Aktüel Dünya

Haaretz: Erdoğan, muhalefeti hapse attı, medyayı kontrol ediyor ve otokratik gücünün keyfini çıkarıyor

Simon A. Waldman, İsrail’in önde gazetelerinden Haaretz’de yayımlanan analizinde yaklaşan seçimleri ve Erdoğan’ın aldığı tutumu değerlendirdi ve Erdoğan için, “Muhalefeti hapse attı, medyayı kontrol ediyor ve otokratik gücünün keyfini çıkarıyor: Erdoğan hiç seçim kaybetmedi ve bunun bu şekilde kalacağından emin olacak” ifadelerini kullandı.

24 Haziran’daki seçimlerin son referandumdakine benzer olağanüstü hal koşullarında gerçekleşeceğini vurgulayan Waldman “Erdoğan hiç seçim kaybetmedi ve bunu kazanacağından şüphe yok” diyor.

Yazının ana hatları şöyle:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belki bir diktatör, otokrat ya da belki de halkın sevgilisi olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama kesin olan şu ki o zeki bir siyasetçi.

Seçimleri 24 Haziran’a, planlanan tarihten 17 ay öncesine çekmesi de akıllı bir hareketti. Tabi ki Erdoğan ve onun iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) her zaman kazanıyorlar ama şimdi zafer daha da garanti hale geldi.

Kredi ajansları ve yatırımlar Türkiye ekonomisi hakkında olumlu düşünmüyor. Enflasyon hala yüzde 10’da, lira büyük para birimleri karşısında değer kaybetmeye devam ediyor. Seçim, çöküşün etkilerinin tam olarak hissedilmesinden önce gerçekleşecek ve ekonomik istikrar ve süreklilik umuduyla Erdoğan ve AKP’ye oy verecek pek çok kişi olacak.

Geçen ay Afrin’deki zaferi de Erdoğan için olumlu bir durum. Erdoğan kampanya sürecinde Türk halkı için aldığı bu zaferle övünecek. Askerleri her zaman düşmana karşı toplayabilirsiniz.

Erdoğan’ın iki küçük ıssız Ege adacığı üzerindeki egemenlik gerilimlerinden sonra Yunanistan aleyhine konuşacağı da kesin.

Muhalefet partileri de köşeye sıkışmış durumda. Ana muhalefet partisi CHP’nin, Erdoğan’a rakip olabilecek bir figür bir yana, resmi bir Cumhurbaşkanı adayı bile yok. Eğer CHP, 2014’teki gibi diğer partilerle ortak bir aday çıkaracaksa hızla hareket etmeleri gerekiyor.

Bu arada yeni kurulan İYİ Parti de teknik sebepler nedeniyle seçimlere katılamayabilir. Halkların Demokratik Partisi ise terörizm suçlamaları ve karizmatik liderleri Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu yöneticilerine yönelik tutuklamalarla boğuşuyor.

Seçimler olağanüstü hal koşullarında gerekleşecek. Bu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’ye kilit bir avantaj sağlıyor.

Geçen yılki, Erdoğan’ın ucu ucuna kazandığı referandum kampanyası da OHAL koşullarında gerçekleşmişti. Bu muhalefetin etkili bir şekilde hareket etmesini ve kampanya yapmasını engellemişti. Eleştirel gazeteciler tutuklanmış, Yüksek Seçim Kurulu’nun medyanın yönlendirici yayınlarına karşı yaptırım uygulama yetkisi alınmıştı. Son dakika çıkarılan OHAL KHK’sı ile mühürsüz oylar da geçerli sayıldı.

Seçim sürecini izleyen AGİT, pek çok hata ve eksikliği raporladı, özellikle de seçimlerin “adil olmayan bir ortamda” gerçekleştiğini vurguladı. Benzer koşullar yaklaşan seçimler için de geçerli olacak.

Nitekim geçen yılki referandum ile 2014 ve 2015’teki seçimlere bakarak Erdoğan’ın ve AKP’nin kamusal tartışmalara hakim olmasını bekliyoruz. Bilbordlar, posterler, sokak kampanyaları, o zaman olduğu şimdi de yoğun olarak Erdoğan ve AKP yanlısı olacak. Kampanyaları için neredeyse sınırsız ve denetimsiz devlet ve özel kaynakları kullanacaklar.

Aynı önceki seçimlerdeki gibi yazılı ve görsel medya ya Erdoğan’ın müttefiklerinin sahipliğinde ya da yıllar süren tacizle bastırılmış durumda, hükümet propagandasına saatler ayrılır, her gün konuşmalara yer verilirken, muhalefete sadece birkaç dakika yer verilecek.

Yaklaşan seçimler, CNN Türk ve Hürriyet’in de sahibi olan Doğan Medya Holding’in, Erdoğan’a sadık Demirören Holding’e satıldığı bir ortamda gerçekleşecek. Diğer bir deyişle seçimler sürecinde gazetelerin ağırlıklı çoğunluğu, sanal ve görsel medya yayını Erdoğan ve AKP’ye sempati gösterecek.

Bu sırada, alternatif bir muhalefet platformunun kurulmasına karşı internet yayınlarına ilişkin yeni düzenleme de yakın zamanda onaylandı. Erdoğan, YouTube ve Twitter gibi platformların fişine çekmeye yönelik ilgi ve becerisini zaten kanıtlamıştı. Wikipedia bile bir yıldır erişime engelli.

Bu, Türkiye’yi parlamenter demokrasiden başkanlık sistemine geçiren geçen yılki referandumun ardından yapılan ilk seçim. Yakında seçilecek olan başkanın artık bakanları, parlamentonun onayı olmaksızın belirleme, parlamentoyu dağıtma, parlamenter yasamaları veto etme, icra karar ve kararnameleri çıkarma ve yüksek mahkeme üyelerinin neredeyse yarısını belirleme yetkisine sahip olacak.

Bu tek adam yönetiminin şekerle kaplı hali. Temmuz 2016’daki darbe girişiminden beri süren OHAL ise Türkiye’nin ne hale geleceğini gösteriyor. 1994’te Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğundan beri Erdoğan hiç seçim kaybetmedi, ve bunu da kazanacağından şüphe yok.

ÇEVİRİ: AHVAL

Haberdar

EB / Aktüelsanat

portal için içerik derleyici
Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.