Aktüel Yorum

2022 1 MAYIS’I İÇİN (2021) DERSLER(İ)[*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

“İnandığımız tek kutsallık

emeğin gücüdür.”[1]

“Haydi 1 Mayıs’a!” diyen EMEP, EHP, HALKEVİ, HDP, SMF, TİP, TÖP, “1 Mayıs’ın tüm ülke çapında yaygın ve kitlesel kutlanması için sendika konfederasyonlarına, emek ve meslek örgütlerine çağrıda bulunuyoruz,” vurgusuyla ekliyorlar:

“Bizler 7 parti ve örgüt olarak halkımızı ekmek, demokrasi ve özgürlük için 1 Mayıs alanlarını doldurmaya çağırıyoruz. Sermayenin iktidarını değil; halkın iktidarını sağlamanın güvencesi sokaktır, meydanlardır, dayanışmadır, mücadeledir.”[2]

Öznesi belirsiz, genel(lemeci) bir çağrı bu…

Bir de “Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye Diş Hekimleri Birliği (TDB), 1 Mayıs’ta herkesi alanlara çağırdı, ‘Bu düzeni değiştireceğiz,’ mesajını verirken; DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da ‘Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs meydanlarında omuz omuza olacağımızı ilan ediyor, emekten, barıştan, demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten yana olan herkesi 1 Mayıs meydanlarında buluşmaya çağırıyoruz,’ dedi”ği[3] (7’linin talep ettiği) çağrı var.

İnşaat-İş Sendikası’nın, “#1Mayıs: Bir Toplantının Gösterdikleri: Sendika ve meslek odalarının çağrısıyla 7 Nisan’da gerçekleştirilen 1 Mayıs toplantısı, dünkü basın açıklamasında görünümü kurtarmak için telaffuz edilen ‘Taksim ısrarı’nın fersah fersah uzağında bir toplantı oldu,”[4] diye yorumladığı bu da öznesi belirsiz, genel(lemeci) tutum(suzluk)…

Bunların “Her yerde 1 Mayıs” talebinin merkezinde “1 Mayıs’ta Taksim’e” tavrı yok.

Bu böyle olmayınca da öznesi belirsiz, genel(lemeci) tutum(suzluk)un:

  1. İ. Lenin’in Nisan 1904’deki, “1 Mayıs geliyor. İki dünya, bu büyük mücadelede karşı karşıya duruyor: sermaye dünyası ile emek dünyası, sömürü ve kölelik dünyası ile kardeşlik ve özgürlük dünyası. (…) 1 Mayıs’ın kutlanışı, davamıza binlerce yeni savaşçı kazandırsın ve bütün halkın özgürlüğü, sermayenin boyunduruğunda çalışan herkesin kurtuluşu için büyük mücadelemizde güçlerimiz artsın!”

Rosa Luxemburg’un da, Şubat 1894’de, “1 Mayıs, işçi sınıfının bu taleplerinin her yıl dile getirildiği gün olacaktır. Ve daha iyi günler doğduğunda, dünya işçi sınıfı kurtulduğunda, büyük bir olasılıkla insanlık o zaman da 1 Mayıs’ı, geçmişte verilen zorlu mücadelelerin ve çekilen acıların anısına yine kutlayacaktır!” diye formüle ettikleri devrimci duruş ile hiçbir alâkâsı kalmıyor. Tıpkı “orta sınıf” zırvalarına sarılanların tutumu gibi![5]

XIX. yüzyıldan XX. yüzyıla evrilen dünya için Charles Tilly’nin, “İşçileşmiş bir dünyada yaşıyoruz,” tespitini unutmazken; XXI. yüzyıl dünyasını daha da fazla işçileştiği bir an dahi göz ardı edilmeden; merkezinde işçi sınıfı mücadelesinin olmadığı 1 Mayıs’ların 1 Mayıs olmayacağının altı ısrarla çizilmelidir.

Evet 2021’e kadar engellemeler,[6] ölümler, yaralanmalar, gözaltılar, hapislerin 1 Mayıs’lara eşlik ettiği coğrafyamızda ilk Mayıs 1909’da (bir diğer kaynağa göre de Osmanlı döneminde 1905’de İzmir’de) yapıldı.

Kitlesel 1 Mayıs’ların kutlanabilmesinde çok gecikme yaşandı; bu yoldaki girişimler “1 Mayıs, Cumhuriyet ile emek davasını birleştirmenin kaçınılmazlığını berraklaştırıyor,”[7] palavralarına karşın egemenlerin terörüne maruz kaldı.

Örneğin yasaklanan 20212 1 Mayıs’ı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, “1 Mayısların Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle 2009 yılında ‘Emek ve Dayanışma Günü’ olarak tanınması ve resmi tatil yapılması, özgürlük ve demokrasi yolunda attığımız çok önemli bir adımdır,”[8] diye övdüğü AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Hamdolsun aldığım bilgilere göre Türkiye genelinde herhangi ağır sayılabilecek, yaralama vesaire gibi bir olay cereyan etmedi,” dese de çok sayıda yurttaşın yaralandığı eylemler sırasında Trabzon’da polis Halkevleri GYK üyesi Berna Demirtaş’ı aracın altına iterken gözünden yaralandı; Şişli’de 1 Mayıs eyleminde gözaltına alınan Ömer Akgün’ün kolu polis tarafından kırıldığı”[9] 2021 1 Mayıs’ında işçiler, salgın koşullarında, yasaklarla girerlerken; salgında fabrikalar tıkır tıkır çalıştı. Emekçilere aşıda öncelik düşünülmedi. En fazla zarar gören işçiler oldu. Sendikalar ise sürece damga vuracak bir çıkış ortaya koyamamaları yanında; yasaklara boyun eğerek, onu meşrulaştırdılar.

Geldik 2022 1 Mayıs’ı eşiğine…

Emek hareketi sermaye saldırıları karşısında güçlü bir direniş sergileyemiyor, toplumsal muhalefet parçalı ve dağınık olsa da; işçi ve emekçilerin taleplerini ortaya koyacağı bir zemin yaratılmalı. Sadece 1 Mayıs’ta değil önümüzdeki dönemi kapsayacak bir birlikteliğe ihtiyaç var.

Yasak(lar) 1 Mayıs’a ve işçilere uygulanırken; halkın geniş kesimlerinde işsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin, geleceksizliğin biriktirdiği büyük bir öfke var. Baskılanmış, örgütsüzleştirilmiş bir öfke söz konusuyken; radikal sosyalistlere düşen görev, 1 Mayıs’ta halkın öfkesinin üzerindeki örtüyü kaldırıp atmaktır.

Evet her şeyin yasak olduğu bir baskı örgütleniyorken; son yıllardaki 1 Mayıs süreçleri de sönük geçiyor. Bu durumda ortak devrimci bir mücadele hattı kurma görevi önümüzde duruyor

“Her yer direniş her yer 1 Mayıs” derken; merkezi “Taksim’de 1 Mayıs” talebinden geri adım atılmadan; sokak ile direnişin, devrimcileri çağırdığı göz ardı edilmemelidir.

Her yeri 1 Mayıs alanına, her yeri direniş meydanına çevirmek “Taksim’de 1 Mayıs” yönelişinin kendisidir.

Sendikalar içe kapanarak hareketsizleşip, CHP’lileşirken; 1 Mayıs’a toplumsal direnişin boyutlandığı bir iklimde gidilirken; işçi sınıfını ve toplumsal muhalefeti hedef alan yasaklara karşı 1 Mayıs’ta Taksim’de olunmalı…

Dünya denkleminde kapitalizmin yaldızlarının dökülmeye başladığı, neo-liberalizmin kendi sınırlarına gelip dayandığı, ekonomik krizin derinleştiği yapısal kriz tablosunda yeni bir dönemin yeni 1 Mayıs’larını inşa etmemiz gerekiyorken; kapitalizm çürümüş bir cesedi andırdığı gerçeği de “es” geçilmemeli…

Emperyalist kapitalist sistemin miadını çoktan doldurduğunun her açıdan netleştiği bir eşikte karşılıyoruz 1 Mayıs’ı.

1 Mayıs, malum bahanelerle uygulanmak istenen yasaklara rağmen örgütlenmeye devam ediyor.

1 Mayıs gününde yasakları tanımayarak sokaklarda olacağız. Çünkü radikal sosyalistler emekçilerin isyanını görünür kılmalı

1 Mayıs’ı direnişler zincirine bir halka olarak eklemek için çalışmalıyız.

Emek ve meslek örgütleri beklentilere yanıt vermese de devrimci 1 Mayıs’ı önemli bir eşiktir.

Sosyalist hareketteki irade kırılması aşılmalı ve yasaklarla sınırlanmayı kabul etmemeliyiz; güncel slogan direniştir…

Tam da bu noktada sendikalardan, kitle örgütlenmelerine ve aslında sol-sosyalist güçlerin kendilerine kadar her alanda mevcut nesnelliğin kavranması ve ona teslim olunmadan dünyayı değiştirme iradesinin yeni biçim ve araçlarla yeniden inşa edilmesi, ruh ve nefes kazanması gerekli diyoruz.

“Başta Taksim olmak üzere her yerde 1 Mayıs, her yerde direniş!” vurgusunu öne çıkar(t)arak; 1 Mayıs’ta Taksim’de görüşmek, buluşmak için sokaklarda, meydanlarda ve Taksim’de olacağız.

Bunun böyle olmasının nedeni “1 Mayıs” gerçeğine mündemiçtir…

1 MAYIS NEDİR?

Eduardo Galeano’nun ifadesiyle, “Mayıs’ın 1’i herkes için en evrensel gündür. Bütün dünya, sekiz saatten fazla çalışmayı reddetme suçundan Chicago’da asılan işçilere saygı sunmak için paralize olur. Affı olmayan yegâne günah umuda karşı işlenen”ken;[10] Mayıs’ın ilk günü hakların verilmeyip alındığını, kazanılan hakların ne pahasına kazanıldığını ve kazanılacakların nasıl kazanılacağını hatırlatan mücadele günüdür!

1856 yılında Avustralyalı taş ve inşaat işçilerinin Melbourne Üniversitesi’nden Parlamento binasına gerçekleştirdikleri yürüyüş, 1 Mayıs’ın miladı olarak gösterilip; kapitalizmin dayattığı vahşi yaşam koşullarına karşı insanca bir çalışma ve yaşam talebini bağrında taşır ve böylelikle yalnızca gündelik bir takım kazanımların ötesinde bir anlama kavuşurken; gelecek tahayyüllerinin simgeleştiği bir tarihtir.

Bu bağlamda denilebilir ki 1 Mayıs sınıf mücadelesinin ortaya çıkardığı ilk ürünlerden biridir.

İşçiler vahşi kapitalizm koşullarına karşı mücadeleye girişirken, insani çalışma talebinin en önemli unsuru, 8 saatlik işgünüydü. 1850’li yıllarda İngiltere ve ABD’de 10 saate indirilen çalışma süresinin 8 saate indirilmesi talebiyle işçiler hareketlendiler. I. Enternasyonal’in 1866 Kongresi’nde 8 saatlik iş günü için mücadele kararı alınmasıyla bu talep uluslararası bir boyut kazandı. ABD, Rusya, Fransa ve Japonya’da 8 saatlik iş günü için grevler, gösteriler, kampanyalar örgütlendi.

Paris’te toplanan II. Enternasyonal 1889 Kongresi, 1 Mayıs 1890’da 8 saatlik işgünü için uluslararası gösteriler düzenleme kararı aldı. II. Enternasyonal’in çağrısıyla 1890’dan itibaren işçiler 8 saatlik işgünü talebi ile meydanları, sokakları doldurdular.

Kalıcılaşıp yaygınlaşmasıyla gelenekselleşen 1 Mayıs ile işçilerin kendilerinden çalınanların peşine düşmeleri, haklarından vazgeçmemeleri büyük önem taşırken; 1 Mayıs işçi sınıfının başka bir dünya talebini de içinde barındırır.

Yani kapitalizm karşısında insanca yaşam, hak ve adalet için mücadele eden sınıfın bu mücadelesi, kapitalizmi aşabilecek potansiyelin varlığına da işaret eder. Bu nedenle kapitalizmi aşma perspektifi içinde mücadele eden politik dinamikler,1 Mayıs’a ayrı bir önem yükler.

Öyle olduğu için dünyada ve coğrafyamızda 1 Mayıs’ın yaygınlaşmasında ve kitleselleşmesinde sol/sosyalist kadroların belirgin roller üstlenmesi tesadüf değildir. 1900’lü yılların başından itibaren Osmanlı’da ve Cumhuriyet’te 1 Mayıs sosyalist dünya görüşüne sahip partilerde örgütlenen işçiler tarafından kutlandı. 1 Mayıs’ın yasak altına alındığı dönemlerde komünist işçilerin 1 Mayıs ısrarı, açık ve kitlesel eylemlere giden yolun mütevazı kilometre taşlarıydı.

