
30 ülkede grev kararı
Dünyanın 30 ülkesinde kadınlar, 8 Mart’ta, kadınlara yönelik neo liberal saldırılara karşı çok yönlü taleplerle greve gidiyor. Dünya çapında yüzde 99’luk feminizm kucaklaşmasının ilham kaynağı, kadın katliamlarına karşı yürüyen Arjantin koalisyonu Ni Una Menos’ (Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz) oldu. Arjantinli kadınların 8 Mart’ta grev önerisine 30’dan fazla ülke katıldı. Bunlar arasında Almanya, Rusya, İsrail, Güney Kore, Meksika, Amerika gibi ülkeler de bulunuyor.
İtalya’da 8 Mart öncesi zirve
İtalya’nın Bologna kentinde 500 kadın örgütü temsilcilerinden oluşan yaklaşık 2 bin kadın, 8 Mart grevini planlamak üzere zirve gerçekleştirdi. 4 ve 5 Şubat tarihlerinde Bologna Üniversitesinde düzenlenen toplantıya çok sayıda feminist kolektifin yanısıra araştırmacı, sendikacı, politikacı, öğrenci örgütleri ve gazeteci katıldı.
Toplantıda yasama ve hukuk; emek ve refah; çeşitlilik, cinsel ve duygusal eğitim; toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve bir önleme aracı olarak mücadele; göçmen feminizmi; hareketlerde cinsiyetçilik; cinsel haklar ve üreme sağlığı; medyada şiddet ve şiddetten kurtulma yolları gibi 8 tematik grup oluşturularak çalıştaylar düzenleme kararı alındı. Kadınlar yol haritasının ilk ayağı olarak da ‚Üretimi ve Üremeyi Durdurma‘ şiarıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde dünyanın farklı ülkeleriyle eş zamanlı olarak 24 saat boyunca greve gidecek.
Grevin rengi mor ve siyah
Zirveye katılan ve kendisi de bir çalışma masasında görev alan Sara Di Pietro, 2007’den beri ilk kez bu yoğunlukta kadın kurumunun bir araya gelerek, bir ortaklaşmaya gittiğini söyledi. Kadınların 8 Mart’ta mor ve siyah renkli giysilerle greve destek vereceğini gazetemize açıklayan Di Pietro, “O gün kadınlar işe gitmeyecek, temizlik, alışveriş yapmayacak. Güne destek vermek için siyah ve mor renkli elbiseler giyecek. Arjantinli kadınlar kadın katliamlarını protesto etmek için siyah renk giyme kararı aldı, biz de hem onlara destek vermek için siyah, kadın rengini temsil etmek için de mor renkte elbiseler giyeceğiz.
8 Mart’ta kadınlar olarak gülüşümüzden, neşemizden, hayatımızdan, direnişimizden vazgeçmeyeceğiz. Çünkü kapitalist sistem kadına sadece çalışmayı ve boyun eğmeyi dayatıyor. Biz buna hayır diyoruz. 8 Mart birlik olma, kadın rengini katma günüdür.”
Grev dışında yaygın eylemlilikler
İtalya’da genel grev dışında da eylemler yapılacak. Başta Roma, Torino, Bologna, Milano, Palermo, Padova olmak üzere birçok kentte yürüyüş, mitingler düzenlenecek. 26 Nisan günü bir zirve daha yapılacak.
Kürt ve Arjantinli kadınlarla ortak feminist hareket kurma hedefi
Çalışmalarının 8 Mart ile sınırlı kalmayacağının altını çizen Sara Di Pietro, Kürt ve Arjantinli kadınlarla ortak bir feminist hareket kurmak istediklerini, bu ortaklaşma ile kadınlar arasında dayanışmayı güçlendirmeyi amaçladıklarını kaydetti.
ABD’li solcu feministlerden çağrı
Angela Davis, Nancy Fraser, Cinzia Arruzza gibi önde gelen aktivist ve akademisyenler 8 Mart için grev çağrısı yaptı. Açıklamada, Latin Amerika ve diğer ülkelerden gelen kadın örgütlerinin grev çağrısına destek verildiği belirtildi.
21 Ocak’ta Amerika kentleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde gerçekleştirilen kadın yürüyüşünün feminist hareketler için yeni bir başlangıç olabileceğine işaret edilen açıklamada, “Trump’ın homofobik, kadın düşmanı, agresif ve faşist politikalarına karşı durmak yetmiyor. Aynı zamanda toplumsal refaha ve işçi haklarına yönelik neoliberal saldırılara da cevap olmalıyız “ ifadeleri kullanıldı.
