Aktüel Dünya

Amerikalı kurumdan Biden’a Türkiye için yedi maddelik yol haritası

Ahval Çeviri

Amerikan Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD) 20 Ocak’ta ABD başkanlık görevini devralması beklenen Joe Biden’a Türkiye ile ilişkilerin daha sağlıklı bir zemine oturması için 5 maddelik bir yol haritası önerdi.

FDD’nin Türkiye Programı Direktörü Aykan Erdemir ve eski araştırma uzmanı Philip Kowalski tarafından hazırlanan “Trump’tan Biden’a Monografi” başlıklı incelemede Trump yönetiminin, Türkiye ile zaten kırık olan bir ilişkiyi miras aldığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin 2002’de iktidara gelmesinden bu yana ülkeyi Batı merkezli laik bir cumhuriyetten demokratik görünümlü otoriter bir rejime dönüştürdüğüne işaret ediliyor.

Yazıda Erdoğan ve AKP’nin dış politikada izlediği yol haritası şu şekilde özetleniyor:

– Erdoğan’ın Adalet ve partisi Müslüman Kardeşler’e dayanıyor, bu nedenle anti-Amerikan ve Yahudi karşıtı bir dünya görüşüne sahip.

– Erdoğan’ın saldırganlığı ve yayılmacı hırsları, Türkiye’yi hemen her komşusuyla çatışmaya itti veya ilişkilerini daha da kötüleştirdi.

– Ankara, 2017’den bu yana, Hamas için bir sığınak görevi görürken, El Kaide ve İslam Devleti ile bağlantılı terör finansörlerini görmezden geldi.

– Rusya, İran ve Venezuela gibi ABD’nin düşmanlarıyla coşkulu bir işbirliği yapıyor.

– ABD, NATO müttefikleri ve bölgesel ortaklarına meydan okumak için Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’da Türk askeri ve vekil güçlerini konuşlandırdı.

– Washington ile müzakerelerde ABD vatandaşlarını pazarlık kozu için rehin aldı. Bu düşmanlık modeli Ankara ve Washington’u çarpışma rotasına soktu.

Erdoğan’ın köklü düşmanlığını fark edemeyen Başkan Trump‘ın, Erdoğan’la sık sık kişisel iletişim ve dayanışma ifadeleri yoluyla ABD-Türkiye ilişkilerini düzeltmeye çalıştığına vurgu yapılan yazıda, bu kişisel kanalların genellikle resmi diplomatik mekanizmaların yerini aldığı belirtiliyor.

Trump’ın zaman zaman Erdoğan’a karşı kısa süreli yaptırımlar veya diğer cezai tedbirlere başvurduğu da belirtilen yazıda ikili arasındaki yakın ilişkilerin Halkbank ve Zarrab dosyalarında özellikle etkili olduğu, Erdoğan’ın davayı kapatabilmek için Rahip Brunson ve diğer Amerikan vatandaşlarını rehin aldığı ifade ediliyor.

Trump’ın Erdoğan gibi otokratlarla kişisel ilişkileri nedeniyle ABD’nin ulusal çıkarlarının son dört yılda defalarca zarar gördüğünün de altı çizilen yazıda, Trump’a alışılmadık erişiminin sadece Erdoğan’ı cesaretlendirdiği ve Başkan’a güvenerek Kongre ve ABD yasaları karşısında cezasız kalabileceği izlenimi edindiği de vurgulanan yazıda ayrıca Trump’ın kişilerarası ilişkilere yaptığı vurgunun Erdoğan’ı, Trump yönetimine yaranmak için Washington’daki lobicilere milyonlarca dolar akıtmasının yolunu açtığı belirtiliyor.

“Son dört yılda yaşananlar ışığında Erdoğan’ın düşmanca hareketlerini tersine çevirmenin en etkili yolunun tutarlı bir ikili politika bağlamında tehdit etmek veya cezalandırıcı tedbirler uygulamak olduğunu gösteriyor” denilen yazıda buna örnek olarak ise Trump’ın, Papaz Brunson’ın kayıtsız şartsız serbest bırakılmasını talep etmesinin akabinde Türk adalet sisteminin aniden çılgınca kovuşturmayı iptal etmesi ve Brunson’u serbest bırakması gösteriliyor. Yazıda aynı şekilde Erdoğan’ın kuzeydoğu Suriye’ye müdahalesine cevaben ABD’nin yaptırım uygulamasıyla, Türk liderin saldırısının kapsamını kısıtladığı da belirtiliyor.

Trump’ın izin vermesiyle Erdoğan’ın Rus askeri donanımını satın aldığı ve Yaptırımlar Yoluyla Amerika Düşmanlarıyla Mücadele Yasası’nı (CAATSA) ihlal ettiğine de vurgu yapılan yazıda revizyonist “Mavi Vatan” doktrini rehberliğinde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki saldırganlığının devam ettiği, Libya’ya İslamcı vekiller konuşlandırdığı da ifade ediliyor.

Yazının sonundaki öneriler kısmında ise Biden yönetimine ne tür adımlar atabileceği tavsiye ediliyor.

–  Türkiye’de demokrasiyi ve insan haklarını destekleyin. Erdoğan, belediye seçimlerinin son turunu kararlı bir şekilde kazanan canlı bir demokratik muhalefetle karşı karşıya. Washington, Türk sivil toplum kuruluşlarının kurumsal kapasitesini geliştirmek için ek kaynaklar tahsis etmeli ve insan haklarının çok kötü ihlallerine karşı Global Magnitsky yaptırımları uygulamalı. Washington ayrıca, Ankara’nın kendi vatandaşlarına karşı kötü muamelesi ve sivil özgürlüklerine amansız saldırı meselesini sürekli olarak gündeme getirmelidir.

– Erdoğan’ın rehine diplomasisine direnin. Washington, Türk cumhurbaşkanına kalan iki ABD konsolosluk çalışanını serbest bırakması için baskı yapmalı ve Ankara’yı ABD vatandaşlarına ve çalışanlarına anlamsız terörizm ve casusluk suçlamalarıyla benzer yasal tacizden caydırmalıdır.

– Halkbank aleyhindeki hukuki sürece siyasi müdahaleyi sona erdirin, böylece esastan devam edebilsin.

– S-400 hava savunma sistemini terk etmesi için Ankara’ya baskı yapın ve F-35 programının dışında tutun.

– Doğu Akdeniz’deki müttefikler ve bölgesel ortaklarla enerji ve güvenlik işbirliğini derinleştirin.

– Türkiye’yi Kürt barış sürecini sürdürmeye teşvik edin.

– ABD’nin ekonomik desteğini Türkiye’nin iç reformlarına bağlı hale getirerek Türkiye’deki yolsuzluğun üstesinden gelin ve hukukun üstünlüğünü güçlendirin. Washington, ABD Merkez Bankası ile Türkiye Merkez Bankası arasında bir takas anlaşması yaparak veya ABD Hazinesi Döviz İstikrar Fonu’ndan fon sağlayarak Erdoğan’ın pervasız ekonomi politikalarına fon sağlamaktan kaçınmalıdır. Bunun yerine Türkiye IMF ile anlaşma yapmaya zorlanmalı.

EB / Aktüelsanat

portal için içerik derleyici
Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.