Yeri gelmişken altını çizmekte yarar var: 1 Mayıs egemenlerin bir “lütuf” gibi bahşettiği bir “tatil”, bir “bayram” falan değil! Üretenlerin, zaferlerini kutladıkları, yitirdiklerini onurlandırdığı, kurmak istedikleri dünyaya attıkları ilk adım, o zaferin ilk perdesi.

4 Mayıs 1890’de Londra’da Hyde Park’taki miting için hazırlanan çağrı şöyle haykırıyordu: “Gün içinde sekiz saatlik çalışma hakkının kazanılmasının, sermaye ile emek arasındaki muazzam sorunu çözeceğine inanıyor muyuz? Hiçbir şekilde hayır. Ancak bunun atılması gereken en acil adım olduğuna inanıyoruz. Bizler şunu biliyoruz: Sekiz saatten fazla çalışmayan erkek ve kadınlar, patronların konumunu düşünmek, anlamını sorgulamak ve bunun adına mantık yürütmek için daha fazla boş zamana sahip olacaklar.”

Yine o gün, yüz binlerce kişinin toplandığı Hyde Park’ta Eleanor Marx da kürsüden, “Bugün burada sadece bir sendikacı olarak değil, bir sosyalist olarak söz alıyorum. Sosyalistler, sekiz saatlik çalışma hakkının ilk ve en acil adım olduğuna inanıyorlar. Bu mücadelenin sonu değil, sadece başlangıcı; Buraya gelip sekiz saatlik iş günü talebini dillendirmemiz yetmez. Altı gün boyunca günah işleyip sonra yedinci gün kiliseye giden Hıristiyanlar gibi olmamalıyız. Amaçlarımız için her gün ama her gün konuşmalıyız, herkesi bu mücadeleye katkı sunmaya çağırmalı ve erkekleri, özellikle tanıştığımız kadınları bu saflara katmalıyız,” diyordu![11]

Faşizme karşı mücadeleden Varşova gettosundaki isyana dek her yerde, her zaman militanca yaşatılan 1 Mayıs yeni bir dünya için başkaldırı günüdür ve hep öyle kalacaktır da![12]

TARİH(İMİZ)

Sınıfsal birliğimizin ve mücadelemizin en görkemli somut göstergelerinden birisi 1 Mayıs’tır.

ABD’nin Chicago kentinde 40 bin tekstil işçisinin gerçekleştirdiği eylem devlet tarafından kanla bastırıldı. Aynı kentte, bir fabrikada 8 saatlik işgünü için greve çıkan 1400 işçi işten atıldı. Aynı tarihlerde greve çıkanlara ateş açıldı ve 4 işçi öldürüldü.

Saldırılar, mücadele ateşini söndürmedi, aksine körükledi. ABD ve Kanada’da sendikalar ve diğer örgütlerin yükselttiği mücadele sonucu 1 Mayıs 1886’da yaklaşık 350 bin işçi greve çıktı. Tarih işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oluyordu. Tüm ülkede yaşam durdu. İşçiler üretimden gelen güçlerini kullanıyordu.

İşçilerin bu topyekûn isyanı, sermaye sınıfının tepkisini çekti. Chicago’da greve çıkan 40 bin işçinin eylemini bastırmak için, saldırılar düzenlendi. Patronlar grev kırmak için sokak çeteleriyle anlaştı. Sokak çeteleri bir taraftan işçilere saldırıyor, bir taraftan da grev kırıcılığı yapıyordu. Grevci işçilerle sokak çeteleri arasında çıkan kavga sırasında, polisin işçilerin üzerine ateş açması sonucu 4 işçi yaşamını yitirdi.

Hükümet ve patronlar, işçi eylemini içlerine sindiremiyordu. 1 Mayıs sonrası işten atmalar, baskılar yoğunlaştı. Olaylara neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi hakkında idam istemiyle dava açıldı. İşçiler idam cezasına çarptırıldı.

Dört işçi önderi Albert Persons, Adolph Fischer, George Engel ve August Spies, 1 Mayıs 1886’da 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edildi.

Albert Persons isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında “Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım,” dedi.

İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı. ABD’de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirdi. II. Enternasyonal, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenledi. II. Enternasyonal, 1889’da Paris’te düzenlediği kongrede 1890’dan başlamak üzere 1 Mayıs’ı, ‘Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’ olarak kabul etti.[13]

Ancak bunların da bir öncesi var ki, o da şu: Avustralya’nın Melbourne kentinde, 1856’da, işçiler tam bir gün iş bırakma kararı almıştır. Öylesine bir birlik duygusu uyandırmıştır ki eylem, her yıl aynı gün iş bırakıp, dayanışma amaçlı bir sosyal beraberlik günü olarak düzenleme kararı verilmesine yol açmıştı.

Elbette, 1 Mayıs’ı dünya proletaryası ile tüm emek güçlerine kazandırmanın onuru Amerikan Haymarket direnişçilerine ait. Lakin o büyük işçi katliamından doğmuş bir gün olsa da aslında işçilerin bir günü olması gerektiği fikri Amerikan işçi sınıfına ait değil.

Bilindiği gibi konuya ilişkin en açıklayıcı yazıyı 1894’de Rosa Luxemburg kaleme almıştı: Sekiz saatlik iş gücü mücadelesinin kıyasıya sürdürüldüğü Avustralya’nın Melbourne kentinde, 1856’da, işçiler “tam bir gün” iş bırakma kararı almıştır. 21 Nisan’da bu kararlarını yaşama geçirince ülke işçi sınıfı pek mutlu olmuştu diye yazar yoldaş. Öylesine bir birlik duygusu uyandırmıştır ki eylem, her yıl aynı gün iş bırakıp, dayanışma amaçlı bir sosyal beraberlik günü olarak düzenleme kararı verilmesine yol açmıştır. Şimdi nasıl basit geliyor ama bu sekiz saatlik iş gücü mücadelesi çok ama çok önemliydi. Karl Marx Kapital’in I. cildinde “Köleliğin yenilgisinin ön koşulu” olarak değerlendirir bu uğurdaki kavgayı.

Avustralya’da bu tür bir mücadelenin başlaması rastlantı değildi tabii. Öncesi de var elbette. İngiliz devleti, on sekizinci yüzyıldan itibaren suçluları (çoğu emekçiydi bunların) Avustralya’daki cezaevlerine naklediyordu bilindiği gibi. Bu suçlular mahkûmiyetlerini ağır çalışma koşulları içinde çekiyordu. O koşullarda bile, hükümlü işçiler örgütlenmekten geri durmadılar. 1791’de Avustralya’da ilk grevin hükümlüler tarafından, tayınların günlük verilmesi amacıyla yapıldığı arşivlerde var. 1822’de yine daha iyi tayın almak için sendikalaşma mücadelesi veren bir hükümlü bir ayı hücrede, beş yıllık hapisle cezalandırılmıştı. Yüz de kırbaç cezası almıştı tabii. Yani Avustralya mahkûm emekçilerin direnişleriyle başlayan zengin emekçi mücadelesine sahip bir ülkeydi o tarihte bile.

İşçileri suçlu kabul edip, adi suçlularla da birlikte tabii, Avustralya’ya süren İngiltere’de egemenleri çok uğraştırmıştır İngiliz emekçileri. Bu ülkede ilk genel grevi düzenleyen Çartist hareket mensuplarıdır. Grevi bastırmak için her yolu kullanan İngiliz egemenleri bazı Çartist liderleri asmıştır da. Ama kolay değildir bastırmak emekçi hareketini. 1839’da bazıları silahlı 10 bin Çartist tutuklu yoldaşlarını kurtarmak için hapishaneleri basmıştır, örneğin. Buna Newport Kalkışması denir. Kalkışmanın önderlerini katletmiştir İngiliz Krallığı.

İşte Avustralya’ya “mahkûm” olarak gönderilenler arasında bu Çartist eylemciler de var. Onlardan ne görmüşse Avustralya emekçisi, uygulamıştır. İş bırakma düşüncesinin özendiricisi de Çartist hareket mensuplarıdır bir anlamda. Kolay gibi gelebilir ama o dönemler Avustralya’da iş bırakma, işi yavaşlatma gibi eylemler bedeli çok ağır ödetilen mücadele türleriydi. İşveren, başta polis örgütü olmak üzere ne kadar tetikçisi varsa, işçi önderlerini, aktif işçileri kolayca katlettirmiştir onlara. O nedenle Avustralyalı işçilerin bir gün bile olsa iş bırakma kararı almaları büyük cesaretti. O kararların alınması da devrim niteliğindeydi. Avustralyalı emekçilerin bu eylemi elbette hızla başka ülke emekçileri için de örnek oldu.

Onları ilk izleyenler de Amerikalı işçilerdir. 1886’da 1 Mayıs’ın evrensel çapta iş bırakma günü olması gerektiğine karar verdi Amerikan emekçileri. Avrupa’daki işçi hareketi de güçlenmektedir bu arada. Müthiş bir canlılık vardır proletaryada. Bunun en güçlü göstergesi 1889’da yapılan Uluslararası İşçi Kongresi’dir, malum. Kongreye katılan dört yüz delege sekiz saatlik işgününü ilk talep olarak duyurdular tüm dünyaya.[14]

COĞRAFYAMIZDA 1 MAYIS(’LAR)

Coğrafyamızda 1 Mayıs, Osmanlı döneminde 1905 yılında İzmir’de kutlandı. Bunu 1909 Üsküp kutlaması izledi. İstanbul’da ise ilk 1 Mayıs kutlaması 1909’da yapıldı.

1921’de işgal altında gerçekleştirilen 1 Mayıs, coğrafyamızda 1922’de işçi bayramı olarak kabul edilmişti. İlk kitlesel kutlamalar da 1925’de çıkartılan “Takrir-i Sükûn Kanunu”na kadar sürmüştü.

1 Mayıs’ın yasaklı olduğu bu yıllarda 1 Mayıs kitlesel olarak kutlanamamıştır; ta ki on binlerce işçi ve emekçinin Taksim 1 Mayıs Meydanı’nda “Yaşasın 1 Mayıs, Bütün Dünyanın İşçileri Birleşin” diye haykırdığı 1976’ya dek…

Devlet, geniş kitleleri saran sınıfsal uyanış emarelerine karşı örgütsel yapısı, sınıfsal çıkarları ve iktidarının devamlılığı nedeniyle tahammülsüzdür. Bu tahammülsüzlüğünü 1977 1 Mayıs’ını katlettiği sınıf kardeşlerimizin kanına bulayarak göstermişti. Taksim Meydanı o andan itibaren artık herhangi bir gösteri alanı olmaktan çıkmış, hem uluslararası arenada hem de coğrafya özelinde sınıfsal tarihsel köklerimize sarıldığımız, birliğimizi, mücadelemizi, enternasyonal dayanışmamızı büyüttüğümüz ve sermaye devletine karşı tarihimize ve katledilen sınıf kardeşlerimize sahip çıktığımızı gösterme aracına dönüşmüştü.

Kolay mı? 1 Mayıs 1977’de burjuvazi İstanbul’da Taksim Meydanı’nı kana bulayacaktı. 1977 1 Mayıs’ında yüz binlerce işçi ve emekçi, yine geniş katılımla sokaklara ve alanlara sahip çıkmıştı. Fakat saldırı sonucunda 34 ölü ve yüzlerce yaralı bedel vermiştir işçi sınıfı.

Nasıl ki 1880’li yıllar, işçi sınıfının gelişmesini, güçlenmesi ve mücadelesini engelleyemediyse 1977’deki katliam da Türkiye işçi sınıfını yıldıramamıştı.

