Bazı insanlar vardır, sineye çekilir, niye? ‘Bizdendir’ diye.
Benim aşiretim, benim grubum, benim de benim diye uzar gider.
Kimi “politika” yalan sanatıdır diye Türkçe sözlük bilgisi standartlarında politika yapmaya kalkar, kimi seni beni bizi gözetir diye yaptığı ilkesizlik sineye çekilir.
Hemen her alanda bu hastalıklı tutum kendini tekrar eder durur.
Erkek elini, “kadın” işidir diye ayrılan işe atınca, önce ana sonra bacı mırıldanmaya başlar. Bırak abi/oğul.
Hepsinin ortak yeri ‘çıkar’ sağlamadır.
Oğlunu ya da kardeşini dışa karşı küçük düşürmeme ve onun üzerinden anılmama korkusu.
Bizden olanın bize sağladığı ya da sağlayacağı düşünülen çıkar. Deşifre edildiğinde “bizi” düşüreceği durum.
Ya da karşı gruplara üstün gelme telaşı ile yapılan, göz yumulan, gizlenen ilkesizliğin zamanla devamlı başvurulan yöntem haline gelmesi ile gelen yozluk.
Küçük yanlışların zamanla büyük kırılmalara kadar varması sonucu oluşan düşünsel kirlilikte kaybolan kişilikler.
Dışımızda muazzam bir sistemin kendi kendini yenileyen ve dönüştüren yutan gücü hor görüldüğü ve küçümsendiği sürece ve yukardaki biz ile bütünleştiğinde ortaya çıkan bugün ki, manzara gayet olağan yani kaçınılmaz duruma gelebiliyor.
Sistemler kendini günlük küçük görüp de önemsemeden yaptığımız küçük olaylar, davranışlar içine gizleyerek büyütür ve yaşatır.
Bayramlaşma, selamlaşma vs.
Sol hareket içerisinde acaba ne sindi hayatıma davranış olarak diye dönüp baktığımda bir şey görememe bugünkü çıkmazı resmediyor alenen.
Düğünler, sünnetler, bayramlar… Kısaca yaşam tarzı içine gizlenen koca bir ideolojik sistemi aksatmadan devam ettirip törpülüyoruz bilmeden daha da uzun yaşaması için.
Kadın, halen aynı kadın olma zorunda, ha bazıları daha asi daha serbest daha başka olabilir ama ideolojik besini ve polisi aynıdır. ‘Erkek’. Kadının erkeğe yakın düşen davranışları onu daha özgür kılmıyor. Ne çok kadın gördüm aynı erkek gibi.
Biraz gevşek bıraksan geldikleri yer için örnekler bayağı zengin.
Eski Sovyetler, Çin, Küba, Biz
Yine de karşı örneklere bakınca insanın oh diyesi geliyor ama…
Günümüz devletleri ve ürettikleri sorunlar.
Ama yine de sistemim gizli silahlarından öte yaratılacak sıcaklıklar lazım ki,
Doğum günleri, Bayram, Sünnet, Nişan vb. sıcaklıklarında kaybolup gitmeyelim.
Erdem Baş
27.06.17, Hamburg
