Aktüel Dünya

LGBTQİ+ mülteci örgütü Documenta’dan sanat eseri çaldı: Taşlar konuşamaz, biz konuşuruz

Atina’da bir LGBTQİ+ mülteci hakları grubu, beş yılda bir Almanya’nın Kassel kentinde düzenlenen, bu yıl ayrıca Atina’yı da ziyaret eden Documenta 14’ten bir sanat eseri çaldı. Grup, Alman merkezli sanat etkinliğinin, Yunanistan’da sığınmacı olarak bulunan mültecilerin durumunu suiistimal ettiğini iddia etti.

21 Mayıs günü Yunanistan’dan Lgbtqi+ Mülteciler isimli grup, sanatçı Roger Bernat’ın yaklaşık 50 kilo ağırlığındaki plastik ve fiberglastan yapılmış, “yemin taşı” olarak bilinen antik Yunan yekpare sütunun bir replikası olan eserini çaldı. Hırsızlık eylemi, Bernat tarafından teatral bir performans olarak tasarlanmıştı. Hırsızlar, taş Documenta 14’ün asıl merkezi olan Kassel’e uçakla gitmeden önce, Atina boyunca insanlar tarafından taşınarak gezdirilecekti. Bernat, oyun yazarı Roberto Fratini ile birlikte bir iş birliği yaptığı projenin bir parçası olarak, taşı Kassel’de yakmayı planladı. İspanyol sanatçı Fratini, projenin gerçekleştirilebilmesi için farklı kolektif ve grupları Atina’ya çağırdı. Taş müze, devlet okulu, konsolosluk, ev ve bar gibi farklı mekanları bir haftalık bir süre boyunca gezecekti.

Ancak taş Kassel’e gidemedi. Bernat’ın taşı taşıması için para ödediği kişiler, projenin harcadığı kaynakları protesto etmek isteyen eylemcilerdi. Projeye katılmak için 500 avro (yaklaşık 2 bin lira) alan Yunanistan’da Lgbtqi+ Mülteciler isimli grup, Atina’daki Politeknik Üniversitesi’ndeki bir etkinliğe giderken yol ortasında taşa el koydu. Grup yaptığı açıklamada “mültecilerin ‘fetişleştirilmesini’ ve yüz binlerce mülteci Yunanistan’da ve tüm Avrupa’da görmezden gelinerek zulüm çekerken, geniş kaynakların şöhretli sanat etkinliklerine harcanmasını” kınadıklarını ifade etti. Grubun üyeleri eylemlerini “Between a rock and a hard place” (iki arada bir derede kalmak) olarak isimlendirdi ve festivale de karşı bir başlık buldu: “Rockumenta 14”. Grup ayrıca taşı Bernat’a geri iade etmek gibi bir niyetlerinin de olmadığını açıkladı.

 ‘Taşınız da bizler gibi yok oldu’

“Yunanistan’a sanatı görünür kılmak için geldiniz, ‘Ötekiler’ olarak egzotize edilen görünmez insanların katılımı için cömertçe ücret teklif ettiniz. Taşınızın bize bir ses vermesi, hikayelerimizi anlatması gerekiyordu. Ancak taşlar konuşamaz! Biz konuşabiliriz. Dolayısıyla taşınızı çalıyor ve geri vermiyoruz. Ve tıpkı Avrupa’da daha iyi bir hayat arayan milyonlarca insan gibi, sizin taşınız da yok oldu.” Açıklama, taşın şimdi nerede olabileceğine dair alaycı ihtimallerle devam etti, tüm ihtimaller sığınmacıların karşı karşıya kaldıkları zorluklara gönderme yaptı: taş şimdi uzakta bir hapishanede olabilir, belgeleri olmadığı için zor durumdadır; Akdeniz’de boğulmuş olabilir; sahte pasaportla İsveç’e uçuyor olabilir; bir ıslahevinde intiharı düşünüyor olabilir.

Hırsızlık eylemine öfkelendikleri açık olan Bernat ve Fratini ise, Bernat’ın internet sitesinde 13 maddelik uzun bir açıklama yayımlayarak, eylemi reklam kampanyası olarak tanımladı. İkili, gruptan hiçbir şey istemediklerini belirtti. Bunun yanında kimseye “ücret ödemediklerinin de altını çizdi: “Proje için bütçe aldığımızda, bunu sadece taşla ilgili bir şey yapmak istediğini açıklayan kolektif ve derneklerle paylaşmak istedik.”

Sanatçılar, taşı kaybetmekle başa çıkabileceklerini, halihazırda iki kopyanın daha ellerinde olduğunu söyledi.

 

Kaynak: Hyperallergic

Bir yanıt yazın

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.