Aktüel Yorum

Peker, Baykal ve CHP’nin gerçek yüzü

Sedat Peker’in Deniz Baykal ile ilgili açıklamaları Erdoğan ve rejimle ilgili açıklamalarından daha önem taşıyor. Çünkü Erdoğan rejiminin yolsuzluk boyutu toplumun geniş kesimlerince biliniyor. 17-25 Aralık’la başlayan, polisten yargıya hızla yayılan yolsuzluk rejimin temel kuralı haline gelmiş durumda.

Bu noktada Sedat Peker’in açıklamaları CHP’nin bu rejimin ayakta kalmasındaki hayati rolünü açıklaması, ana muhalefetin rejimin koltuk değneği haline gelmesini göstermesi bakımından önem taşıyor. CHP, Kürt meselesi üzerinden rejimin ana taşıyıcısı olmuş, kayyımlık sisteminin kurulmasından HDP’li vekillerin Meclis’ten atılmasına varan baskı sisteminin yaratılmasında kilit rol oynamıştır.

Bugün başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere Kürt siyasetçilerin cezaevinde olmasının nedeni, 2016 Mayıs ayında yapılan Anayasa değişikliğine CHP’nin koşulsuz “evet” demesidir. Geri dönüp baktığımızda sürecin şöyle geliştiğini görürüz:

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Mart 2016 tarihinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen muhtarlar toplantısında yaptığı konuşmada, milletvekillerinin dokunulmazlığı konusunu gündeme getirdi.
  • CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de aynı gün yaptığı açıklamada, dokunulmazlık dosyalarının dönem sonuna bırakılmasının, dokunulmazlık sorununu da bir başka krize kadar ötelemek anlamına geldiğini belirterek, “O yüzden bu işi ne sona bırakalım ne öteleyelim. Bu işi Meclis’te mutabakatla çözebiliriz. O zaman bir daha hiç dokunulmazlık konuşulmaz.” dedi.
  • Eski AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 17 Mart’ta, muhalefete, “Gelin dokunulmazlıkları hep beraber kaldıralım. Şu anda Meclis’te dosya olarak bekleyen 506 dokunulmazlık fezlekesi var, hepsini birden kaldıralım. AK Parti’nin çekinecek hiçbir dosyası yoktur. Hiç çekinmiyoruz.” çağrısında bulundu.
  • CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da aynı gün, Başbakan Davutoğlu’nun “Dokunulmazlıkları kaldıralım” çağrısına destek vererek, “Kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıklar kaldırılsın.” dedi.

Böyle başlayan süreçte, CHP’nin tavrı anayasa değişikliğinin referanduma götürülmeden kabulünü sağladı. Fikri Sağlar, bu oylamayla Meclis’in varlığının nasıl son bulunduğunu şu sözlerle vurgulamıştı:

“Anayasa’ya aykırılığı, şusu busu, HDP ile yan yana görünme korkusu filan… Bunları bir kenara bırakıyorum. Yıllardır, “Kürt sorunu Parlamento’da çözülür” dedik. TBMM’de Kürt sorununu çözme doğrultusunda sınav veren milletvekillerini, Meclis’in dışına atma noktasında biz de katkıda bulunduk. Aslında katkıda bulunurken biz kendi ayağımıza da kurşun sıktık. 62 milletvekili arkadaşımızı da aynı giyotine teslim ettik. Dün biz kendi ellerimizle Meclis’i feshetme doğrultusunda önemli bir katkıda bulunduk. Yarından itibaren de parlamenter sistemin itibarsızlaştırılması doğrultusunda adımlar atılacak.”

Bu sonucu yaratan ise 7 Haziran seçimlerinin ardından Erdoğan ile Deniz Baykal ile Dışişleri Konutu’nda yapılan beklenmedik ve gizli görüşmeydi. O seçim sonuçlarının yok sayılması, ülkenin kanlı bir sürece sokularak Kürtlerin devre dışı bırakılmasının yolu açıldı. CHP’nin iradesini dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu değil, eski Genel Başkan Baykal ve partide etkinliğini sürdüren Ergenekoncu unsurlar oldu.

CHP koalisyon görüşmelerinden sonuç alınmayıp ülkenin yeniden sandığa gitmesi, 1 Kasım’da başlayıp devam eden tüm seçimlerde açıkça hile ve hukuksuzluk yapılmasına sessiz kalarak kurulan bu ucube sisteme meşruiyet kazandırdı. Peker’in açıklamaları partinin bu kirli sistemin nasıl göbeğinde olduğunu ortaya koydu. İş Bankası’na kaynaklarına kadar uzanan bu işbirliği, ülkenin demokratik bir hukuk devleti olmasının önündeki en önemli engelin aslında CHP olduğunu göstermiş oldu.

Yeni bir Türkiye’nin kurulması ancak eski rejim partilerinden kurtulmakla olacaktır. Bu siyasi yapıdan müreffeh bir hukuk devleti çıkması mümkün değildir. Peker, sadece iktidar unsurlarının değil muhalefetin içler acısı halini ortaya koymuştur.

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.