1909’DAN 2021’E 1 MAYIS’LAR[15]
1909 İstanbul, Üsküp ve Selanik’te kutlandı. Selanik’te Rum, Türk. Yahudi, Bulgar işçiler kol kola yürüdüler Dört dilde yayınlanan ortak 1 Mayıs bildirisinde, herkese seçme ve seçilme hakkı ve emeği koruyacak yasaların çıkarılması istendi. 1910 ve 1911’de Selanikli işçiler 1 Mayıs’ta yine meydanlardaydı.
1912 İstanbul’daki 1 Mayıs kutlaması Pangaltı’da gerçekleştirildi. 1913’te 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı.
1921 Tersane İşçileri işgal altındaki İstanbul’da 1 Mayıs’ı kutladı. İştirakçi Hilmi önderliğinde Halk İştirakiyyun Fırkası’nın düzenlediği 1 Mayıs’a işçiler kızıl bayraklarla katıldı ve Kasımpaşa’dan Şişli Hürriyet i Ebediye Tepesi ne kadar yürüdüler.
1923 İstanbul’da tütün işçileri, askeri fabrika ve demiryolu işçileri, fırıncılar, İstanbul tramvay, telefon, tünel, gazhane işçileri 1 Mayıs’ı sokakta kutladılar “Yabancı şirketlere el konsun’, “Sekiz saatlik iş günü”, “Hafta tatili”, “Serbest Sendika ve Grev Hakkı” pankartlarını taşıdılar 1924’te 1 Mayıs, Amele Bayramı olarak kutlandı.
1925 Takrir-i Sükûn Kanunu ile her türlü gösteri ve yürüyüş yasaklandı. 1 Mayıslar kitlesel olarak kutlanamaz hâle geldi.
1935 “Bahar ve Çiçek Bayramı” adı altında işçilere ücretsiz izin verildiği genel tatil günü ilan edildi.
1951 İşçilere tatilde yarım yevmiye ödenmesi kabul edildi.
1956 İşçilere tam yevmiye ödenmesine karar verildi.
1976 50 yıllık aradan sonra işçiler tekrar sokağa çıkarak 1 Mayıs’ı özgürleştirdi ve Taksim Meydanı’nda büyük bir miting yapılarak kutlandı DİSK’in düzenlediği miting Türkiye’de kitlesel işçi bayramlarının başlangıcı oldu.
1977 DİSK’in Taksim Meydanı’nda düzenlediği 1 Mayıs mitingine 500 bine yakın işçi ve emekçi katılmıştı. Alana giriş sürerken ateş açıldı. Çok sayıda emekçi ve sosyalist yaralandı. 1977 kayıpları kayıtlı 34 kişi, kayıtlarda geçmeyen sadece isimleri bilinenlerle 41 kişi hayatını kaybetti.
1978 Bir yıl önceki katliama ve provokasyona rağmen 1 Mayıs’ta yüz binler yine Taksim Meydanı’ndaydı; işçi örgütleri ve siyasi partiler alanın güvenliğini kendi sağlamış ve bir başka provokasyona izin vermemişti.[16]
1979 İstanbul’da 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokağa çıkan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Behice Boran ve bine yakın kişi gözaltına alındı. Behice Boran ve 330 Türkiye işçi Partili 6 Mayısta tutuklandı. DİSK’e bağlı bir grup sendika ise İzmir’de “izinli” 1 Mayıs kutlaması yaptı.

Bu uzun bir yasak döneminin son kutlamasıydı, 12 Eylülle birlikte 1 Mayıs polisiye bir vaka hâline geldi.

1980 12 Eylül darbesinden önce son “yasal” 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Sıkıyönetim altındaki İstanbul, Ankara ve İzmir’de gösteriler yasaklandı. DİSK, Mersin’de “izinli’1 Mayıs kutlaması yaptı.
1981 Askeri darbe yönetimi o zamana kadar “Bahar Bayramı” adıyla resmi tatil günü olan 1 Mayıs’ı çalışma günleri arasına dâhil etti.
1987 Genel Hizmet İş ve Last Petkim-İş’in bildirimiyle, 1980 sonrası ilk resmi bildirimli kitlesel 1 Mayıs kutlaması kapalı salonda, İstanbul Emek Sineması’nda gerçekleştirildi.
1988 “1 Mayıs salonlarda değil, alanlarda kutlanmalıdır” sloganıyla, 1 Mayıs’ı alanlarda kutlama düşüncesi çeşitli sosyalist dergilerden oluşan Dergiler Platformu’na önerildi ve kabul edildi. 1 Mayısla binlerce kişi “10 yıl sonra 1 Mayıs’ı 1 Mayıs Alanı’nda” kutlamak için Taksim’e yürüdü. Polis kuşatmasına rağmen Taksim’e girdiler, yüzlerce kişi gözaltına alındı.
1989 İstanbul’da 1 Mayıs’ı kutlamak İçin İstiklal Caddesi’nden Taksim’e yürümek isteyen 2 bin kişilik grup polis tarafından dağıtıldı. İşçi Mehmet Akif Dalcı polis kurşunuyla katledildi. 400’ü aşkın gösterici gözaltına alındı.
1990 İstanbul’un çeşitli semtlerinde yapılan 1 Mayıs eylemlerinde 40 kişi yaralandı, 2 bin kişi gözaltına alındı Yaralılardan Gülay Beceren felç oldu.
1994 İstanbul ve Ankara’da 1 Mayıs’ı kutladıktan sonra dağılan gruplar polis tarafından coplandı. Sosyal Demokrat Halkçı Parti Milletvekili Salman Kaya da polisten şiddet gördü. İki gün sonra Kaya’yı döven üç polis ve Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar görevden alındı
1995 İstanbul’da Kadıköy’de kutlandı, diğer şehirlerde de çeşitli kutlamalar yapıldı.
1996 İstanbul Kadıköy’de yapılan 1 Mayıs kutlamasına 150 bin kişi katıldı. Açılan ateş sonucu Hasan Albayrak, Yalçın Levent ve Dursun Odabaş katledildi. 67 kişi yaralandı. Gözaltına alınanlardan Akın Reçber gördüğü işkence sonucunda 20 Mayıs 1996’da öldü.
1997 DİSK, Türk-İş ve KESK düzenlediği miting Çağlayan Meydanı’nda yapıldı.
1998 Yaygın biçimde kutlandı. Türk-İş, Hak-İş, DİSK ve KESK’in düzenlemeleriyle İstanbul, Ankara. İzmir, Mersin, Adana, Çanakkale, Diyarbakır, Malatya, G. Antep ve Samsun başta olmak üzere pek çok ilde ve ilçede 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. İstanbul’daki bayram Şişli, Abide-i Hürriyet meydanındaydı.
1999 İşçi konfederasyonlarıyla 15 örgütün bir oraya gelmesiyle oluşturulan Emek Platformu düzenledi İstanbul, Ankara İzmir, Mersin, Adana Kocaeli Lüleburgaz, Gebze. Eskişehir, İskenderun. Kayseri Trabzon, Silifke ve Divriği’deki mitingleri. İstanbul’da DİSK ve KESK Şişli Abide i Hürriyet meydanında, Türk-İş ve Hak-İş salonlarda kutladı.
2000 “Küresel saldırıya karşı gücümüz birliğimiz” sloganıyla tüm Türkiye’de kutlandı. Türk-İş, DİSK. KESK ve Hak-lş’in ortaklaşa düzenledikleri mitingde Şişli Abide-i Hürriyet meydanında birlikteydiler.
2001 DİSK, Türk-İş, Hak-İş ve KESK ortaklaşa düzenledikleri bayramda Çağlayan’da idiler.
2002/3 İstanbul Çağlayan meydanında işçi bayramı kutlandı.
2004 DİSK ve KESK 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama kararını açıkladı. Ancak yapılan görüşmeler sonucunda Türk- iş, 1 Mayıs’ı Abide-i Hürriyet Meydanı’nda kutlarken, DİSK ve KESK Fatih, Saraçhane’deydi.
2005 Kadıköy iskele Meydanı tekrar 1 Mayıs kutlamalarına açıldı.
2006 1 Mayıs kutlamaları geniş katılımla Kadıköy’de yapıldı.
2007 1977 Katliamı’nın 30 yıldönümünde DİSK ve KESK Taksim de olacaklarını ilan ettiler. İstanbul Valisi Taksim Meydanına çıkılmaması için geniş güvenlik önlemleri alınca İstanbul’da trafik tıkandı. Aşırı kullanılan gaz bombalarından dolayı 75 yaşındaki İbrahim Sevindik hayatını kaybetti.
2008 “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması yasal olarak kabul edildi. Fakat resmi tatil olarak ilan edilmedi. DİSK, KESK ve Türk-lş, 1 Mayıs’ta Taksim’de olacaklarını duyurdular. Sabah erken saatlerde polis DİSK binasına saldırdı.

Türk-iş Taksim’e çıkmayacağını açıkladı. Polis şiddetinin düzeyini gören DİSK ve KESK başkanları, Vali ve Başbakan ile yapılan uzun müzakerelerin ardından, Taksim’e yapılacak yürüyüşün ağır kayıplara sebep olabileceği öngörerek Taksim’e çıkılmayacağını beyan etti.

2009 1 Mayıs, 1981’de yasaklanmasının ardından ilk kez resmi bayram olarak kabul edildi. Taksim’e grup girdi.
2010 1 Mayıs, uzun mücadelenin sonunda kazanılan, yıllarca süren mücadeleler sonunda onlarca kişinin hayatı pahasına söke söke alınan bu hakkın hakkını verecek bir kitlesellikle ve bayram coşkusuyla Taksim’de kutlandı.
2011 DİSK, “1 Milyon Kişi Taksim’e” çağrısı yaptı. Dört ayrı kortejle Taksim’e yüründü. Taksim’de, 1977 1 Mayıs’ına damgasını vuran “ellerinden zincirlenmiş işçi” pankartı yeniden yerine asıldı.
2012 1 Mayıs kutlamaları genel olarak bayram havasında kutlandı. Meydan’da halaylar çekildi, şarkılar söylendi.
2013 İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu inşaat gerekçesiyle Taksim’in kutlamalara kapalı olduğunu açıkladı. Beşiktaş’taki göstericilere yedi saat boyunca gaz ve suyla saldırıldı. CHP otobüsünden 5 kişi için ambulans talebi anons edildi, polis yaralı 5 kişinin olduğu noktaya gaz bombası attı. Şişli’nin neredeyse her bölgesinde polis ve göstericiler arasında çatışma yaşandı. Polis gaz bombası ve tazyikli su ile kitlelere saldırdı.

DİSK binasına sığınan 4 yaralı vardı, yaralılar Şişli Etfal Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis, Şişli Etfal Hastanesi bahçesine TOMA ile girerek, gaz bombası atılarak ve tazyikli su sıkıldı. DİSK binasında bulunan 12 yaralı, polisin yoğun müdahalesi yüzünden çıkarılamadı. Daha sonra ambulans ile hastaneye götürüldüler. Galata Köprüsü, 1970’de yapılan bakım çalışması dışında ilk kez bugün kaldırıldı. İstanbul’da metro, metrobüs, vapur, motor, tramvay seferleri iptal edildi; birçok yol ulaşıma kapatıldı.

2014 AKP Hükümeti resmi bayram ilân edilen 1 Mayıs için, Gezi Direnişi’nden sonraki yılda, Taksim Meydanı dışındaki bir meydanda kutlama yapılmasını şart koştu. İstanbul Valiliği “provokasyon istihbaratı” var dedi. Bu karara rağmen DİSK’in Taksim’e doğru yürüyüşü başladığında ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile polisin müzakeresi hâlâ daha devam ederken polis kitleye saldırdı.
2015 İstanbul Valiliği 16 Nisan 2015’te gösteri yürüyüşü için kullanılacak alanlar arasında Taksim Meydanı’nı göstermedi. Taksim Meydanı’na giriş ve çıkışlar kapatıldı. Sarı basın kartı olmayan gazetecilerin ve polislerin dışında kimsenin giriş ve çıkışına izin verilmedi. İzin verilen sendikalar Birleşik Kamu İş, Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Cihan Sen, Yol İş, Hak-İş ve Türk-İş Taksim Anıtı’na çelenk bıraktı.

İstanbul Valisi Vasip Şahin 1 Mayıs’ta 203 gözaltı yaşandığını, altı polis ve 18 göstericinin yaralandığını söyledi. Taksim Meydanı’nda pankart açan iki kişi gözaltına alındı. Okmeydanı’nda çantasında gaz maskesi olduğu gerekçesiyle dokuz kişi gözaltına alındı. Şişli ve Beşiktaş’ta sabah saatlerinde başlayan plastik mermi, tazyikli su ve biber gazıyla başlayan polis saldırısı akşam saatlerine kadar sürdü.

Cumhurbaşkanlığı konutunda işçilerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’u felç etmemek için Taksim’de 1 Mayıs kutlamalarını yasakladıklarını söyledi, “Taksim bir ya da birkaç sendikanın değil ki. Kendinize güveniyorsanız, gidin o (izinli) meydanlarda miting yapın,” dedi.

2016 İstanbul Valiliği Taksim Meydanı’na çıkan tüm yolları yaya ve araç trafiğine kapattı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, DİSK Genel Merkezi’nde 1 Mayıs kutlamalarını Bakırköy Halk Pazarı Meydanı’nda gerçekleştirmeye karar verdiklerini açıkladı. SODAP, Kaldıraç, Halkevleri Devrimci Anarşist Faaliyet, Alınteri, İnşaat İşçileri Sendikası, Halkın Kurtuluşu Partisi gibi gruplar ise 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlayacaklarını açıkladı.

Bakırköy’deki miting az sayıda gözaltı ve engelleme ile sona erdi. 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyenlere ise Beşiktaş, Şişli ve Beyoğlu civarında polis saldırdı. Mecidiyeköy Köprüsü’nün altında da polis gaz bombası, plastik mermi ve tazyikli su kullandı. Bir eylemci gaz kapsülüyle gözünden yaralandı. Tarlabaşı’nda dolaşan TOMA, karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir kişiye çarptı. Şişli Etfal Hastanesi’nde tedavi altına alınan Nail Mavuş öldü.

1 Mayıs göz altılarına ilişkin kurulan 1 Mayıs Hukuk tarafından açıklanan verilere göre, Taksim’e çıkmak isteyen 52 kişi gözaltına alındı.

