Aktüel Yorum

Erdoğan memleketi basketbol oynadığı gibi yönetiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçenlerde gençlerle bir araya geldi. Sohbet havasındaki toplantıda önünde Prompter da olmadığından, epey açık verdi. “(Vergileri) devamlı artırıyoruz, bundan da çok rahatsızlar. Aç sefil geziyor, ama onu almaktan da geri durmuyor. Rakıyı, birayı almaktan geri durmuyor” derken, bir değil, iki itirafta bulundu. İnsanların aç gezdiğini kabul ederken, vergileri artırmak yoluyla içki içilmesini engellemeyi amaçladığını da söylemiş oldu. Aslında üçüncü itirafı da içki içenlerin aç ve sefil gezmesine gönlünün razı olduğuydu. Tam sayısını bilemediğimiz cumhurbaşkanlığı başdanışmanlarından hiçbiri, onu uyarmamış, zamların dünyanın hiçbir yerinde insanları içki içmekten vazgeçirmediğini söylememişti. Ne bu sohbetten önce, ne de sonrasında kimse ona karşı çıkmadı. Aynı basketbol oynarken olduğu gibi.

Cumhurbaşkanı aynı sohbette gençlere basketbol maçında nasıl skor yaptığını da övünerek anlattı: “Ben de şimdi buraya basket maçından geliyorum. Bugün de bayağı skorerdim. Otuz altı (36!) sayı yaptım. Ellinin 36’sı bizde ve yendik.” Erdoğan, “biz” derken, kendisini kastediyordu. Sanırsınız, sahada rüzgar gibi esmiş, NBA oyuncularının maç başı yaptığı ortalama skoru bile geçmiş, takımını zafere taşımıştı. Gözümde bundan bir yıl kadar önce servis edilen bazı görüntüler canlandı.

Erdoğan’ın sağlık sorunlarıyla ilgili spekülasyonların yoğunlaştığı bir dönemdi. Cumhurbaşkanı, 21 Temmuz 2021’de, partisinin il teşkilatlarıyla Online bayramlaşma toplantısında konuşurken uyuyakalmıştı. Sağlık durumuyla ilgili spekülasyonlar artınca, Cumhurbaşkanı’nın ne kadar zinde olduğunu göstermek için olsa gerek, Beştepe’de bir basket maçı planlandı. Sahada, iletişim faaliyetlerini yürüten Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi Bakanı Mustafa Varank, sahte diplomalı güreşçi milletvekili Hamza Yerlikaya, Cumhurbaşkanı’nın danışmanı ve fizyoterapisti Ahmet Çotuk da vardı. Erdoğan o maçta da 27 sayı yaptı ve bu skorla aynı takımda oynayan Hidayet Türkoğlu’nu bile geçti!

Yakın çevresinin övünerek paylaştığı videolar, Erdoğan’ın nasıl böyle skorer bir oyuncu olduğunu anlatıyordu. Şöyle ki, top hep ona geliyor, o yavaş adımlarla potaya doğru yaklaşırken karşı takımın savunması kendiliğinden kenara çekiliyor ve Beyefendi’nin sayı yapmasını bekliyordu.

Erdoğan övünerek anlattığı basket maçlarını işte böyle kazanıyor, NBA ortalamasının üstünde skorlara böyle ulaşıyor. Memleketi de bu basket maçlarında olduğu gibi yönetiyor. Etrafındaki danışman ordusu, bürokratlar, bakanlar ve hatta ailesinden kimse karşısında çıkıp da, onu uyarmıyor. Atmak istediği tehlikeli adımlardan onu vazgeçirmeye çalışan yok.

Erdoğan, “Şayet Gezi olayları ile başlayan ve devam eden ihanetlerin ülkemize kur, faiz, enflasyon şer üçgeni üzerinden ödettiği ağır bedeller olmasaydı, bugün 1,5 trilyon doları bulan milli gelirle farklı yerlerde olacaktık” derken, kimse kucağına eğilip “Efendim, bu tablo sizin ekonomi politikalarınızın sonucu” diyemiyor. Daha en başında, Gezi’de insanlar isyan ettiğinde, “Kavga etmek yerine, şiddet uygulamak yerine, gidin, onlarla konuşun. İnsanları dinleyin” diyemediği gibi. Gezi Direnişi sırasında onunla görüşmeye giden Taksim Dayanışması Platformu’nun temsilcilerini dinlemeye de tahammül edememişti Erdoğan. Toplantının ortasında bugün DİSK Genel Başkanı olan Arzu Çerkezoğlu’nu haşlamaya kalkışmış, öfkeden neredeyse kontrolünü kaybetmiş, anlatılanlara göre kızı Sümeyye onu sakinleştirmeye çalışmıştı. Ama boşuna. Erdoğan o gün bugündür, ne zaman Gezi lafını duysa, çileden çıkıyor. Gezi’de bir irade ortaya koyan halka, “çapulcu, terörist, eşkıya” gibi yakıştırmalar yapan Erdoğan’ı etrafında tutan yok ki “çürük, sürtük” demekten çekinsin. Aynı basket maçında olduğu gibi, Erdoğan topu eline aldığında iki yana açılıveriyorlar. O ne yaparsa yapsın, ne derse desin, alkışlıyorlar. Ortaya, Türkmenistan ya da Kuzey Kore liderlerinin pohpohlanmasına benzeyen görüntüler, durumlar çıkıyor.

Erdoğan Beştepe’de işleri böyle yürütebilir, kendisini bir ekonomi ya da basketbol dehası ya da ahlak abidesi sanabilir. Ne var ki, insanlar dediği gibi “aç ve sefil” gezerken, dolar almış başını giderken, halkı iddia ettiği skorlara inandırması artık mümkün değil.

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.