Aktüel Yorum

KAPİTALİZM, YOKSULLUK… DİN VE MİLLİYETCİLİK OLTASI

İktidarların ezdiği, sömürdüğü ve hatta yoksullaştırıp, yalnızlaştırıp, açlıkla karşı karşıya bıraktığı insanlara -din, iman, Allah-vatan, millet Sakarya- söylemleriyle abana abana yüklenip bozuk düzeni sürekli övmeleri, göklere çıkarmaları ve ilelebet payidar kalmasını istemeleri hiç de öyle anlamsız ve saçma değildir…

Çünkü göle çalınan maya tutmaktadır…

Yoksullar hallerine şükredip iktidarın -kapitalizmin- uzattığı din ve milliyetçilik oltasındaki büyük zokayı “ham” diye yutmaktadır… Böylece ezilen, sömürülen, yokluğun ve yoksulluğun açmazında ve çıkmazında kıvranmalarını sorgulamaktan çekinen, korkan ve -soluduğu havaya şükreder gibi- yokluğu ve yoksulluğu olağan, olması gerekenmiş gibi çabucak kabullenen, bu duruma her koşul ve şartta katlanan ve razı olan insanlar tarafından düzenin yaşamı garanti altına alınmakta ve ömrü uzatılmaktadır…

Kapitalizm sömürüden, dinden, milliyetçilikten… Razı olma-rıza gösterme-katlanma, duyarsızlık “yine de iyiyiz, bizden kötüleri var… “ şükürcülüğü “Bana ne? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın”  bencilliği ve kültüründen ve ezilenlerin örgütsüzlüğünden beslenmektedir…

Sömürü, baskı ve şiddetin en örgütlü ve cisimleşmiş hali olan devletin-Kapitalizmin- ihtiyaç duyduğu biricik gıdası, aldığı yaşam enerjisi ve vitamini her zaman korku içinde, sessiz ve çaresizce siyasallaştırılmış din ve milliyetçilik oltasına takılan yoksul kitlelerdir…

1 Şubat 2022/ Savaş Karaduman

 

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.