2017 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Taksim’de kutlanmayacağını açıkladı. DİSK, KESK, TTB ve TMMOB 1 Mayıs’ı İstanbul’da yine Bakırköy Halk Pazarı’nda kutlayacaklarını söyledi. Taksim Meydanı’na çağrı yapan örgütler ise Zincirlikuyu’da toplanarak, Taksim’e yürüyeceklerini ifade etti.

Taksim Meydanı’na çıkmak isteyen 165 kişi İstiklal Caddesi, Beşiktaş, Talimhane, Gayrettepe, Zincirlikuyu, Okmeydanı’nda gözaltına alındı. Gözaltına alınanların serbest bırakılması için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimi ile görüşmek isteyen avukatlar adliyede görevli nöbetçi hâkim ve kalem memuru olmadığını belirterek tutanak tuttu. Gözaltına alınan kişilerden bir kısmı polisin biber gazlı ve plastik mermili saldırısı sırasında yaralandı. Gözaltına alınan kişilerden bir kısmı polisin biber gazlı ve plastik mermili saldırısı sırasında yaralandı.

2018 DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 10 Nisan 2018’de yaptıkları açıklamada İstanbul’da 1 Mayıs’ı Maltepe’deki miting alanında kutlayacaklarını açıkladı. Çünkü, Taksim’de yapılması için İstanbul Valiliğine başvuru reddedilmişti. Bazı örgütler ise 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlayacaklarını söyledi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü kentte 1 Mayıs İşçi Bayramı’yla ilgili toplam 84 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. 60 kişi Beşiktaş, altı kişi Maltepe, 16 kişi Beyoğlu, iki kişi de Şişli’de gözaltına alındı. Devrimci Gençlik Dernekleri üyesi dört kişi, “Taksim yasağını tanımıyoruz” yazılı pankartla Sıraselviler’den Taksim Meydanı’na giriş yapmak istedi. Dört kişi polislerce darp edilerek gözaltına alındı.

Miting alanı olan Maltepe’de gözaltına alınan altı kişiye “Görevli memura mukavemet” suçundan işlem yapıldı. Beşiktaş’tan Taksim’e yürümek isteyenlere polis müdahale etti. Burada da gözaltılar oldu. Taksim Meydanı sabahın erken saatlerinden itibaren bariyerlerle çevrildi. Meydan gazeteciler de dahil kimse alınmadı. Meydan çevresinde oluşturulan alanlarda kimlik kontrolü yapıldı.

2019 İstanbul Valiliği Taksim’i 1 Mayıs İşçi Bayramı’na kapattı. Emek ve meslek örgütleri miting için Bakırköy Pazar Alanı’nı adres gösterdi. 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Taksim meydanında kutlamak üzere çağrı yapan gruplar ile sendikalar ise sabah 09:30 civarında Şişli’deki Cevahir Alışveriş Merkezi önünde toplanmaya başladı.

Meydan’a çıkmayı başaran Devrimci Gençlik Birliği üyesi yaklaşık 20 kişilik polis saldırısına uğradı. “Meydanlar halka kapatılamaz” sloganı atan gruptan 14 kişi gözaltına alındı. Polis darp ederek gözaltına aldığı kişilere ters kelepçe yaptı, slogan atmalarını engellemek için ağızlarını kapattı.

2020 Covid-19 pandemisi “gerekçesi”yle sokağa çıkma yasağı ilân edildi. Tüm eylem ve etkinlikler yasaklandı. DİSK Taksim’e yürüme talebini İstanbul Valiliği yürüyüşün sosyal mesafenin korunmasıyla ilgili kurallara uygun olmadığı bir gerekçesiyle reddetti. Taksim’e DİSK üyesi 25 kişi gözaltına alındı. 1 Mayıs kutlamak üzere sokağa çıkan 48 kişi, gün içerisinde Beşiktaş, Taksim Meydanı, Elmadağ, Şişli, Kadıköy Rıhtım ve Okmeydanı’nda gözaltına alındı.

Gözaltılar çeşitli karakollara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Güvenlik Şube’ye götürüldü ve 1 Mayıs 2020 Cuma günü akşam saatleri itibariyle tüm gözaltılar ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Sadece iki kişi Çağlayan Adliyesindeki ifadesinin ardından serbest kaldı. Gözaltına alınanlara adli işlemin yanında “sokağa çıkma yasağını ihlâl” ve bir kısmına da ek olarak “emre itaatsizlik” gerekçeleriyle Kabahatler Kanunu hükümlerine göre idari para cezası kesildi.

2021 DİSK “temsili”, devrimciler fiili kutlamalar yaptılar.

İşçi sınıfının alanlara çıkamadığı 1 Mayıs’larda bile devrimci işçiler ve radikal sosyalistler her koşulda geleneğini yaşattılar. Fabrikalarda, atölyelerde, okullarda, cezaevlerinde, kısaca mücadelenin olduğu her yerde 1 Mayıs’ı kutladılar.

Egemen sınıflar coğrafyamızda işçi sınıfının 1909’dan beri -çeşitli biçimlerde- kutladığı 1 Mayıs’lardan hep korktu…

2021’İN 1 MAYIS’INDA YERKÜRE

2021’in 1 Mayıs’ında uluslararası proletarya pandemi sürecinde işsiz kalan, çalışma koşulları kötüleşen, ücretleri artmayan milyonlar uluslararası ölçekte kölelik koşullarına isyan ederek insanca yaşam talebiyle 1 Mayıs’a girdi.

XIX. yüzyıldaki gibi sekiz saatlik çalışma hakkı için grevler düzenleniyorken, karın tokluğuna çalıştırılma yaygınlaşıyordu.

Dünyanın en zengin şirketi Amazon, gelirinin 100 milyar doları aştığını açıklarken New York’ta mola hakkı tanımadığı çalışanlarına saatte 17.25 dolar ödüyor, sendikal örgütlenmeleri engelliyordu.

Hemen her ülkede sınıflar arası uçurumda makas giderek açılıyor, sokaklara çıkan işçilerin, yoksulların hükümetlere ve şirketlere yönelik öfkesiyle dipten gelen dalga yaygınlaşırken; Kolombiya, İtalya, Hollanda, Kanada başta olmak üzere birçok ülke 1 Mayıs’a grevlerle girdi.

Kanada’da ise binlerce liman işçisinin grevi ülkenin en büyük ikinci limanında faaliyetleri durma noktasına getirdi. Montreal kentinde düzenlenen süresiz grevde işçilerin talebi ücret artışı olarak öne çıkarken Hollanda’da da demiryolu işçileri 1 Mayıs’a grevle girdi. Ülkede grev nedeniyle Utrecht, Amersfoort, Amsterdam ve Alkmaar kentlerinde tren seferleri iptal edildi.

İtalya’da ise tekstil işçileri sekiz saatlik çalışma hakkı için grevdeydi. Prato kentinde tekstil şirketi Texprint’in yüzlerce çalışanı, haftada tek izin günü ve günde 12 saatlik çalışma koşullarına karşı sekiz saatlik çalışma hakkı elde edene dek grev düzenleme kararı aldı.

Pandeminin en ağır yükünü çeken sağlık çalışanları da 2021’in 1 Mayıs’ında iş bırakanlar arasındaydı. Arjantin’de hükümetin maaş zammını yetersiz bulan sağlık çalışanları günler boyu eylemlerini sürdürürken Sudan’da da doktorlar tıpkı dünyanın diğer ülkelerindeki meslektaşları gibi pandemi dönemi ağırlaşan çalışma koşullarına isyandaydı. Hartum ve Güney Darfur bölgesindeki hastanelerdeki grev beşinci gününe girerken ABD’de ise sağlık sektörü işçileri 10 günlük bir greve gidiyordu.

Asya ve Afrika ülkelerinden göçmen işçiler, ev sahibi ülkelerde Covid-19 koşulları nedeniyle planlanan tarihten daha erken evlerine dönmek zorunda kalırken kimileri de insan kaçakçıları tarafından kaçırıldı.[17]

2021’DE DÜNYADA 1 MAYIS KUTLAMALARI[18]
ALMANYA Almanya’nın birçok kentinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerle kutlandı.

HAMBURG: Hamburg’da da 10 farklı noktada 1 Mayıs kutlandı. Fischmarkt, Sternschanze, Altona, Damtor, Hamburg Hauptbahnof başta olmak üzere birçok yerdeki kutlamalarda, zenginlerin servetlerini katladığı, yoksulluğun ise derinleştiği vurgulandı. Alman Sendikalar Birliğinin (DGB) “Dayanışma gelecektir,” parolasıyla düzenlediği Hamburg’taki etkinliğe Covid-19 önlemleri nedeniyle 200 kişinin katılmasına izin verildi.

BERLİN: Devrimci Sınıf Bilinçli Hareketler Platformu-Berlin’in çağrısıyla Hackescher Markt’ta bir araya gelen binlerce kişi, Hermannplatz’a kadar yürüdü. Yürüyüşe Nav-Berlin, Dest-Dan Kadın Meclisi, KKP, Aveg-Kon, ATİF, TCŞ ve daha birçok örgüt ile çevre katıldı.

Berlin’deki Brandeburg Kapısı önünde gerçekleştirilen etkinlikte ise IG Maden, Kimya ve Enerji Sendikası Başkanı Michael Vassiliadis ise Covid-19’dan en çok etkilenenlerin düşük gelirli aileler olduğunu söyledi.

MÜNİH: Emekçiler Münih sokaklarında “Dayanışma Geleceğimizdir” sloganıyla yürüdüler. İşten atmaları, hak gasplarını protesto ettiler.

ULM: DGB tarafından “Dayanışma gelecektir” şiarıyla gerçekleştirilen etkinliğe ADHF, AGEB, AGİF, ATİF, KON-MED, MLPD, AKM, DİDF, Halk Cephesi, HDP, Partizan, SOL Parti (TR), MLKP, Umweltgewerkschaft, SDAJ, DKP, Die Linke, SPD, Yeşiller, Rebell, InterBündnis katıldı.

KASSEL: Kürt ve enternasyonalist gençler, 1 Mayıs’ı yürüyüşle kutladı.

FREIBURG: Kutlama birçok sol Alman ve Türkiyeli gruplar ile DKTM tarafından organize edildi.

STUTTGART: DGB sendikasının çağrı yaptığı 1 Mayıs yürüyüşüne Solidarität Klassenkampf, Aktionsbündnis, Die Linke, MLPD, HBDH ve KBDH bileşenlerinden TKEP-Lenninist, MLKP, KKÖ, PKK, MKP, TIKB ve TKP-ML’nin yanı sıra ADGB, SYKP ve birçok Türkiyeli ve yerli kurum katıldı.

DUSSELDORF: Almanya Düsseldorf kentinde bir araya gelen çok sayıda kişi 1 Mayıs’ı kutladı.

WUPPERTAL: Kitle, 1 Mayıs’ı kutladı. Viyan Kürt Kadın Derneği, Öğrenci Kolektifi, BASO Basissolidarität, XR Extinction Rebellion, Frauenverband Courage de kutlamalara katıldı.

HEILBRONN: Kürt Toplum Merkezi ile Alman ve Türkiyeli devrimci örgütler bir araya gelerek 1 Mayıs’ı kutladı. Emekçiler Klianzplatz’ta bir araya geldi.

DUISBURG: 1 Mayıs yüzlerce kişinin katıldığı bir miting ve yürüyüş ile kutlandı. Kutlama ADGB bileşenleri ve MLPD tarafından düzenlendi. Kitle “Bijî Yek Gulan”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Yaşasın 1 Mayıs” sloganları attı.

MANNHEIM: DKTM, ADGB, MLPD, Die Linke ve Antifa, alternatif 1 Mayıs kutlaması düzenledi.

NÜRNBERG: Kürt Demokratik Toplum Merkezi, HBDH, MLKP, Partizan, Die Linke gibi sol örgütlerin yer aldığı kutlama çerçevesinde Ausesplatz Meydanı’nda buluşuldu. Ausesplatz önünden başlayan yürüyüş Rosenpark’da yapılan açıklama ile son buldu.

GOTTINGEN: 1 Mayıs kutlandı. Kutlamada sık sık faşizme karşı sloganlar atıldı.

BELÇİKA Belçika’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları kapsamında çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Brüksel’de Büyükşehir belediye binası önünde toplananlar geleneksel 1 Mayıs yürüyüşüne katıldı.

BRÜKSEL: 1 Mayıs kutlandı.

İSPANYA İspanya’nın 70’den fazla şehrinde binlerce emekçi bayrakları, dövizleri ve pankartlarıyla 1 Mayıs’ta alanlardaydı.

MADRİD: İşçi sendikalarının çağrısı ve sol koalisyon hükümetinden bazı bakanların katılımıyla gösteri düzenlendi.

FRANSA’DA POLİS SALDIRISI Fransa’da 1 Mayıs kutlamalarına polis saldırdı.

Paris’te Sarı Yelekliler 1 Mayıs kutlamaları kapsamında sokağa çıktı. Polis, yüzlerce Sarı Yelekli’nin bulunduğu kutlamaya biber gazı sıkarak saldırdı.

