Aktüel Yorum

Türk tipi rokçuluk ve Erkin Koray

Ne zaman hırsızlığa, iktidar yalakalığına, faşizme, tacize, tecavüze bulaşmış bir popüler sanatçı daha doğrusu sanat figürü ölse arkasından özellikle sol cenahta akıl almaz bir şekilde, bazen Kürtlerde, hayrete şayan bir kafa karışıklığı yaşanıyor. “Faşistti, ama şarkıları güzeldi. Faşistliğini ayrı tutarım ama şarkılarını severim. Adam tacizci ama romanlarını ayrı tutmak lazım, bulunmaz bir edebi dehadır. Zaten, sanatsal üretimlerle sanatçıyı birbirinden ayrı değerlendirmek gerekir” gibi gırla laf ola beri gele, söylediği lafın nereye gittiğini bilmeden tonla yorum, değerlendirme yapılıyor. Sanatçının kişiliği ile sanatsal üretimi arasındaki ilişki ve değerlendirme eskiden gazete köşelerinde, edebiyat dergilerinde yapılırdı ve elbette belli bir düzeyi vardı. Her konu gibi bu konular da artık sosyal medya mecralarında tartışılıyor yalnızca. Ve son derece ağır bir mental bulanıklık içinde yürütülüyor tartışmalar.

Birkaç gün önce hayatını kaybeden Türk rock müziğinin kıdemli ve popüler ismi Erkin Koray’ın arkasından da benzer tartışmalar yürütülmeye başlandı. Protest bir sosyaliteyi ve ağırlıklı olarak politik bir motivasyonu zemin kılan, ellili yıllarda ilk olarak ABD’de ‘’rock and roll’’ olarak ortaya çıkan rock müziği, contry müzik ve siyahilerin beyazların zulmüne karşı bir isyan müziği olarak ortaya çıkan blues müzikten önemli etkilenme ve izler taşır. Yani rock müzik ilk ortaya çıktığında da ve günümüzde de halen büyük oranda otoriteye, müesses nizama itirazı olanların ürettiği ve dinlediği bir müzik tarzıdır.

Ve tabiİ Erkin Koray örneğinde de görüleceği üzere Türk tipi rokçuluk otoriteye itirazın değil, otoriteye karşı gelişen tepkilerin absorbe edilmesinde, kitlelerde otoriteye dair rıza üretilmesinde işlev görüyor ne yazık ki. Dünyanın en ücra köşesindeki mazlumla enternasyonalist dayanışma gösteren Türk tipi solcuların, söz konusu kendi ülkesinin iktidarı olunca Kürtlere, Ermenilere, Rumlara, Süryanilere bilumum Türk ve İslam dışılara uygulanan zulme sessiz kalmaları, çoğu zaman da destek olmaları gibi. Erkin Koray herkesin malumu Türkiye’deki müesses nizamın yılmaz savunucusu faşist, ırkçı bir partiye verdiği destekle biliniyor.

Türkiyeli liberal solcular, ulusolcular yerli ve milli Erkin Koray’a toz kondurmazlardı, yaşarken de şimdi ölümünün ardından da. İbret verici olan ise sosyalistlerin ve Kürtlerin Erkin Koray için ölümünün ardından gösterdikleri hoşgörü. İyi müzik yaptığı için onlarca yıldır bu ülkenin bütün ötekilerine kan kusturan, katleden faşistlere verdiği destek görmezden geliniyor. Sıradan bir ırkçıyı, cahilliğine verip hoş görmek bir nebze anlaşılabilir de ırkçılığın meşrulaştırılmasına popüler bir sanatçı olmasının yarattığı imkanla onca destek sunan bir sanatçının hoş görülmesi, akıl tutulması değilse ancak müzmin gizli ırkçılıkla açıklamak mümkündür.

Erkin Koray, müziğinin yanı sıra başka bir yanıyla daha, hırsızlığıyla herkes tarafından tanınan ama bu yanı da görmezden gelinen bir sanatçı. Evet hırsızlık. Sanat hırsızlığı, emek hırsızlığı. Başkalarına ait şarkıları araklayıp altına kendi adını yazmaktan hicap duymayan bir popüler müzisyen. Dolayısıyla müziğinden dolayı sevilip hoş görülmesi de bu özelliğinden dolayı boşa düşüyor. Sevilen şarkılarından hangisi ona ait, hangisi çalıntı Allah bilir. Ama sorun değil, hırsızlık da tıpkı faşist olmak, ırkçı olmak gibi bir şeylerin hatırına hoş görülebilir.

Türkiye’nin medarı iftiharı Cannes Film Festivali’nden ödüllü milli ve yerli yönetmen Nuri Bilge Ceylan da taşralı bir yazarın mektubunu çalıp, ödül aldığı filmde kullanmasının mahkeme kararıyla da ortaya konması ne sanat camiası ne de sinema camiasında kimseye dert olmamış ve bu yönetmen de itibarlı bir sanatçı olarak bu camiada poz kesmeye devam edebilmişti. Sosyalist mücadelenin, Kürt özgürlük mücadelesinin bir yerlerinde bulunmuş veya halen bulunmakta olan bazı kişilerin sosyal medyada Erkin Koray şarkıları paylaşıp arkasından rahmet okumaları insanın aklında derin yarıklar açıyor. Arkasından küfredilmesin elbette, hakaret edilmesin. Ama ırkçı olduğu, faşist olduğu, hırsız olduğu da hatırlatılsın bir zahmet. İnsan ırkçı biri olduğunu bildiği halde birkaç şarkısını sevmiş olabilir, dinleyebilir, mırıldanabilir. Ama böylesi bir adamın şarkılarını sosyal medyadan paylaşmak, arkasından rahmet okumak ırkçılığa, hırsızlığa arka çıkmaktan başka bir şey değildir.

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.