Tek adama ve AKP-MHP faşizmine karşı muhalefetin içler acısı durumu ve tutumu;
-Tek adamın iradesi güçlendikçe daha çok sahiplendiği ve hatta ( kişiye özel) kişiselleştirdiği ve hatta her gecen gün babasının çiftliğine dönüştürmüş olduğu ve hatta yakın çevresiyle har vurup harman savurduğu devletin (hükümetin) Anayasal, yasal ve hukuksuz davranışlarına şiddetle karşıyız… Ama tek adam iktidarı ve devlet, anayasa, yasa ve hukuk tanımazsa bize ne…
-Özellikle aile içinde -ev içi- ve hemen her alanda kadınlara yönelik artan erkek şiddetini ve terörünü reddeden İstanbul sözleşmesinin kaldırılmasına şiddetle karşıyız… Ama bir gece yarısı tek adam kararnamesiyle İstanbul sözleşmesi kaldırılırsa bize ne…
-Siyasal görüşlerini ifade ettikleri için (dikkat edilirse yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, şahsi çıkar sağlama, “devletin mali deniz yemeyen keriz” diyenlere değil de… Temsilcisi oldukları halkın ve halkın sorunları için siyaset ve siyaset konuşması yapanların…) dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ve milletvekilliklerinin düşürülmesine (daha çok da bizim vekillerin) şiddetle karşıyız… Ama HDP’li vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılır ve milletvekillikleri düşürülürse bize ne…
-Tek adamın ve iktidar partilerinin (AKP ve MHP) oy kaygısı, iktidarı kaybetme korkusu… Halkına veresiye veren değil de, ellerini ovuşturarak halkına bedeli hem çok pahalı ve hem de peşin mal satan kurnaz ve sinsi bir tüccar edasıyla ve “kazanmak için her yol mubahtır” anlayışıyla insanları bölme, parçalama, ayrıştırma gayret ve cabaları ve yaptıkları pisliklerin üzerini örtme telaşıyla muhalefetin tümüne (özellikle HDP’ye) ağzına geleni söylemelerine ve Bahceli’nin talimatıyla HDP’yi kapatmalarına (parti kapatmaya) şiddetle karşıyız… Ama yasa ve hukuk tanımayarak tutup da HDP’yi kapatırlarsa bize ne…
-Milletvekilliği düşürülen HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yine Bahçeli’nin talimatı ve emre amade meclis başkanlığı, bakanlıklar ve yetkililer marifetiyle sabahın kör vaktinde polis zoruyla meclisten gözaltına alınmasına şiddetle karşıyız… Ama sabah saat 06.00 civarında HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu abdest almak için girdiği lavabodan (namaz kılmak için müsaade istemesine rağmen, namaz kılmasına izin verilmeden) 100 kadar polisle gelip de yaka paça gözaltına alırlarsa bize ne…
MERAKLASINA NOTLAR 1: Demokrasi sizin gibi ve sizden olmayanların, sizin gibi düşünmeyen, sizin gibi davranmayan, olaylar karşısında farklı duygu, tavır ve davranış sergileyen, sokakta, mahallede, şehirlerde, ülkelerde ve dünyada “çok” olanların değil farklı din, inanış, mezhep, dil, ulusal kimlik, cinsel tercih, farklı yaşam tarzı ve siyasal görüşü olan “az” olanların öncelikli hakkıdır…
MERAKLASINA NOTLAR 2 : “demokrat” olma kimliği sizin gibi ve sizden olmayanları ve dünyaya sizin gibi bakmayanları (bakmak zorunda da olmayanları) anlamaya çalıştığınızda ve utangaç, ikircikli “bi gören, bi duyan olur mu? ” korkaklığıyla değil büyük bir cesaretle elinizi uzatıp “kardeşim” dediğinizde kazanılır. Şu yeryüzünde, kadına yönelik her türden şiddet tümüyle ortadan kalkana dek, erkekler olarak şiddetin elimize, yüzümüze bulaşan ve ne yapsak ne etsek de, ne kadar yakıp kül etsek, ne kadar silip süpürsek de bi türlü delillerini karartamadığımız şiddetin birinci dereceden suçluları olduğumuzu kabul etmekten geçer.
MERAKLASINA NOTLAR 3: unutmayalım ki sokakta, mahallede, şehirlerde, ülkelerde ve tüm dünya da ne kadar baskı altına alınmaya, asimile edilmeye, yok edilmeye, inkâr edilmeye, dışlanmaya ve hizaya sokulmaya çalışılsa da farklılıklarımız en insan halimizdir.
21 Mart 2021/ Savaş Karaduman