Fransalı emekçiler 1 Mayıs’ı ülkenin dört bir yanında meydanlara inerek kutladı. Paris başta olmak üzere Lyon, Nantes, Lille, Toulouse, Strasbourg ve daha pek çok kentte hep bir ağızdan talepler haykırıldı. 300’den fazla yürüyüşün örgütlendiği Fransa’da işçiler baskılara, sosyal hakların ve özgürlüklerin gasp edilmesine, reform adı altında yeni saldırılara karşı seslerini yükselttiler.

STRASBOURG: Kürdistanlılar, 1 Mayıs’ı kutladı. Birçok Fransız grubun da bulunduğu yürüyüşte 3 farklı dilde ‘Yaşasın 1 Mayıs’ yazılı pankart taşındı. Yürüyüş Place de la Bourse Meydanı’nda başlayıp yine aynı yerde sonlandırıldı.

ENDONEZYA Endonezyalı emekçiler başta Cakarta olmak üzere onlarca kentte 1 Mayıs’ta meydanlara çıktı. Yaklaşık 3 bin işyerinden 50 bin işçi ve emekçi taleplerini haykırdı, hükümeti protesto etti.
FİLİPİNLER 1 Mayıs pek çok merkezde kutlandı. İşçi ve emekçiler Duterte rejimi altında artan baskı ve yasaklara, coronavirüs bahanesiyle işçi haklarına yapılan saldırılara, işsizliğin artmasına tepki gösterdiler.

Cebu’da düzenlenmek istenen mitingde maden işçileri ve balıkçılar gözaltına alındı.

MYANMAR Myanmarlı emekçiler 1 Mayıs’ta da meydanlardaydı. Ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs yürüyüşü gerçekleştirip, askeri diktatörlüğe “Hayır!” dediler.
İTALYA Torino’daki 1 Mayıs gösterisinde işçi ve emekçi saflarının en önünde gençler vardı. İşçiler hükümet binasına yürümek istedi, polis saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Yaklaşık bin kişinin katıldığı gösteride İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin figürünün olduğu bir giyotin kullanıldı, Draghi temsili olarak giyotinle “idam edildi”.
İRAN Tahran’da, Tebriz’de, Ahvaz’da ve başka pek çok yerde emekçiler, rejimin saldırılarına rağmen 1 Mayıs’ta meydanlara çıkıp taleplerini haykırdılar!
İNGİLTERE On binlerce emekçi 1 Mayıs’ta Londra’da bir araya geldiler. Kapitalist sınıfa duydukları öfkeyi ortaya koyan dövizler taşıdılar. Eylemde “Tüm İktidar İşçi Sınıfına, Şimdi!” sloganları da atıldı.
TAYVAN Taipei’de iletişim, enerji ve daha pek çok sektörden binlerce işçi sendikalarıyla birlikte1 Mayıs’ta caddelerdeydi.
GÜNEY KORE Kore Sendikalar Konfederasyonu üyesi işçiler Seul’de daha iyi çalışma koşulları ve işçi haklarının genişletilmesini talep ettiler. İşçilerin elinde tuttuğu dövizlerde “Haydi Eşitsizliği Bitirelim” yazıyordu.
BOSNA Saraybosna’daki 1 Mayıs yürüyüşünde Bosnalı kömür madencisi daha iyi ücret ve çalışma koşulları talep etti.
ABD Şikago ve New York’ta toplanan binlerce işçi ve emekçi 1 Mayıs’ı şarkılar ve sloganlar eşliğinde kutladılar. İşçiler başta Meksikalı göçmen işçiler olmak üzere tüm göçmen işçilerle dayanışma içinde olduklarını ve göçmen işçilerin haklarının genişletilmesi için de mücadele ettiklerini dile getirdiler.

Özetle, dünyanın farklı kıtalarında, birbirinden farklı ülkelerde, birbirlerini hiç tanımayan, daha önce birbirlerini hiç görmemiş işçilerin enternasyonalist bayramı, sermaye sınıfına uluslararası gücünü gösterdikleri gün 1 Mayıs’ta Endonezya’dan İspanya’ya, Türkiye’den Filipinler’e işçiler sokaklara çıktı, kapitalist sömürüye, ağır çalıştırma koşullarına ve pandemi politikasızlığına karşı taleplerini ve tarihsel umutlarını dile getirdiler.

2021’İN 1 MAYIS’INDA COĞRAFYAMIZ

İktidarın pandemi gerekçeli yasaklarına rağmen memleketin dört bir yanında emekçiler, devrimciler 1 Mayıs’ta sokakları boş bırakmadı. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Samsun, Edirne, Kocaeli, Trabzon ve Hopa’da direniş iradesi sokaktaydı.

İstanbul’da eylemlerin odağı Taksim olurken, Taksim çevresindeki çok sayıda militan eylemin yanı sıra mahallelerde de yürüyüşler düzenlendi, pankartlar asıldı, sokak konuşmaları yapıldı.

AKP’nin 1 Mayıs’a karşı getirdiği yasakları tanımayan binler, umudunu evlerde, fabrikalarda, tarlalarda ve sokaklarda haykırdı. Sokakta, evlerde, pencerelerde, balkonlarda, tarlalarda, köylerde, fabrikalarda ve yurdun dört bir yanında bulundukları noktalarda emekçiler, “Böyle gitmez, biz değiştireceğiz” dedi.

1 Mayıs yasaklarını tanımadı. Yoksulluğa, işten çıkarmalara, haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı direnenler bir kez daha isyan etti. Emekçiler, “1 Mayıs yasaksa işçiler neden çalışıyor” diye sordu.

İnsanlar 1 Mayıs’ı alanlarda, pencere ve balkonlardan kutladı

1 MAYIS 2021’DE SOKAKLAR[19]
İSTANBUL 1 Mayıs sabahı İstanbul’da devrimciler yasakları tanımadı, dört yandan Taksim’e yürüdü: “Her yer Taksim her yer direniş”

İstanbul’da Taksim’e çıkmak isteyen çok sayıda devrimci örgüt polisin saldırısına maruz kaldı. Kent genelinde yapılan eylemlerde 300’den fazla kişi gözaltına alındı. Çeşitli yollardan Taksim’e çıkarak 1 Mayıs’ı kutlamak isteyenler ise “salgın önlemleri” gerekçesiyle gözaltına alındı.

Taksim Meydanı’nda bulunan Cumhuriyet Anıtı ile Gezi Parkı polis barikatlarıyla çevrelendi ve anıtın bulunduğu alan yaya trafiğine kapatıldı. Park ve çevresinde polis ekiplerine ait gözetim ve nöbet noktaları oluşturuldu. Çevik kuvvet ekipleri meydan ve çevresine konuşlandırıldı.

Öte yandan M2 Yenikapı-Hacıosman metro istasyonunun Taksim, Şişhane ve Osmanbey istasyonları kapatıldı.

İşçi Temsilcileri Konseyi (İTK) ve Emeğin Gücü, Taksim Tarlabaşı’nda “1 Mayıs alanı Taksim’dir” pankartı açarak yürüyüş düzenledi. İTK ve Emeğin Gücü üyeleri polis tarafından gözaltına alındı.

Taksim’e yürümek isteyen Gençlik Meclisleri üyeleri, Gençlik Komiteleri üyeleri, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu ile Devrimci Gençlik Birliği üyesi 4 kişi ve Devrimci Anarşist Federasyon (DAF) üyeleri gözaltına alındı.

Taksim’e doğru “Kampüsten sokağa, biz kazanacağız” pankartıyla Taksim’e doğru yürüyüşe geçen üniversiteliler Osmanbey’de polis saldırısıyla karşılaştı. Çok sayıda üniversiteli gözaltına alındı.

Halkevciler Elmadağ’dan Taksim’e doğru yürüdü. Yolu kesen polis eylemciler yürümekte ısrar edince Halkevleri’ne polis saldırdı; çok sayıda kişiyi gözaltına alındı.

Sosyalist Dayanışma Platformu Mecidiyeköy’de yürüyüş gerçekleştirdi. Mecidiyeköy’de 19 kişi gözaltına alındı.

Mecidiyeköy’den Taksim’e yürüyen Gençlik Meclisleri üyeleri de polis saldırısıyla karşılaştı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Devrimci Hareket ve Devrimci Gençlik Dernekleri İstiklal Caddesi’ne çıktı. Bariyerleri yıkıp geçen Devrimci Hareket ve Devrimci Gençlik Dernekleri üyelerine polisin saldırısı sonucu toplam 10 kişi gözaltına alındı.

Gençlik Komiteleri üyeleri Galatasaray’da sert polis müdahalesiyle karşılaştı. Polis çok sayıda üniversiteliyi gözaltına aldı. Slogan atmak isteyen bir gencin ağzının polis tarafından kapatıldığı görüntülere yansıdı.

İstiklal Caddesi’ne çıkarak Taksim Meydanı’na yürümek isteyen Devrimci Hareket üyesi 5 kişi ile Devrimci Gençlik Dernekleri (DGD) üyesi 5 kişi de gözaltına alınanlar arasında.

Taksim’e yürümek isteyen DİSK’ bağlı Limter-İş, Dev Yapı-İş, Dev Turizm-İş Marmara Bölge Şubesi ile İnşaat İş, Genç İşçi Derneği ve Birleşik İşçi Kurultayı (BİK) üyeleri de polis saldırısı sonucu gözaltına alındı.

Esenyurt’ta 1 Mayıs’ı kutlamak için sloganlarla yürüyen Birleşik Mücadele Güçleri üyeleri polisin saldırısına uğrayarak gözaltına alındı.

Birleşik Mücadele Güçleri ve Birleşik Gençlik Meclisleri üyeleri Harbiye’den Taksim’e yürüyüş gerçekleştirmek istediler. Harbiye’de polisler tarafından saldırıya uğradılar, çok sayıda kişi işkence ile gözaltına alındı.

Şişli’nin Abide-i Hürriyet Caddesi’nden Taksim’e yürürken gözaltına alınan Birleşik Mücadele Güçleri üyesi Ömer Akgün’ün polis işkencesi sonucunda kolu kırıldı. Akgün, kolunun kırılmasına rağmen saatlerce ters kelepçeyle bekletildi.

İstanbul’un Eyüp ilçesinin Güzeltepe Mahallesi’nde 20.30 gibi halaylarla kutlanan 1 Mayıs’a bir süre sonra polisler müdahale etti. Ara sokaklarda sloganlarla yürüyen vatandaşlar daha sonra dağıldı.

Devrimci Anarşist Federasyonu Kazancı Yokuşu’ndan Taksim’e yürüyüşe başladı. Polis, Kazancı Yokuşu’ndan Taksim’e yürüyüş gerçekleştiren DAF üyelerine saldırdı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. Kazancı Yokuşu’nda 9 kişi gözaltına alındı.

İşçi örgütleri 1 Mayıs eylemi gerçekleştirdi. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartı açan Limter-İş, İnşaat-İş, Dev Yapı-İş, Dev Turizm-İş, Genç İşçi Derneği ve BİK üyelerine polis saldırdı. Polis saldırısın da çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

Mecidiyeköy’den Taksim’e yürümek isteyen YDG ve Partizan okurlarına polis saldırdı. Polisin saldırdığı eylemde 7 kişi gözaltına alındı.

Umut-Sen üyeleri 1 Mayıs’ta Beşiktaş Dolmabahçe’den yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Gümüşsuyu’nda polis saldırdı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Emekçi Hareket Partisi üyeleri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na yürümek istedi. EHP üyelerine polis azgınca saldırdı. EHP üyeleri Divan Otel’in önünde işkence ile gözaltına alındı.

Kaldıraç okurları, 1 Mayıs’ta Beşiktaş’tan Taksim’e yürümek istedi. Beşiktaş’ta polis barikatları ile abluka altına alınan Kaldıraç okurlarına polis saldırdı. Çok sayıda Kaldıraç okuru işkence ile gözaltına alındı.

Halk Cephesi üyesi 2 kişi Harbiye’den Taksim’e yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Halk Cepheliler polis saldırısı sonucu gözaltına alındılar.

Sosyalist Emekçiler Partisi üyeleri Tarlabaşı’ndan Taksim’e yürümek istedi. Polis SEP üyelerine saldırdı ve çok sayıda kişi gözaltına alındı.

TKP Şişli’de toplanarak açıklama yaptı.

Köz Şişli’de 1 Mayıs eylemi gerçekleştirdi.

Mücadele Birliği okurları, Sıraselviler Caddesi’nden Taksim Meydanı’na ellerinde “Taksim’de ısrar devrimde ısrardır” yazılı pankartla yürüdü. Eylemciler polis saldırısı sonucu gözaltına alındı.

BDSP ve DGB’liler Mecidiyeköy’de yürüyüş gerçekleştirdi. Eyleme saldıran polis 2 BDSP’li ve 2 DGB’liyi gözaltına aldı.

