Aktüel Yorum

Seçim sonuçları ve bölgesel gelişmeler!

Yaklaşık iki aydır seçimleri konuşuyoruz; 24 Haziran Başkanlık ve milletvekili seçimleri neredeyse bütün gündemimizi belirledi. Seçimler hem bundan sonra kimin Türkiye’yi yöneteceğini ortaya çıkardı; hem de Türk seçmeninin nasıl bir sosyal psikoloji ile sandığa gittiğini görmemizi sağladı.

Hepimiz nasıl bir ülkede ve kimlerle birlikte yaşadığımızı artık daha fazla biliyoruz!

HDP’nin seçim barajını rahatlıkla aşması; bütün bölgesel ve küresel güçlerin Türkiye ve bölge planlamalarında mutlaka bir yere not edilmiştir.

Bütün zorlamalara ve engellemelere rağmen HDP’nin her defasında daha çok Kürt halkına dayanarak yüzde 10 seçim barajını geçmesi sadece Türkiye’de değil, diğer dört parçada da Kürtlerin pozisyonu güçlendirici bir faktör oldu.

Erdoğan’ın ısrarla HDP’yi baraj altı bırakın çağrısı karşılık bulsaydı; bu gelişmenin mutlaka AKP ve Erdoğan’ın kendisine de çok faydası olurdu; ama bunu sadece Erdoğan ve AKP’nin seçim başarısı için yapılmış bir çağrı olarak görmemek gerekir.

Eğer Erdoğan’ın dediği olsa ve HDP gerçekten baraj altı kalsaydı; Türkiye bunu bütün uluslararası platformlarda Kürtlere karşı kullanırdı. Yıllarca “Kürt vatandaşlarımızın da en büyük temsilcisi biziz!” yalanını bütün dünyaya satan Erdoğan ve AKP bu seçim sonuçlarıyla artık aynı yalanı kimseye anlatamaz. Kürtler bütün zorluklara rağmen yüzde on barajına takılmayarak ülkelerine ve özgürlüklerine her koşulda sahip çıkacaklarını bütün dünyaya gösterdiler…

Muhakkak Türkiyeli yoldaşları da onlara yardımcı oldu; ama Kürtler de Türkiye’de demokrasi mücadelesine hem içerik olarak hem de kitlesel destek verdiler. Muhakkak “ne oldu; neden oldu, nasıl oldu?” gibi soruları bundan sonrası için sormalı ve bu soruların cevabını aramalıyız; ama asla buraya takılıp kalmamalıyız.

24 Haziran sonrası başka bir döneme girdiğimiz kesin, bu zamana kadar yaşadıklarımızdan farklı şeyler yaşayacağız; çok büyük ihtimalle hayat bütün muhalifler için daha zor olacak; fakat bu kimseyi asla yılgınlığa düşürmemeli.

Türkiye’de ve Ortadoğu’da neyseki kuvvetli bir özgürlük iradesi ve onun uzun yıllar içerisinde yarattığı güçlü bir mücadele geleneği var. Bu seçimlerin muhakkak çok yönlü değerlendirilmesi gerekiyor: “Erdoğan şaibeli bir seçimle yeniden iktidar oldu!” bu doğru; ama bu saptama seçimlerde ortaya çıkan durumun sadece bir yönüne ışık tutuyor.

24 Haziran seçimleri sadece Türkiye içi iktidar ilişkileri açısından değil; bölgesel dengeler açısından da çok önemliydi. Bu sonuçlar Türkiye’nin bundan sonra başta Suriye olmak üzere bütün bölgesel siyasetini de belirleyecek.

Türkiye içerde sıkışıyor; hem mevcut sorunları çözebilecek siyaset alanı daralıyor; hem de iktidar derinleşerek devam edeceği şimdiden bilinen ekonomik ve onun tetikleyeceği sosyal krizleri çözecek mali araçlardan yoksun.

Bütün bunlara ek olarak İran/ABD gerilimi giderek tırmanıyor, ABD şimdiden bütün müttefiklerine İran’dan; Petrol ve Gaz almama çağrısı yaptı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise “İran’ın petrol ihraç etmesinin önüne geçildiği takdirde başka ülkeler de petrol ihraç edemez!” diyerek; olası bir ambargo durumunda İran’ın Basra Körfezini kapatacağı tehdidinde bulundu.

Bunun bir adım sonrası ambargo ve eğer ABD İran’ı sıkıştırma konusunda ısrarcı olursa; ki olacak gibi gözüküyor, ikinci adımı da tıpkı Suriye’de olduğu gibi başka ülkelerinde dahil olduğu bölgesel bir çatışma olacak. Bütün bu gelişmeler kuşkusuz Türkiye ve Kürtlere doğrudan yansıyacak.

Kürtler ve demokrasi güçleri 24 Haziran seçimlerinin ortaya çıkardığı yeni rejimi ve onun yarattığı Türkiye sosyolojisini hızla çözümlemeli ve kendini vakit kaybetmeden yeni döneme hazırlamalıdır.

Muhakkak kolay şeyler yaşamayacağız; ama etrafımızda yaşadıklarımızı doğru okur ve gereğini yaparsak bütün bu zor gelişmeler bize yeni olanaklar da sunabilir, buna hazır olmalıyız!

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu