
DKTM cıvıl cıvıl çünkü çocuk var, sanat var!
HIDIR ATEŞ / BERLİN
Almanya’nın başkenti Berlin’de çalışmalarını sürdüren Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM), Kürt “hunermendler” yetiştirmek için de kolları sıvamış durumda. Kültür Komisyonu’nun düzenlediği kurslara onlarca kişi katılıyor.
Berlin’de 1984 yılında kurulan HUNER-KOM Berlin Şubesi’nin mirasını devralan Kültür Komisyonu, birçok kurs organize ediyor. Şu anda devam eden kurslar şöyle:
* Çocuklar için müzik ve halk dansları (folklor)
* Bağlama
* Tiyatro
* Müzik
50-60 öğrenci
Kurslara Rojavalı gençler de yoğun ilgi gösteriyor.
Her kurs, aynı zamanda bir gruba tekabül ediyor. Örneğin müzik eğitimi alan çocuklar, Koma Zarokên Rojê’yi kurmuş durumda. Halk dansları ve tiyatro eğitimi alanlar da kendilerini bir grup olarak örgütlüyor.
Kurslar, aşamalardan oluşuyor. Yeni başlayan bir kursiyer, bir müddet sonra bir üst düzeydeki kursa katılıyor.
Kurslar oturdukça, istikrar kazandıkça güven de artmış ve katılanların sayısı giderek yükselmiş. Öyle ki bir ara yüzün üzerine çıkan öğrenci sayısı, şimdilerde 50-60 dolaylarında ve artması herkesin temennisi.
Ödüllü müzik grubu
Çocuklara yönelik müzik kursu, Agit Demir tarafından veriliyor. Demir, kendisi de 2009 yılında müzik ve tiyatro kurslarına öğrenci olarak katılmış; şimdi mamoste. Çalışmaları sonucu oluşan Koma Zarokên Rojê grubunun adını ise çocuklar kendileri vermiş. Grup, geçtiğimiz aylarda düzenlenen Kürt Çocuk Festivali’nde ödül aldı. Birçok etkinlik ve festivalde de sahne performansıyla beğeni topladı.
Merkez cıvıl cıvıl!
Kurslar nedeniyle Berlin DKTM, hafta sonları cıvıl cıvıl. Çocuklar ve aileleri, merkeze renk katıyor. Ailelerin bu vesileyle tanışıp kaynaşması, Kürdistan’ın dört parçasından insanların ilişkilenmesi, başka bir güzellik.
Öğrenciydi, ‘mamoste’ oldu
Müzik kursunun ‘mamoste’si Agit Demir, 2009’da bu kurslara katılmış ve müzik eğitimi almış. Şimdi aynı kurslarda kendisi eğitmenlik yapıyor.
Demir, çocukların ve ailelerin kurstan memnun olduğunu belirtiyor ve devam ediyor: “Kursa katılan çocukların büyük çoğunluğu Kürtçe bilmiyor. Hepsi Almanca konuşuyor. Rojava’dan gelen çocukların ise Almancası zayıf, Kürtçesi güçlü. Müziği tanımaları ve algılamarıyla birlikte anadilin lezzetini de almaya başlıyorlar. Bu hiçbir şeye benzemez. Kurslara katılıp bu tadı alan çocuklar, evde Kürtçe konuşmayan ebeveynlerini eleştiriyor.”
Kurslara katılımın okul yaşamına da yansıdığını söyleyen Demir, “Derse katılıyorlar, yeni arkadaşlar ediniyorlar. Birçok aile bu durumu gözlemlediğini bizzat ifade etti. Bu da bizi iyi işler yaptığımız konusunda umutlandırıyor” dedi.
Çocuğumun değiştiğini görüyorum
Havîn ve Yusuf Karakurt, iki kardeş; müzik kursuna beraber katılıyorlar. Yusuf, 8 yaşında ve yeni arkadaşlar edindiği için sevinçli olduğunu söylüyor. Havîn ise, “Kursu çok seviyorum. Öğrendiğim şarkılarla hem anadilimi hem müziği geliştiriyorum. En sevdiğim şarkı, ‘Newroz Pîroz Be’” diye anlatıyor heyecanını.
İkilinin babası Mustafa Karakurt ise şunları söylüyor: “Çocuklara yönelik kursların isabetli ve güzel çalışmalar olduğunu düşünüyorum. Bu etkinliğin çocuklar üzerinde yarattığı değişimi ev ve okul yaşamında gözlemleyebiliyorum.”
6 yaşındaki Berîtan
Berîtan Yılmaz, 6 yaşında ve o da 2 ay önce kursa başlamış. Berîtan gitar çalabiliyor. Gözleri ışıl ışıl duygularını anlatıyor: “Resim ve müzik kursuna katılıyorum. Arkadaşlarımı ve öğretmenimi çok seviyorum. Kursumuz güzel gidiyor.”
Annesi Leyla Yılmaz ise Berîtan’ın şarkı söylemeyi çok sevdiğini anlatıyor ve ekliyor: “Müziğe ilgisi var. Ben de anadilini güçlendirmesi, kendi kurumlarını ve kültürünü tanıması için müzik kursuna gönderiyorum.”
Nûjen ve Ronya
Nûjen ve Ronya Acıoğlu, Hozan Mustafa Acıoğlu’nun çocukları. Acıoğlu, dernekteki kurs hocalarından. Ronya 5 yaşında ve 2 yaşında kursa katılmış. Kursun ilk öğrencilerinden ve en küçüklerinden biri de o.