Sol Parti üyeleri 1 Mayıs için Kartal Kartallı Kazım Meydanı’nda üzerinde “Bu böyle gitmez, değiştirelim” yazılı pankart açtı. 3 kişi gözaltına alındı.

Esenyurt Halkevi üyeleri, mahalle içinde yürüyüş yaptı.

ANKARA 1 Mayıs kutlamasında 41 kişi gözaltına alındığı Ankara’nın Mamak ve Çankaya ilçelerinde bir araya gelen gruptakiler, eylem yaptı.

Ankara’da da Öğrenci Kolektifleri, Üniversiteli Kadın Kolektifi, Devrimci Anarşist Federasyonu, Halkevleri, TKP ve EHP sokağa çıktı.

Devrimci Anarşizm Federasyonu (DAF) üyeleri, Konur 2 Sokak’tan Güvenpark’a “Kavgadır 1 Mayıs” pankartıyla yürürken polis 5 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.

100. Yıl Mahallesi’nde sokağa çıkan Öğrenci Kolektifi üyesi 8 kişi gözaltına alındı.

Toplumsal Hukuk üyesi avukatlar ve semt halkı da Tunalı Bestekar Sokak’ta sloganlar ve marşlarla yürüdü.

Batıkent’te Migros Çakırlar Şubesi’ne giden Halkevciler, Migros emekçilerine çiçek verip 1 Mayıs’larını kutladı. Market müdürünün engelleme çabalarına rağmen market içerisinde konuşmalar yapıp eylemlerini tamamlayan Halkevciler daha sonra Migros önünde bir açıklama yaptı.

Ankara Dikmen’de sokağa çıkan Halkevleri üyeleri, “Eşitliğin, özgürlüğün, laikliğin, sosyalizmin bayrağını her koşulda yükselteceğiz” dedi

Ankara Seyran’da Bağlar Caddesi üzerinde, Ayrancı’da Güvenlik Caddesi’nde ve Dikmen’de buluşan TKP’liler 1 Mayıs’ı kutladı.

Polis 1 Mayıs için sokağa çıkan EHP üyelerini darp ederek gözaltına alırken yaşananları görüntüleyen Yol TV muhabirinin çekim yaptığı telefonu da elinden alarak yere attı.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) ve Yeni Demokrat Gençlik üyesi bir grup da Mamak ilçesinde bağlı Şahintepe Mahallesi’nde 1 Mayıs’a ilişkin yürüyüş yaptı.

“Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gulan” yazılı pankart açan gruba müdahale eden polis, beş kişiyi ve haber takibi yapan Mezopotamya Ajansı muhabiri Ceylan Şahinli’yi gözaltına aldı.

İZMİR İzmir’in Konak, Bornova ve Buca ilçelerinde 1 Mayıs kutlamalarına polis müdahale etti.

Konak Meydanı ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi ile Buca Şirinyer’de bir araya gelen gruplar, ellerindeki pankartlarla yürümek istedi. Polis müdahalesiyle 18 kişi gözaltına alındı.

İzmir’in Konak ilçesinde Kaldıraç Dergisi okurları, 1 Mayıs yasaklarına rağmen Konak Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. “Bu pisliği devrim temizler” yazılı pankart taşıyan Kaldıraç okuru üç kişiye polis saldırarak gözaltına aldı.

Aynı saatlerde Gündoğdu Meydanı’na yürümek isteyen Umut-Sen üyelerine de polis saldırdı. “Sömürü ve adaletsizlik düzeninin üzerine yürü” yazılı pankart ile sık sık “Meydanlar halka kapatılamaz” ve “Yaşasın 1 Mayıs” sloganları atarak yürüyen Umut-Sen üyelerine Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde polis saldırdı. 10 Umut-Sen üyesi gözaltına alındı.

İzmir’de gözaltına alınanlar arasında Bağımsız Emek Sendikası Genel Başkanı Gizem Balcı, Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ve sendika Uzmanı Barış Altun da vardı.

İzmir’de Öğrenci Kolektifleri ve Üniversiteli Kadın Kolektifi üyeleri Buca’da yürüyüş yaptı.

Buca’da 8 kişi darp edilerek ve ters kelepçe yapılarak gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Av. Özge Usanmaz da vardı

İzmir’de bulunan Konak Meydanı ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yapılmak istenen 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamasına polis polis saldırdı. Umut Sendikası’ndan yapılan açıklamaya göre, eylemcilerin pankartını parçalayan polis 7 kişiyi gözaltına aldı.

İzmir 1 Mayıs İnisiyatifleri’nin Buca’da düzenlemek istediği 1 Mayıs kutlamalarına da polis saldırdı. Polis 8 kişiyi ters kelepçeyle gözaltına alırken, gözaltına alınan eylemciler, “Her yer direniş, her yer 1 Mayıs” sloganlarıyla tepki gösteri.

Bornova ilçesinde ise Küçükpark’taki bir trafonun üzerine çıkarak pankart açan ve slogan atan iki kişi, polisin müdahalesiyle yakalandı.

İzmir’de Halkevleri üyeleri Çiğli Güzeltepe Mahallesi’nde yürüyüş yaptı. Polisin ablukasını atlatan devrimcilere, Çiğli sokaklarında yurttaşlar da destek verdi.

Çiğli Güzeltepe’de İzmir 1 Mayıs İnisiyatifi’nin eylemine yapılan polis saldırısı sonucu aralarında TÖP Sözcüler Kurulu Dönem Sözcüsü Juliana Gözen’in de yer aldığı 10 devrimci işkence ile gözaltına alındı.

Bornova Belediyesi temizlik işçileri, çöp kamyonlarına astıkları taleplerini içeren pankartlar ile Bornova sokaklarında konvoy yaptı. “İnsan onuruna yaraşır gelir, sosyal güvenlik hakkı istiyoruz” yazılı pankartları çöp arabalarına asan işçiler, “Çalışıyorsak 1 Mayıs’ı kutlarız,” dedi.

İzmir Karabağlar’da bekçi ve polisler, halkın evlerinin balkonuna pankart asmasına ve slogan atmasına müdahale etmeye çalıştı. Yurttaşlar balkonlarından “Kim ne derse desin sesimizi kısmayacağız,” diye seslendi.

TRABZON Ortahisar ilçesine bağlı 2 Nolu Beşirli Mahallesi’nde toplanan grup 1 Mayıs’ta Atatürk Alanı’na kadar yürümek istedi. Polisin, grubun yürüyüş yapmasına izin vermemesi üzerine tartışma yaşandı. Tartışmanın arbedeye dönüşmesi sonucu gruptaki Halkevleri MYK üyesi Berna Demirtaş polisin saldırısı sonucu yaralandı.
ANTALYA Halkevi üyeleri, 1 Mayıs İşçi Bayramı’na dair sokağa çıkarak, “Yaşasın 1 Mayıs, alanlardayız” sloganları atarak, ara sokaklarda yürüdü. Olay yerine gelen polis, 4 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan 4 kişi haklarında sokağa çıkma kısıtlamasını ihlâl ettikleri gerekçesiyle her birine 3 bin 150’şer TL para cezası kesildi.

Antalya’da birçok evin balkonuna “Yaşasın 1 Mayıs” ve “Yaşasın 1 Mayıs, İstanbul Sözleşmesi yaşatır” pankartları asıldı.

ARTVİN Artvin’in Hopa ilçesinde 1 Mayıs’ın pandemi bahanesiyle yasaklanmasını kabul etmeyen, TİP, Halkevleri, SOL Parti ve Umut Sen yöneticilerinin de bulunduğu 20 kişi polis tarafından gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar arasında Halkevleri Karadeniz Bölge Temsilcisi Dursun Ali Koyuncu ile Artvin, Borçka, Hopa Halkevi yöneticilerinin de olduğu bildirildi.

Şavşat Veliköy’de “Bulunduğumuz her yer 1 Mayıs alanıdır” diyen yurttaşlar, köyü 1 Mayıs alanına dönüştürdü.

Artvin’de Halkevi yöneticileri, evlerinin önünde polis engeliyle karşılaştı. Polis müdahalesinde Karadeniz Bölge Temsilcisi Dursun Ali Koyuncu ile Borçka Hopa ve Halkevi yöneticilerinin evlerinin önünden gözaltına alındığı öğrenildi.

Hopa ilçesinde ise meydanda açıklama yapmak isteyen Halkevi, TİP, Öğrenci Kolektifleri ve Komite üyeleri ise evlerinin önünden yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı.

BURSA Halkevleri ve Liseli Genç Umut üyeleri “Bu pisliği devrim temizler” yazılı pankart ile sokaklara çıktı.
EDİRNE Kaleiçi semtinde Trakya Öğrenci Kolektifi ve Trakya Üniversiteli Kadın Kolektifi üyeleri ellerinde “Yoksulluğa, hastalığa, kayyuma mahkûm değiliz!” yazılı pankart ile yürüdü.

Gelelim 1 Mayıs öncesindeki işçi etkinliklerine…

Emek ve meslek örgütleri, 29 Nisan 2021 akşamı itibariyle başlayacak tam kapanma öncesinde 1 Mayıs için sokağa çıktı. İstanbul’da 1977, 1989 ve 1996 1 Mayıslarında katledilen emekçiler ve devrimciler anılırken, Ankara ve İzmir’deki eylemler polis saldırısına sahne oldu. Sendikalar da örgütlü oldukları işyerlerinde 1 Mayıs programları düzenledi. Hakkâri, Diyarbakır, Mardin, Konya vd’lerinde 1 Mayıs kutlamalarının yasaklanmasının ardından “tam kapanma” öncesi pek çok işyerinde ve yerellerde kutlamalar yapıldı.

EMEK ÖRGÜTLERİ TAM KAPANMA ÖNCESİ 1 MAYIS İÇİN SOKAĞA ÇIKTI[20]
İSTANBUL İstanbul’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim, Şişhane ve Kadıköy Meydanları’nda düzenlenen buluşmalarda 1977, 1989, 1996 1 Mayıs’larında yaşamını yitirenler anıldı.

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu bileşenleri sendikalar işyerlerinde 1 Mayıs kutlamaları düzenledi. DERİTEKS, Liman-İş, TÜMTİS’in örgütlü olduğu İstanbul’daki işyerlerinde 1 Mayıs kutlandı.

Petrol-İş üyesi Polimer işçileri ve Birleşik Metal-İş üyesi Epta işçileri de yaptıkları eylemlerle 1 Mayıs’ı kutladı.

DİSK’e bağlı Genel-İş’in örgütlü olduğu Maltepe Belediyesi temizlik işçileri 1 Mayıs’ı kutladı.

ANKARA Sakarya Caddesi’ne yapılan 1 Mayıs çağrısına polis izin vermedi. Kitle KESK Genel Merkezi önünde açıklama yaptı. Açıklamanın ardından Sol Parti üyelerinin önlüklerini çıkarmamasını bahane eden polis kitleye biber gazı ile saldırdı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Çankaya Belediyesi emekçileri, işyerlerinde 1 Mayıs’ı kutladı.

Tüm Bel-Sen Ankara 1 Nolu Şube, Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde 1 Mayıs’ı kutladı.

ODTÜ öğrencileri 1 Mayıs’ı üniversitede düzenledikleri eylemle kutladı.

Tam kapanmanın başlamasına saatler kala Ankara Batıkent’te de onlarca kişi, Batıkent Dayanışma Platformunun çağrısıyla bir araya geldi.

Eğitim Sen üyesi emekçiler Sincan’da taleplerinin yer aldığı 1 Mayıs balonlarını uçurdu.

İZMİR İzmir’de DİSK, KESK, TMMOB, Tabip Odası ve İzmir Barosu’nun çağrısıyla yapılacak basın açıklamasına katılmak isteyen 1 Mayıs İnisiyatifi bileşeni sosyalistler Konak Kemeraltı girişinde polis engeliyle karşılaştı. Alana girmek isteyen üç sosyalist darp edilerek gözaltına alındı. Polisin diziyle bir eylemcinin boğazına bastırdığı görüntüler tepkiyle karşılandı. Gözaltına alınanlar daha sonra serbest bırakıldı.

İzmir İMPO Motor işçileri de işyerinden sloganlarla seslendi.

İzmir’de işyerlerindeki 1 Mayıs kutlamaları yasaklara rağmen devam etti. Buca ve Çiğli’de çeşitli iş kollarında çalışan işçiler 1 Mayıs’ın yasaklara sığmayacağını söyleyerek, hükümetin saldırılarına karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yaptı.

Buca’da Genel-İş İzmir 5 No’lu Şube, SES, EMEP, BEKEV, HDP, CHP, Emekli Sen ve TÖP Buca Belediyesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.

Çiğli’de ise Genel-İş İzmir 8 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Çiğli Belediyesi Harmandalı Şantiyesinde işçi ve emekçiler 1 Mayıs kutladı.

Petrol İş Sendikası Aliağa Şubesine bağlı PETKİM, TÜPRAŞ, STAR Rafinerisi ve Ravago işyerlerinde işçiler genel merkezden gelen 1 Mayıs açıklamalarını okudu.

