Aktüel Yorum

Cinayet zanlısı: Erdoğan ve Fidan

Masadan kalktı. Salon sessizleşti. Yan odaya geçti. Biraz sonra döndü.

“Sn. Öcalan, biz silahları gömmek istiyoruz. Kürt ve Türk gençleri ölmesin istiyoruz. Artık bu problemi bitirelim” dedi.

Adam kararlı görünüyordu.

Öcalan bu sözlere sevindi. İlk defa devlet heyetinden kesin ve kararlı cümleler duyuyordu.

Öcalan, “Burada 14 yıldır barış için çalışıyorum. Tek arzum haklarımıza barışı armağan etmek. Tek işim bu. Kararlıysanız bu işi kısa sürede çözebiliriz” dedi.

Öcalan 14 yıldır tek başına kaldığı hücresine giderken adam onu bekleyen Kostere doğru yürüdü. Kostere İmralı adasını geride bırakırken adam telefonuna sarıldı;

‘Harekete geçin!’

Bu görüşmeden tam üç gün sonra 9 Ocak 2013’te Kürdistan Enformasyon Bürosuna sızdırılmış Ömer Güney ismindeki kişi silahına sarıldı ve tetiğe bastı.

Paris’in merkezindeki büroda Sakine Cansız ve iki kadın yoldaşı o gün orada can verdiler.

Sakine’nin kendi ifadesi ile 55 yıllık ömrü ‘kavga’ ile geçti. 10 yıl mahpus yattıktan sonra çıkan çıkmaz dağların yolunu tuttu.

17 Ocak 2013’te Diyarbakır 5 Nolu cezaevinin hemen yanı başından on binlerce kadın ve erkekle birlikte onu Dersim’e uğurladık.

Hayattaki tek pişmanlığım o gün onunla Dersim’e yürümemek… O doğduğu topraklara son yürüyüşünü yaparken Diyarbakır-Dersim yolunda ona eşlik edememek hala içimde bir sizi…

Sakine doğduğu topraklara son yolculuğunu yaparken devlet heyeti İmralı’da Öcalan’a ‘Paris’te üç kadını vuranlar bu süreci sabote etmek isteyenlerdir. Bizim bu cinayet ile bir ilgimiz yok’ diyordu.

O dönemin Başbakanı Erdoğan ‘Bu bir iç hesaplaşma olabilir’ diyordu.

Kandil, ısrarla MİT ve AKP’yi işaret ederken AKP ve Kürt hareketinin içindeki kimi legal unsurlar paralel yapı olarak ifade ettikleri Gülen Cemaatini işaret ediyorlardı.

Mikrofonu eline alan herkes ‘bu cinayet paralel yapının işidir. Bir darbe mekaniği işliyor. Bu cinayet ile amaçları barış sürecini sabote etmektir’ diyordu.

Öcalan, kimi kuşkularına ve Kandil’in kimi uyarılarına rağmen devlet heyeti ile üç yıl çözüm sürecini yürüttü. O, 40 yıl süren savaşı bitirmek ve Türkiye halklarının barışı için ısrarcı oldu.

Öcalan’ın çözüm sürecindeki ısrar ve çabası ile Dolmabahçe’de AKP Hükümeti ile sağlanan mutabakat yine AKP tarafından yok edildi.

AKP ve Erdoğan, Temmuz 2015’ten başlayarak kanlı bir süreç başlattı.

Tam bir yıl sonra kendi darbesini yaptı.

5 Ağustos 2017’de PKK tarihinin en büyük operasyonunu yaptı. Operasyonda MİT Daire Başkanını Aydın Günel ve Erhan Pekçetin ele geçirdi.

İki MİT mensubu Sakine Cansız cinayeti hakkında önemli bilgiler verdiler.

Özetle şöyle dediler: “Ömer Güney MİT’in adamıdır. Paris operasyonunun emrini bizzat MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Dönemin Başbakan’ı Erdoğan tarafından verildi. Operasyonu koordine eden kişi Muhammed Dervişoğlu ile birlikte devlet adına İmralı görüşmelerine de katılan MİT elemanı Sebahattin Asal’dır.”

Cinayetin 1 numarası Asal, Hakan Fidan ve Erdoğan’a doğrudan bağlı birisi.

Cinayetin planlayıcısı MİT elemanları bizzat Erdoğan tarafından terfi ettirildiler.

Cinayetin tek zanlısı Ömer Güney mahkeme karşısına çıkarılmadan öldü veya öldürüldü. Güney’in ölmesi ile dosya rafa kaldırıldı.

Ancak iki MİT Daire Başkanının ifadeleri ile sis perdesi önemli oranda aralanmış durumda.

Cinayetin faillerine ilişkin çok ciddi belge ve bulgular var.

Fransız yargısına düşen kapatılan cinayet dosyasını raftan indirmektir.

MİT elemanlarının verdikleri bilgilerden anlaşılan şudur.

Devlet çözüm sürecinde samimi değildi. Fidan-Erdoğan ikilisinin KCK’de ‘iç hesaplaşma oyunu’ tutmayınca dikkatleri cemaat üzerine çekerek KCK-Cemaat çatışması yaratmayı amaçladı ve bunda önemli oranda başarılı oldular.

Ortada paralel bir güç yoktu.

Kumpas bizzat Erdoğan-Fidan ikilisi tarafından kurgulandı ve uygulandı.

Bu cinayet ile bir taraftan PKK’nin direniş ruhunu temsil eden Sakine Cansız’ı ortadan kaldırdı diğer taraftan ‘Paralel devlet’ tehdidini canlı tutarak, çözüm için tek alternatif olarak AKP’yi gösterdi.

Oyun ve plan çözülmüştür!

İki MİT elemanının ele geçirilmesi ile 5 yıldır çözülemeyen cinayet aydınlanmıştır.

Fransız yargısı cinayet dosyasını yeniden açmalı ve itiraflarda bulunan MİT elemanlarının ifadelerine başvurmalıdır

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu