Aktüel Dünya

Film kısa mesele uzun

NECLA DEMİR / MA / İSTANBUL

Kürtçe üzerindeki baskılara dikkat çekmek amacıyla Yönetmen Boğaç Uzun “Bizin” (Keçi) isimli kısa film çekti. Online olarak ilk gösterimi İnternational Filminute Film Festivali’nde gerçekleşen Bizin, 1’inci Jüri Özel Ödülü ile ödüllendirildi. 37’nci İstanbul Film Festivali’nde ise yaklaşık 300 filmin arasından ilk 12’ye giren Bizin, festivalin “Ulusal Kısa Film Yarışma” bölümünde yarışacak. Normalde 15 dakika olan ama yönetmen tarafından 1 dakikaya indirgenen Bizin, bu zamana kadar İstanbul Film Festivali’nde yarışacak en kısa film unvanını da aldı.

Çekimleri Mardin’de gerçekleştirilen film, 15 Nisan’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda gösterilecek. Haziran ayında da Amerika’da düzenlenen İnternational Scout Film Festivali’nde “Uluslararası Kısa Film Yarışması” bölümünde yarışacak.

Bizin’in hikayesi

Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi olan Yönetmen Boğaç Uzun, Bizin’in hikayesini anlattı.

Uzun, annesinin Kürt, babasının Karadenizli Türk, kendisinin ise İstanbul’da doğup büyüdüğünü söyledi.

Türkçe ve Kürtçe konuşulan bir evde büyüdüğünü anlatan Uzun, Ben de onlardan duyduğum kadarıyla Kürtçe öğrenmeye çalışıyorum. Şu an konuşamıyorum; ama anlıyorum. Böyle bir ailede büyüyünce kim nerede, ne yapıyor, neden böyle şeyler oluyor ister istemez sorguluyorsun. Filmin hikayesi buradan çıktı” diye konuştu.

Yüksek bir bütçeye film yapmak istemediğini ve daha çekirdek bir ekiple çok fazla insana temas etmek istediğini belirten Uzun, “Çok farklı kesimlerden insanlar bu filmi görsün istiyorum. Bizin’in bir dakikalık kısa ama uzun bir etkisi var” dedi.

Kendisinin aidiyet problemlerini sorgulaması açısından anadil hakkında son derece meraklı olduğunu Uzun, şu ifadelerle dile getirdi: ”Etnik kökenimden kaynaklı Kürtçe diline ve Kürt ulusuna yönelik bir bağım var. Bunu asla inkar edemem. Sorulan soruların sinemaya yansımış hali olarak da Bizin ortaya çıktı.


Neden keçi?

”Filmde oynayan 3’üncü sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Melek’in ‘keçi’ yazarken telaffuzda zorlandığını; ancak Bizina min (Keçim) dediği anda sözcüğün ağzına oturdu.

Melek yeni Türkçe öğrenen 3’üncü sınıf öğrencisi. Çekim sürecinde Melek ile Türkçe iletişim kurmaya çalışıyorum ama Melek Türkçe’yi yeni öğreniyor. Benimle Türkçe konuştuğunu zannediyordu ama benimle hep Kürtçe konuştu. Bunun farkında değildi. Ben de onun konuştuklarını anlıyorum ama Kürtçe cevap veremiyorum ya, Türkçe konuşuyordum. Bir hafta boyunca böyle bir sirkülasyonun içindeydik. Bir kere bile birbirimizi anlamadığımız yer olmadı.

Çocukların Türkçe derslerine girdik; fakat çocuklar kendi anadillerinde konuşup eğitim görmek istiyor. Bizim gibi buradan söyleyemiyorlar ama onlar kendilerine bir ket vuruyor. Türkçe konuştuklarını düşünüyorlar ama Kürtçe konuşuyorlar derste. Anadil meselesi talep edilecek bir şey değil. Bu zaten olması gereken bir şey.

15 Nisan günü 37. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde gösterilecek. Herkesi bekliyoruz. Bir de gösterimde bir sürprizimiz olacak. Melek ilk defa kendi filmini sinema salonunda izleyecek. Öte yandan Mardin’de ve orada yer alan kafelerde de filmi halkla birlikte izlemek için bir planımız var.”


Reşeba galası Köln’de

DAİŞ’in Şengal’i işgal etmesinin ardından Êzîdî halkının uğradığı katliam sürecinin sinemaya aktarıldığı ilk film olan Reşeba’nın  (Karanlık Rüzgar) galası 4 Nisan’da Almanya’nın Köln kentinde yapılıyor.

Filmin yönetmeni Hassan Hussein. Filmin senaryosunu Hüssein filmin yapımcılığını da üstlenen Mehmet Aktaş’la birlikte yazmış. Film, 90. Akademi Ödülleri’nde Irak’ın Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü’ne aday adayı olarak seçilmişti.

Nişanlandıktan kısa bir süre sonra, Reko (Rekish Shahbaz) ve Pero (Dimen Zandi) köylerine DAİŞ saldırır. Köyde yaşayanların çoğu öldürülür. Pero ve köyün diğer genç kadın ve kızları teröristler tarafından kaçırılarak köle pazarında satılırlar. Cemaatindeki tüm uyarılara rağmen Reko, nişanlısını umutsuzca aramaya başlar. Pero’nun kendi halkının arasına dönüşü çok sancılı ve zordur: Çünkü geleneklerine çok bağlı olan Êzîdî topluluğundaki herkes onun acısını anlamaz.

Irak, Almanya, Suriye ve Katar ortak yapımı olan filmin Almanya galası 4 Nisan’da Köln’de FilmForum’da yapılıyor.

KÖLN

EB / Aktüelsanat

portal için içerik derleyici
Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.