Genel-İş İzmir 2 No’lu ve Tüm Bel Sen 1 No’lu şubeleri İZSU Karşıyaka önünde işçi ve emekçilerle bir araya gelerek 1 Mayıs kutladı.

Deriteks İzmir Şubesi örgütlü olduğu işyerlerinde 1 Mayıs kutladı. Menemen Deri2000, Zeytin Deri, İzmir Akar ve Nurkar tekstil, Manisa Kula Akar tekstil, Torbalı Sepiciler Deri gibi fabrikalarda işçiler, “1 Mayıs’ı fabrikalarda, sokaklarda kutluyoruz, kutlayacağız” diyerek taleplerini dile getirdi.

Deriteks Menemen Deri işçileri 1 Mayıs açıklaması yaptı.

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, Dikili meydanda 1 Mayıs kutladı.

Konak Belediyesine bağlı Merbel A.Ş ile örgütlü olan DİSK Genel-İş 5 No’lu Şube arasında 9. dönem Toplu Sözleşme töreni Konak Temizlik İşçileri Şantiyesinde gerçekleşti.

İzmir’de Birleşik Metal İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Mahle, Schneider, ZF Lemförder, Totomak, HMS Makine, BorgWarner (Delphi), Lisi- Aesrospace, İMPO Motor, Polkima, Jantsan fabrikalarındaki işçiler 1 Mayıs’ı kutladı.

Narlıdere Demokrasi Platformu, Demokrasi Meydanı’nda 1 Mayıs’ı kutladı.

İzmir’in birçok ilçesinde 1 Mayıs kutlaması yapıldı. Bornova Emek ve Demokrasi Güçleri’nin düzenlediği 1 Mayıs’a CHP, Emek Partisi, Genel-İş 7 No’lu Şube, Tüm Emekli-Sen, KESK ve Eğitim Sen 4 No’lu Şube katıldı.

Çiğli Emek ve Demokrasi Güçleri Çiğli Belediye binası önünde bir araya gelerek 1 Mayıs açıklaması yaptı.

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, Petrol-İş Aliağa Şubesi önünde yaptıkları açıklamayla 1 Mayıs’ı kutladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler biriminde 1 Mayıs’ı kutladı.

Genel-İş İzmir 2 ve 3 No’lu Şube ile Tüm Bel Sen İzmir 1 No’lu Şube Gürçeşme zabıta biriminde 1 Mayıs’ı kutladı

Genel-İş İzmir 6 No’lu Şube örgütlü olduğu Bayraklı Belediyesi’nde işçilerle birlikte 1 Mayıs’ı kutladı.

İzmir’de TEKSİF Sendikasının örgütlü olduğu Yatsan fabrikalarında işçiler 1 Mayıs kutladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye işçileri de 1 Mayıs’ı kutladı.

HABAŞ, Ege Çelik, İzmir Demir Çelik ve Micha Galvaniz metal fabrikalarında çalışan işçiler, 1 Mayıs’ı iş yerlerinde kutladı.

KOCAELİ Novares işçileri 1 Mayıs’ı gecenin ilk saatlerinde coşkuyla karşıladılar. Gece vardiyası çıkışı fabrika girişinde bir araya gelen işçiler kartonları oyarak hazırladıkları 1 Mayıs pankartı ile eylemlerine başladılar. “Yasaklar sizin, meydanlar bizim” diyen Novares işçileri halaylarla sloganlarla 1 Mayıs’ı karşıladılar.

Nedex Kimya işçileri “Yaşasın 1 Mayıs işçilerin uluslararası birlik ve dayanışma günü” şiarlı pankart arkasında yaptıkları yürüyüşün ardından basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Petrol-İş Gebze Şubesi’nde örgütlü Trelleborg’da yapılan 1 Mayıs açıklamasında işçilerin taleplerini sahiplenme çağrısı yapıldı.

Gebze Sendikalar Birliği’nin çağrısıyla Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme grevdeki Baldur işçileri de katıldı.

Cengiz Makine ve Sarkusyan işçileri ile Petrol-İş üyesi Novares, Basf Türk ve Durden Plastik işçileri 1 Mayıs’ı kutladı.

Arfesan işçileri 1 Mayıs’ı kutladı.

Plascam işçileri fabrikada 1 Mayıs eylemi yaptı.

CAVO OTOMOTİV’de işçiler halaylarla, sloganlarla coşkulu bir şekilde 1 Mayıs’ı kutladı.

Yücel Boru Legrand işçileri de işyerlerinde 1 Mayıs’ı kutladı.

Artemis fabrikasında çalışan işçiler hazırladıkları pankartla 1 Mayıs eylemi yaptı.

Nedex Kimya fabrikasında işçiler yaptıkları yürüyüş ve basın açıklamasıyla 1 Mayıs’ı kutladı.

Novares işçileri, 1 Mayıs gününü halaylarla ve sloganlarla karşıladı.

BURSA Bursa Prysmian Kablo işçileri ve Gebze Sarkuysan işçileri fabrikaları 1 Mayıs alanlarına çevirdiler. Bursa Acer Elektrik işçileri ise “Yaşasın 1 Mayıs pankartı” açtı.

Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlü pek çok metal fabrikasında 1 Mayıs kutlandı. Metal fabrikaları şunlar: “Çayırova Boru, CT Otomotiv, Cengiz Makine, Cem Bialetti, Cavo, Bosal, Bekaert, Baysan, Başöz, Arpek, Arfesan, Akgün Radyatör, Accuride Wheels, ABB Power Grids Elmek, Fontana Kalıp, Renta, Epta, Ejot Tezmak, Demisas, Çimsataş, HMS Makine, Hidromak”

Acel elektrik fabrikasında çalışan metal işçisi kadınlar fabrikada 1 Mayıs’ı kutladı.

TÜMTİS sendikası iş yerlerinde kutlama gerçekleştirdi.

SAKARYA Emek ve Demokrasi Bileşenleri emek ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Eğitim-Sen, BES, SES, YAPI-YOL-SEN, DİSK Emekli-Sen, Tüm Emekli-Sen, MMO, EMO, HDP, EMEP, Sol Parti, TİP, TKH, Sakarya Kent Çalışma Derneği’nin üye ve yöneticileri de destek verdi.
DÜZCE DİSK, KESK, Eğitim-İş, Düzce Tüm Emekli-Sen, Akçakoca Tüm Emekli Sen’in katılımıyla düzenlenen eylem Anıtpark’ta gerçekleştirildi.
BOLU Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla İzzet Baysal Anıtı önünde SES, Eğitim Sen, Emekli Sen, Tüm Bel-Sen, EMEP, Sol Parti, HDP ve Halkevleri’nin destek verdiği açıklama okudu.
EDİRNE Saraçlar Caddesi’nde DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Türk-İş ve Kamu-İş’in Edirne Bileşenlerinin çağrısıyla basın açıklaması yapıldı.
ANTALYA Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelenler açıklama yaptı.

Gündoğmuş Köprülü Köyü’nde “tam kapanma” nedeniyle şehir merkezine gidemeyen köylüler, 1 Mayıs’ı köyde yürüyerek kutladı.

ADANA Şahinkul Makine fabrikasında 1 Mayıs kutlaması gerçekleştirildi.

TÜMTİS Adana Şubesi, örgütlü olduğu işyerlerinde basın açıklamaları yaptı. Adana Taşımacılık, Çukurova Kargo, Adana Ekspres Taşımacılık’ta kutlama yapan sendika, öğleden sonra kutlama ve açıklamalara Aras Kargo ve UPS’de devam etti.

Ayakkabı işçileri sitesi damında 1 Mayıs kutladı.

MERSİN Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı Cumhuriyet Meydanı’nda kutladı.

DİSK Genel İş Mersin Şubesi’nin çağrısıyla Mezitli Belediyesi temizlik işçileri işçilere kadro talebinde bulundu.

Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Bugün 1 Mayıs. Maalesef ki, Mersin Akkuyu Nükleer Santral İnşaatında 1 Mayıs bayramı yok. Yasaklara rağmen, sağlık koşulları, pandemi koşulları hiçe sayılarak oradaki emekçi işçilerimiz bugün dahi çalıştırılıyor. Sömürü düzenine devam ediliyor. Böylesine anlamlı bir günde ve üstelik sağlıksız koşullarda Akkuyu Nükleer Santrali’ndeki işçilerimizi çalışmaya zorluyorlar. Emekten, emekçiden, haktan, adaletten, gelir eşitliğinden yana olmayanlarla mücadelemizi sonu kadar sürdüreceğiz,” dedi.

Tarsus’ta bir araya gelenler meydanı doldurdu.

HATAY Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla basın açıklaması yapıldı.
MANİSA Emek ve Demokrasi Platformu Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirerek 1 Mayıs’ı kutladı.
AYDIN Didim Demokrasi Platformu, tam kapanma öncesi 1 Mayıs’ı kutladı.
DENİZLİ Valiliğin eylem yasağına rağmen Çınar Meydanında yapılan basın açıklaması ile 1 Mayıs kutlandı.
DERSİM Dersim’de 1 Mayıs Emek ve Demokrasi Platformunun çağrısıyla Seyit Rıza meydanında kutlandı.

1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında Merkez Demiroluk Meydanı’nda 1 Mayıs Anıtı’nın açılışı yapıldı. Belediye meclis üyelerinin katıldığı açılışta konuşan Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, 1 Mayıs’ı sistemin yarattığı ağır koşullar içinde karşıladıklarını ifade etti.

Karayolları işçileri, iş yerinde 1 Mayıs’ı kutladı. Kutlamaya, işçilerin üye oldukları Yol-İş Sendikası Elazığ 1 No’lu Şube Sekreteri Serdar Tonak da katıldı.

ESKİŞEHİR 1 Mayıs kutlamalarının yasaklanmasının ardından “tam kapanma” öncesi KESK, DİSK, TMMOB ve Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO) Ulus Meydanı’nda basın açıklama yaptı.

Genel-İş üyesi Tepebaşı Belediye işçileri Zincirlikuyu şantiyesinde 1 Mayıs açıklaması yaptı.

Eskişehir’de KESK’e bağlı ESM üyeleri DSİ Bölge Müdürlüğü önünde 1 Mayıs açıklaması yaptı.

ADIYAMAN Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Demokrasi Parkı’nda açıklama yaptılar.
KAYSERİ Emek ve Demokrasi Bileşenleri Cumhuriyet Meydanı’nda kitlesel basın açıklaması gerçekleştirdi.
G. ANTEP Yeşilsu Parkı’ndan miting alanı Kırkayak Parkı’na yürüyerek giden kitle örgütleri 1 Mayıs’ı kutladı.
ÇANAKKALE Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı.
ÇORLU 1 Mayıs Platformu bileşenleri basın açıklaması yaptı.
ELAZIĞ KESK Şubeler Platformu Elazığ Hozat garajında 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için bir araya geldi.
MUĞLA DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

Bodrum ve Fethiye ilçelerinde 1 Mayıs kutlandı.

Datça’da, Datça Demokrasi Platformu bileşenleri ve CHP Datça İlçe Örgütü Cumhuriyet Meydanı’na çıkarak, temsili düzeyde 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı.

ZONGULDAK Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla Madenci Anıtı’nda gerçekleştirilen 1 Mayıs etkinliğine Genel Maden İşçileri Sendikası, KESK, TMMOB, CHP, Emek Partisi, Sol Parti ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi katıldı.

Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda 1 Mayıs basın açıklaması yapıldı.

SAMSUN DİSK, KESK, TMMOB, TÜRK-İŞ ve TTB’nin çağrısıyla 1 Mayıs kutlandı.
KIRŞEHİR 1 Mayıs, meydanda yapılan açıklama ile kutlandı.
MALATYA KESK şubeler platformu Emeksiz Üst Kavşağı’nda basın açıklaması düzenledi.
SİVAS KESK bileşenleri, EMEP, CHP, Halk Evleri, Pir Sultan Abdal Derneği’nin katıldığı 1 Mayıs açıklaması gerçekleştirildi.
NİĞDE Eğitim Sen Şubesi’nde açıklama yapıldı.
TRAKYA Trakya’da Kırklareli ve Lüleburgaz belediyelerindeki 1 Mayıs kutlamaları Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Çorlu’da meydanda basın açıklamaları ve Birleşik Metal İş sendikasının örgütlü olduğu 7 fabrikada iş yeri kutlamaları ile gerçekleştirildi.

Genel-İş’in örgütlü olduğu Keşan Belediyesi’nde çalışan işçiler de itfaiye binası bahçesinde yaptıkları eylemle 1 Mayıs’ı kutladı.

ARTVİN/HOPA Metin Lokumcu Meydanı’nda KESK, TÜM EMEKLİ SEN, Sol Parti, Emek Partisi, HDP gibi sendikalar ve siyasal partilerin katılımıyla basın açıklaması yapıldı.

