktadır. Buna düşüncede, ide de yaşanılır anlamlar yüklenmiştir. Yani Platonik aşk gerçekliği, karşılığı olmayan aşk demektir. Yaşanılmayan, düşüncede kalan aşk. Sevdiğine, sevdiğini söyleyemeyen, karşılık bulmayan aşk.

4-İlahi aşk!

Sevginin doğa üstü, doğa dışı yönelişi. Sevgi duyulan varlığın insan duyuları yoluyla anlaşılabilmesi. Hakk’ın varlığa duyulan aşk. Varlığın birliğini taşımak. “Vahdet-i vücut” aşkı. Kendisinden kaynaklı olan aşk. Tanrı aşkı. Anadolu Alevi/Kızılbaş inancında Yunus’un, Mevlana’nın, Hacı Bektaşi Veli’nin yani temel dayanağında Hallacı Mansur’un aşkı: Enel hak! İçselleştirme. Onda buluşma, onda kavuşma, onda erime, onda yok olma gibi! Abdal Musa Aşkı, Sarısaltık, Ağuiçen, Kureş, Bava Düzgün aşkı.

5-İnsani aşk…

Toplumsal yaşamda iki insanın birbirlerine duydukları sevgi. Birbirlerini karşılıklı olarak isteme hali. Birbirlerinden haberli iki varlığın aşkı, sevgisi.

Aşk ile canlar aşk ile…

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.