Yüzde 99’luk bir feminizm kucaklaşması
Kadınların yaşam koşullarının finansallaşma ve kapitalist küreselleşme nedeniyle son 30 yılda giderek kötüleştiğine dikkat çekilen açıklamada, seferberlik için kadına dair birçok konu bulunduğu belirtildi ve bunun için ’Feminizm yüzde 99 olmalı’ denildi.
Açıklamada, Latin Amerika’daki erkek şiddetine karşı yapılan gösterilerden Polonya’da kürtaj hakkı, Güney Kore ve İrlanda’da üreme hakları için yapılan gösterilere ve İtalya’da 26 Kasım’daki görkemli yürüyüşlere göndermede bulunularak, ‘Biz kürtaj yasağına, transfobi ve homofobi, göçmenlere yönelik düşmanca politikalara ve ücret ayrımına karşı anti neoliberal, anti faşist, anti emperyalist ve anti heterocinsiyetçi temelde daha geniş feminist bir hareketin geliştirilmesine katkıda bulunmak istiyoruz’ denildi.
8 Mart’ta üreme haklarını savunarak, erkek şiddetine karşı uluslararası greve girerek ilk adımı atacaklarını belirten çağrıcılar, “30 ülkeden yapılan çağrıya biz de katılacağız. Gelin 8 Mart’ta greve girelim ve protesto edelim” diye kaydetti.
İrlanda’da kürtaj yasağına karşı
Grev kararına bir destek de kürtajın yasak olduğu İrlanda’dan gelmişti. ‘Strike 4 Repeal’ adlı İrlandalı kadın grubu, hükümetin sürekli ertelediği kürtaj referandumunun 8 Mart öncesinde yapılmaması halinde ülke çapında greve gidecekleri konusunda hükümeti uyarmıştı.
Polonyalı kadınlar da, hayati tehlike durumunda dahi kürtajı yasaklayan ve kadınlara hapis cezası öngören yasaya karşı Ekim ayında 60 kentte greve gitmişti. Öğrenciler okulları boykot ederken ev kadınları işlerini reddederek greve çıkmış, bazı restaurant ve iş yerleri de greve destek vererek kepenk kapatmıştı. Yasa tasarısı kadınların mücadelesi sonucu rafa kaldırılmıştı.
İtalya’da 8 Mart grevinin arka planı
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle başkent Roma’da, Arjantindeki #NiUnaMenos eylemlerini hatırlatmak ve dünyada her gün ayrımcılığa, şiddete karşı, ve kendi kaderlerini tayin etmek için mücadele eden Polonya’dan Türkiye’ye, İzlanda’dan Şili’ye tüm kadınlarla dayanışmak için #NonUnaDiMeno sloganıyla miting düzenlendi. Üç gün içerisinde en az bir kadının katledildiği İtalya’da, kendiliğinden örgütlenen mitinge 200 binden fazla kadın katıldı, ancak İtalyan medyası bu devasa yürüyüşünü görmedi.
Yapısal sorunlara karşı mücadele
Ortaya çıkan bu devasa güçten cesaret alan binden fazla kadın, yürüyüşün hemen ertesi günü şiddete karşı feminist bir plan hazırlamak için bir araya geldi. Saatlerce hukuk ve adalet, emek ve refah, şiddete karşı bir araç olarak eğitim, göçmen feminizmi, toplumsal hareketlerdeki cinsiyetçilik, cinsel haklar ve üreme hakları, anlatım ve medya, ve şiddete karşı yollar başlıklı konuları tartıştı. Kapsamlı tartışmada şiddet, yalnızca sözcüklerle kınanan ancak politikalar, fonlar, olgular ve gerçek dönüşümlerle mücadele edilmeyen yapısal bir sorun olarak kabul edildi. Tasarruf politikaları, çalışma reformları ve eğitim sisteminin, sağlık hizmetleri ve şiddet karşıtı merkezlerin dağıtılması, kadınların özerkliğini ve kendi kaderini tayin etmesini zayıflatıyor, sosyal, kültürel ve cinsel ayrımcılıkları arttırıyor sonucuna varıldı. Ve Arjantinli kadınların çağrısına kulak verilerek, 8 Mart grevine katılma kararı alındı.
HABER MERKEZİ