Bertolt Brecht’in faşizmin teneke generallerine yazdığı meşhur bir şiiri vardır ki bugünkü diktatöre epeyce uyuyor:
“Tankınız ne güçlü generalim,
Siler süpürür bir ormanı,
Yüz insanı ezer geçer.
Ama bir kusurcuğu var;
İster bir sürücü.
Bombardıman uçağınız ne güçlü generalim,
Fırtınadan tez gider, filden zorlu.
Ama bir kusurcuğu var;
Usta ister yapacak.
İnsan dediğin nice işler görür, generalim,
Bilir uçurmasını, öldürmesini, insan dediğin.
Ama bir kusurcuğu var;
Bilir düşünmesini de.”
İnsanlığın yüz akı Efrîn halkının direnişi ikinci ayını bitiriyor. Öz gücüyle direnen Efrîn halkı henüz direnişin ilk haftasında zafer kazandı.
Diktatörün bir haftada her yeri işgal etme hayali Efrîn sınırlarında kâbusa döndü.
Dünya şimdi Efrîn denilen bir ülkeden bahsediyor! Bir haritaya veya internete bakın Efrîn’in bir ilçe olduğunu görürsünüz.
Bu aralar Çin Halk Cumhuriyeti’nden gelen haberler diktatörün içine düştüğü durumu anlatmaya yetiyor.
Çin’liler diyormuş ki:
“Türkiye’nin iki aydır işgal etmeye çalıştığı Efrîn diye bir devlet varmış. Adını pek duymamıştık!”
Onlar ve tüm dünya artık Efrîn’in bir ilçe olduğunu fakat özünde bir ilçeden, ilden, kantondan, hatta bir ülkeden daha fazlası olduğunu öğrendiler.
Bir tek diktatör pişkinliğini sürdürüyor; Efrîn kapılarına dayanmakla övünüyor. İki aydır tüm gücünü sürmüş alana, tüm katil sürüsü DAİŞ artığı çeteleriyle beraber saldırıyor; ilçe sınırlarına dayandı diye zil takıp oynuyor!
Sevindiği, övündüğü şeye bak!
Peki, durum gerçekten diktatörün sevindiği gibi mi?
Şimdi gerçekçi olalım. Her türlü soykırımı yapan, bunun için her türlü savaş aletini sınırsızca kullanan bir devlet, değil bir ilçeyi kocaman bir ülkeyi zapt edebilir. Fakat iki ayda ancak ilçe sınırlarına yaklaşabilmişse bu devletin gücüne değil, karşısında direnenlerin nasıl bir iradeye sahip olduğuna bakmak gerekir.
Bu eşsiz irade sayesinde Efrîn direnişi sonuna dek sürecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Hatta diktatörün esas darbeleri alacağı aşama bundan sonrasıdır denilebilir.
Sebebi açık değil midir? Kobanê direnişini hatırlayalım: DAİŞ ne kadar yakın mesafeye çekildiyse o kadar çok darbe vuruldu!
Halk Savunma Merkezi’nin başındaki gerilla komutanı Murat Karayılan önceki gün “savaş yeni bir aşamaya geçmiştir” açıklamasını yaptı. Yani asıl gerillacılık bundan sonra başlıyor. Hem de tüm ülke sathında…
Ve dünyada gerillayla baş edebilecek bir teknik henüz icat edilmiş değildir. Meselenin özü “vur-kaç” taktiğidir. Doğru. Fakat bundan fazlası vardır gerillalıkta: İnanç, irade, azim, yaratıcılık, mutlaka zafer kazanma ruhu!
Öte yandan diktatör bilmiyor ki gerilla demek halk demektir. Halk direnişi dalga dalga tüm Kürdistan ve dünyaya yayılıyor.
Kürdistan ve Dünya’da konuşulan bir “EFRÎN RUHU” vardır artık.
Bu ruhun tarih boyunca süregelen tüm insanlık direnişlerinin devamı olduğu sıklıkla dile getiriliyor. Direnenlerin tarihi Efrîn’de canlanmış, tüm insanlığa ışık olmuştur.
Cesaret sınırını aşan bir direniş ruhu var ortada. Bu ruhu yenebilir misiniz?
Uçaklarınız, tanklarınız, robot çeteleriniz ve teneke generallerinizle mi yapacaksınız bunu?
Halkın direnişi henüz ilk haftasında zafer kazanmıştı. Şimdiki direniş, işgal ordusunu, diktatörün tanklarla, uçaklarla yarattığı enkazların altına çekip bitirme direnişidir! Şimdiki direniş Efrîn ruhunu her yere yayma direnişidir. Kürdistan gençliğinin belirlediği gibi, serihilde hamlesinden TOLHILDAN hamlesine geçme direnişidir.
Artık nereden darbe yiyeceğini kestiremeyeceği bir karanlık tünele girmiş bulunuyorlar. Bu nedenle gözü dönmüş kanlı diktatörün tadabileceği tek bir zafer olmayacaktır!
Hadi diyelim ki uçaklarıyla, tanklarıyla o şirin ilçeyi bombalayıp yıktılar! Ki şu anda bunu yapıyorlar. Yıkılan binalar, yıkılan insan iradesi mi olacak? Olaya böyle bakanlar Efrîn ruhundan hiçbir şey anlamamış demektir. Yıkılan her binanın altında AKP-MHP faşizmi kalacak, halkın iradesi değil.
İnsan bitimsiz bir varlıktır! Hele ki düşüncesi demokrasiye dayanıyorsa, göğsü özgürlük tutkusuyla doluysa; o ruhu yenebilecek hiçbir güç yoktur!
Yani: Atom bombaları bulup tüm Suriye’yi yok etsen bile sana zafer yok! Diktatör!
