Özgür AMED
Habertürk gazetesi fısıltıyı verdi. Ve bu hafta “Valiler, teklif ile sivil toplum örgütlerinin üyeleri, kişiler ve sportif kuruluşlar da dahil 10 gün süreyle vilayete girmelerine engel koyabilecek” maddesini de içeren bir yasa teklifi yapılacağını söyledi. Yazı pazartesiden önce yazıldığı için verilir mi teklif bilmiyorum ama vermezlerse ayıp ederler! Yani düşünün bir vali istediği kişiyi şehre sokmayacak.
Her açıdan siyasal ahlaksızlığın altın çağını yaşıyoruz…
Düşünün bir de vali duygusal biri. Sevdiği var. Trip atıyor! “Şehri senin için kapatıyorum” falan diyor. Yok yani çok mu abes? Yok valla.
1987’de başlatılan “Süper Vali” yerini şimdi Iron vali, Hulk vali alıyor.
Captain America, X-Man vali de diyebilirsiniz. Ya da hepsini toplayın, ortaya karışık süper vali yaratımı var. Dünyada böyle görmemişlik başka nerde var bilmiyorum. Tabi hepsinin kim için olduğunu bilmezsek, inanacağız ha! Bu maddelerde böyle hukuk dili ile söyleniyormuş gibi kıvıra kıvıra şey etseler de tercümesi basit: Kürde yaşamı dar et.
Olası en insani eylemi ve hareketliliğinde hemen yasanın yetkisine kılıf uydurarak yok falan tehlike sezintisi var de ve yasağı koy. Artık on gün mü olur, süresiz mi olur çok önemli değil.
***
Amed’de Sur emniyet müdürü geçen yıl atanan bir kadın imiş. Bu aralar gönderiliyormuş. Ee yandaş basın durur mu? Durmaz tabi. Aynı metin ve kurgu toplu servise girdi. Neymiş giderse halk kepenk kapatacakmış. Aslında yeni bir Gaffar Okan imajı yaratılmak isteniyor.
Gitmemesi için miting yapacakmış esnaf. Yok halkımız sıcak havada harakiri yapacakmış. Pervaneleri kapatacakmış. Ama haberin en anlamsız olduğu ve kendini ele verdiği nokta şu: Denmiş ki “dolmuş şoförlerimiz de kontaklarını kapacak“…
Bak dur burada! Hiçbir güç bizim dolmuş şoförlerine kontak kapattıramaz. Yani böyle bir şey için imkansız! Her insanı bir lira olarak gören ve şu aralar yollarda kıyasıya birbirine ayar çeken, yolcu kavgasına giren, bindirdiği yolcuyu kafasına esmezse indirmeyen, yolcu değil arkadaki aracı önemseyen ve onu geçmemesi için her türlü alakasızlığı yapan bu arkadaşlar bir gün çalışmayı bırakacak ve tobe heram tanımadıkları müdür için eylem yapacaklar öyle mi? Neyse, kötü bir şaka olarak kabul ettik gitti.
***
Ülke bildiğin taciz tecavüzcünün cennetine döndü. Her gün iğrenç bir haber düşüyor. İnsanın tüylerini diken diken eden haberler bunlar. Bakıyorsun “Voleybol antrenörü 9 yaşındaki çocuğa 3 yıl boyunca tecavüz etti, iğrenç anların görüntülerini kaydetti” diyor. Bakıyorsun “İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2017 yılı boyunca 348’inin gebeliği kesinleşmiş, 392 çocuk gebeliği vakasının, adli makamlara kanuna uygun şekilde bildirilmediği ortaya çıktı” diyor. Bakıyorsun “Doğum yapan çocuk kendisine ağabeyi ile dayısının tecavüz ettiğini belirtip, yaşadıklarını tehdit edildiği için ailesine ya da başka kimseye anlatamadığını söyledi” haberleri. 14 yaşında doğum yapan bir çocuktan bahsediyoruz.
Bunu yapanlara dair yaptırım yok! Bunların artışı elbet, bu ahlaksızlar ordusuna verilen umutlarla ilgili. Sürekli beslenen cezasızlık politikası ile ilgili. Adli olduktan sonra hiçbir kaygıya girmemenin hafifliği ile ilgili. Öyle ya, siyasi olmasın da, gerisi hal olur.
Yukarıdaki iki örneğe benzer son bir ay için tarama yapın, onlarca haber çıkıyor. Bunlar elbet sadece bilinenler! Yine İntizar ve yaşananlar meselesi de önemli. Ülkede sırtını iktidara yaslayan dinbaz sosyetenin gerçek yüzü ve zorda kaldığında nasıl vahşileştiğine, gerçek maskelerine döndüklerine de iyi örnek. Tam bunlar olurken ve aciliyetle bunların konuşulması gerekirken hoop “kedicikler” falan deniyor. Gündem sululaştırılıyor. Basite ve magazine indirgenerek özünden kaçırılıyor maalesef.
***
Arap basınında çok sayıda yazar Türkiye’nin başkanlık rejimine geçişini „ikinci cumhuriyet“ olarak nitelendirmiş. Değerlendirme iyi ama eksik. Çünkü ikinci cumhuriyet dönemi biteli çok etti. Şuan yepyeni ve nur topu gibi üçüncü cumhuriyet dönemindeyiz. Bu dönemin özgünlüğü de “yeşil ve beyaz faşizmin” ilk defa sentezleniyor oluşu.
