“Dünyayı da Türkiye’yi de kadınlar kurtaracak…
Bir hekim olan Canan Kaftancıoğlu, demokratik kurallara riayet ederek yapılan seçimin sonucunda CHP İstanbul İl Başkanı seçildi. Üçüncü MC hükümetinde tahayyül dahi edilemez bir durum.
Seçilmesinin üzerinden daha 24 saat geçmeden, zamanında yazdığı bazı twitler nedeniyle hakkında soruşturma başlatıldı.
Düşündüğünü dile getirdiği için, düşündüğünü korkusuzca ve hesapsızca dile getirdiği için, sosyal medyada, maaşlı küfürbazlar tarafından linç edilmek istendi.
Havuzdaki zavallılar bir kez daha, yalan olduğunu bildikleri haberleri yapmaktan çekinmedi. Kuşkusuz çekinmeyecekler. Aksi halde aç kalırlar.
Kadın olduğu için, düşüncelerini cesaretle dile getirdiği için, Kürt sorununda makul bir çizgide olduğu için linç edilmek istendi. ‘Kürtler insandır, yurttaştır, eşittir,’ diyene bölücü terörist vs. etiketi yapıştırılan bu akılsızlık zamanında, demokrat ve insancıl bir çizgiyi benimsediği için, linç edilmek istendi.
Dürüst, eşitlikçi ama özellikle ‘kadın’ olduğu için. ‘Sol’da olduğu için. ‘Eşitlik’ sözcüğüne dahi tahammül edemeyenlerce, kadın düşmanlarınca, sol düşmanlarınca ve yolu dürüstlükten geçmeyenlerce, linç edilmek istendi.
Erkekliğini marifet sayan; doğrusu, doğumla gelen erkeklikleri dışında elle tutulur bir nitelikleri olmayan, o erkeklikleriyle çaresizlik içinde gurur duyan, sığlıkla malûl bir kitle tarafından linç edilmek istendi.
Türkiye’yi de dünyayı da kadınlar kurtaracak.
Sol ‘değerleri’ içselleştirmiş (sol bir partiye oy vermese de!), insancıl, vicdan sahibi, eşitlikçi, özgürlükçü kadınlar kurtaracak.
Kadın ile eşit olduğunu, her bir yurttaşla eşit olduğunu, sorumluluk sahibi yurttaş olduğunu fark eden, erkeklerle birlikte kurtaracak. Diğer cinsel yönelimlere sahip yurttaş kesimleri ile eşit olduğunu kabullenenlerle birlikte kurtaracak.
Hemen tüm kurumlarının erkeklere, erkekliğe ve kaçınılmaz olarak ‘sığlığa’ teslim edildiği bir memlekette, Canan Kaftancıoğlu müesses nizamı ürküttü. ‘Hödük egemen’ kültürü çileden çıkarmaya devam edecek. Diğer kadınlarla ve eşitlikçi erkeklerle birlikte.
Canan Kaftancıoğlu yalnız bırakılmamalıdır.
Canan Kaftancıoğlu yalnız değildir…”
Yukarıdaki satırlar, bir iki sözcük farkıyla Ocak 2018’de yazılmıştı. Yarın, Haziran 2019’da hâkim karşısına çıkacak Canan Kaftancıoğlu. ‘İleri derecede bağımsız mahkemeler’ hakkında bir şey yazmak istemiyorum artık. Herkes her şeyin farkında.
2018’in ilk ayından bugüne geçen zaman zarfında, Kaftancıoğlu’nun; bir kadın olarak, ortalama bir erkek siyasetçiden farklı hâliyle ‘sözünün arkasında durma’ dirayetine sahip bir ‘il başkanı’ olarak, son derece kritik seçimlerde elde edilen başarının en önemli mimarlarından biri olarak, Türkiye demokrasi tarihinde ‘artık’ özel bir yeri olduğunu, olacağını söylemek mümkün.
Milyonlarca seçmen ve yurttaştan biri hüviyetiyle, kendisine “Helal olsun size” demek isterim.
Ardından şu cümleyi ekleyerek: Canan Kaftancıoğlu ‘kesinlikle’ yalnız değildir!