HÂL(İMİZ)

1 Mayıs’lardaki hareketliliğin ardında kendiliğinden olsa da emekçileri kötürümleştiren ağır koşullara itiraz yatıyor.

Tıpkı Leo Huberman’ın, “İşçi, teorik olarak, istediğini yapabilen ‘özgür’ bir kişidir. Oysa realitede, özgürlüğü, sınırlıdır. İşçi, yalnız işverenin önerdiği ezici koşulları kabullenmek (ya da açlıktan ölmek) özgürlüğüne sahiptir,”[21] ya da Émile Zola’nın, “1789’dan sonra, bugüne dek parsayı toplayan hep kentsoylu sınıf olmuştu, hem de öyle bir açgözlülükle ki, zavallı işçiye sıyırmak üzere tabağın dibi bile kalmıyordu. Gören tanrı aşkına söylesindi! Emekçiler yüz yıldır hızla artan zenginlik ve rahatlıktan paylarını alabilmişler miydi? Hadi bakalım, özgürsünüz artık diyerek bir köşeye atmışlardı zavallıları: Evet, açlıktan ölme özgürlüğüne sahiptiler, onlar da bol bol kullanıyorlardı bu özgürlüğü,” ifadelerindeki üzere sürdürülemez kapitalizmin yıkıcı politikaları emeğin daha fazla değersizleştirilmesi yanında toplumun daha fazla yoksullaştırılmasına yol açıyor; bu koşullarda yerküreye ve coğrafyamıza bir işçi baharı şart…

Gerçekten de nüfusu büyük oranda işçileşmiş, her dört kişiden üçünün ücret geliriyle yaşamını sürdürdüğü coğrafyamız emeğin hakları açısından dünyanın en kötü 10 ülkesi arasında yer alıyorken;[22] IndustriALL Avrupa Genel Sekreteri Luc Triangle ekliyor: “Türkiye, sendikal haklar açısından en kötü Avrupa ülkesidir. Türkiye’deki örgütlenme özgürlüğü karşıtı uygulamaların, işçilerin sağlıklarına, hatta hayatlarına bile mal olduğunu söyleyebiliriz”![23]

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın, “İşçi, ek iş yapıyor. Asgari ücretlilerin yüzde 90’ı böyle. Az da olsa memur da ek iş yapıyor. İnsanlar mecburen ikinci üçüncü işte çalışıyor,”[24] itirafındaki üzere asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu Türkiye’deki iş yaşamında cinsiyet eşitsizliğinde de Avrupa ve OECD ülkeleri ortalamasını geçti. Türkiye’de istihdamdaki her 10 kadından üçü kayıt dışı çalışırken, 3 kadından biri ise işsiz.[25]

Resmi verilere göre istihdam 46.5 seviyesinde ama, DİSK-AR’ın hesaplamalarında kayıtlı ve tam zamanlı istihdam oranı yüzde 31.9. Çalışma çağındaki 32 milyon kadının ise sadece 5.6 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istidamda. Yani çalışabilir her 10 kişiden 3’ü kayıtlı.[26]

Özetle Kayıt dışı istihdam oranı yüzde 30’ların üzerindeyken; İşçilerde sendikalaşma oranı çok düşük. Türkiye’de toplam 14.3 milyon işçiden sadece 2.1 milyonu sendikalı. Yani işçilerin yüzde 86’sı sendikasız.[27] 2.6 milyon memurun ise 1.7 milyonu sendikalı![28]

DİSK’İN 2021 PERFORMANSI

DİSK’in kurucu ve lokomotif sendikası Maden-İş’in 1965-1980 dönemine damgasını vurmuştu; 15-16 Haziran’ın DİSK’i işçilerin sendikasıydı.

Kolay mı? Kökleri coğrafyamızın yüz yılı aşkın işçi sınıfı mücadelesine dayanan bir emek örgütüydü; Kuruluş Bildirgesi’nde “Bizler Türk işçi sınıfının tüm çıkarları, hakları ve özgürlükleri ve de onuru için bir araya geldik,” diyen 1960’ların yükselen işçi sınıfı hareketinin ürünü DİSK, “Başka bir âlem” için yola çıkanların hikâyesiydi…

Ancak yarattığı değerlerin gerisine düşen mevcut DİSK’in fiiliyatı giderek tartışmalı bir hâle bürünürken; ‘İşçi Dayanışma Derneği’ (İDD), DİSK’in 16’ncı Genel Kurulu öncesi, konfederasyonun bir önceki dönemde (2016-2020) yürüttüğü mücadeleyi değerlendirmesinde, “Pek çok araştırma işçilerin sendikalara güveninin olmadığını göstermektedir. Sendikal bürokrasiler, sarı sendikalar bu güven kaybının temel nedenlerindendir. DİSK gibi bir konfederasyona bağlı sendikalarınsa işçi sınıfına güven verecek iyi örnekler olması gerekir. Ancak DİSK’e bağlı sendikaların pek çoğu iyi örnek olmayı geçelim, tersten olumsuz örnekler durumundadır. Sermaye ve devletin vesayeti altında olan sendikalarla çalışma tarzı ve sendikal işleyiş konularında DİSK’e bağlı sendikaların pek çoğunun uygulamaları benzerlik içermektedir. Sendikal demokrasinin ayaklar altına alındığı, sendikal vesayet düzenini sürdürmek için kanunlarda sendika genel merkezlerine verilen olağanüstü yetkileri sonuna kadar kullanan sendikal pratiklere DİSK içerisinde sıkça rastlamak mümkündür,” vurguyla “DİSK’te devrimci bir dönüşüm şart”[29] deniliyor; bu da Pyotr Kropotkin’in “Karşılıklı güven olmadan hiçbir mücadele olanaklı değildir; hiçbir cesaret, hiçbir inisiyatif, hiçbir dayanışma ve hiçbir zafer mümkün değildir! Bu kesin yenilgidir,” uyarısını anımsatmaktadır; tıpkı 2021 1 Mayıs’ında görüldüğü üzere![30]

“Nasıl” mı? Şöyle!

1 Mayıs 2021 için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB bir haftaya yayılan etkinlikler kapsamında, işyerlerinde bildiriler okuyup, 30 Nisan’da tüm illerde basın açıklamaları yapmak olarak açıklamışlardı!

Özetle koca koca konfederasyonlar “çalışanları işyerlerinde, çalışmayanları balkonlarında 1 Mayıs coşkusunu büyütmeye” çağırdılar! Hadi grev sözüne mesafeleri var, “o gün işe gitmeyin” demek de mi çok geliyor? İşçilerin o gün çalışıyor olmasını meşrulaştıran bu zihniyetin sınıfı temsil etme gibi bir misyonu olabilir miydi?

Posası çıkarılan, canından bezdirilen, burjuvazinin her açıdan hiçleştirdiği proletaryaya 1 Mayıs gibi onların gününde ancak bu kadar ibret verici bir eylem planı sunulabilirdi: Balkonlardan 1 Mayıs sloganları, klavyesiyle masa başından keskin solcu sözler paralayan sosyal medya solculuğu… (Geçerken hatırlatalım: Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da, 1 Mayıs 2021’i ağırlıklı olarak sosyal medya ve dijital platformlar üzerinden kutlayacaklarını, illerde de sembolik katılımlarla bildirilerin okunacağını söylemişti![31])

Şaka değil! Söz konusu açıklama kapsamında 2020’de olduğu gibi, 2021’de de 1 Mayıs’ta da çalışanları dar gruplar hâlinde işyerlerinde, işsiz bırakılanları ve çalışmayanları ise balkonlarda ve sosyal medyada 1 Mayıs’ı kutlamaya çağırdı.

Dörtlü yapı 1 Mayıs’ı kitlesel, coşkulu, birleşik ve militan hâlde kutlamama, “tüm” işçi sınıfını alanlara çağırmama gerekçesini şöyle açıkladı: “İktidar gibi sorumsuz davranmayacak, taleplerimizi pandemi koşullarına uygun olarak yükselteceğiz. Akıl ve bilim dışı siyasi yasaklara değil; aklın, bilimin ve mücadelemizin gereklerine uygun olarak hareket edeceğiz.”

Suçluyu siyasi iktidar olarak doğru bir şekilde koyup, salgın yasaklarının siyasi olduğunu doğru bir şekilde teslim ettikten sonra beklenen şey, elbette ki buna karşı aynı düzlemde, yani siyasi bir mücadele yürütmektir.

Ancak DİSK-KESK-TMMOB-TTB siyasi mücadele yürütmek yerine “akıl ve bilime” uyacaklarını söylüyor. O akıl ve bilim de salgın koşullarında kitlesel anma yapmayın diyor(muş). Buradan, iktidar 1 Mayıs’ı yasaklamasaydı dahi dörtlü yapının kendi kendilerine yasak koyacağı sonucu çıkıyor. Hani yasak siyasiydi? Yoksa iktidar da mı “aklın ve bilimin” izinde?

Ayrıca sormak gerekiyor, sınıflar dışında akıl ve bilim diye üçüncü bir fiziksel otorite mi var? Bu otorite buyurduklarına uyunca bizi haklarımızla ve insanca bir yaşam ile mi ödüllendirecek? Hayır elbette. İki taraf var: burjuvazi ve işçi sınıfı. Tarihte hep olduğu gibi, bugün de işçilerin kazanımları ve kurtuluşları patronlara ve onların siyasi iktidarına yönelmiş eylemlerinin eseri olacak. Örneğin, işçiler DİSK’te örgütlenme hakkını akıl ve bilime uyarak mı kazandı, fiili meşru 15-16 Haziran direnişiyle mi? Dünyada 8 saatlik iş günü argümanlarla mı kazanıldı, savaşarak mı? O hâlde DİSK-KESK-TMMOB-TTB’nin bu eylemsizlik çağrısı niyeydi?

1 Mayıs ile ilgili alınacak kararda asıl belirleyici olan DİSK yönetiminin tutumudur. DİSK’e bağlı mücadeleci sendikaları saygıyla tenzih ederek belirtelim ki, yakın dönem pratiğine bakıldığında DİSK’in böyle bir tutum içerisinde olması maalesef şaşırtıcı değildi.

Her ne kadar bu ataletin ve teslimiyetin görünürdeki sebebi üye sayısının azlığı olarak lanse edilse de, gerçek sebep DİSK’in dümeni iyice sınıf işbirliğine kırması ve burjuva solu CHP’nin konfederasyon üzerindeki ideolojik ve örgütsel etkisinin katlanarak büyümesidir. 1 Mayıs’ı temsili anmalara ve sosyal medyaya sıkıştıran kararda bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde hissedilen o sorumluluk da halk sağlığı kaygısıyla duyulan değil, maalesef burjuva devlet düzenini koruma kaygısıyla duyulan bir sorumluluktur.

Bu bağlamda bu karar CHP’nin sokak ve siyaset yasakçılığı ile dolaysız bir bağ içerisindedir. Çünkü birçokları gibi DİSK de umudunu CHP iktidarına bağlamıştı.[32]

Söz konusu anlayış(sızlık) doğrultusunda DİSK, KESK, TMMOB ve TTB heyeti, İstanbul’daki 1 Mayıs 2021 kutlama ve anma törenine ilişkin, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile görüştü. Görüşme sonrası açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “İstanbul’da da 30 Nisan Cuma günü saat 11.00’da her yıl olduğu gibi Taksim’de Kazancı Yokuşu’nda olacağız. 1 Mayıs Cumartesi günü İstanbul’da Taksim Meydanı’nda kurumlarımızın temsilcilerinin yer aldığı bir biçimde 1 Mayıs çelengimizi anıta bırakacağız ve 1 Mayıs bildirimizi okuyacağız… 1 Mayıs günü de pandemi koşullarına uygun bir biçimde Taksim Meydanı’nda tek yürek olarak buluşacağız. Bu yılki bir Mayıs’ın sloganı bizim sloganımız biliyorsunuz, ‘Umut yan yana’ diyoruz. Umut yan yana sloganıyla yaşadığımız bu pandemi sürecinin yarattığı ağır, ekonomik ve toplumsal tahribata karşı işçiler olarak, emekçiler olarak taleplerimizi hem bütün Türkiye’de iş yerlerinden alanlara kadar hem de İstanbul’da 1 Mayıs günü Taksim Meydanı’nda hep birlikte edeceğiz. Umudu birlikte büyütme çağrısını yapacağız,”[33] dedi.

Her ne kadar 1 Mayıs 1977’de katledilenleri Taksim’de Kazancı Yokuşu’nda anan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “1977’de katledilenlerin mücadele bayrakları bizim elimizdedir,” dese de; yapılan 2021 1 Mayıs’ının da “temsili olarak” söz de “kutlanması”ydı!

Söz konusu hâle ilişkin olarak DİSK yöneticilerinin 1 Mayıs’ı yasaklayanlarla aynı karede poz vermesine tepki gösteren Dev Turizm-İş Marmara Bölge Şube Başkanı Özdemir, “1 Mayıs yasaklanırken Soylu’ya anlatılacak bir işçi sorunu yoktur” dedi. Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Saygılı ise “Soylu ile protokol imzalayıp poz vermek talihsizlik değil, bir tercihtir”;[34] HDP İstanbul İl Örgütü Emek Komisyonu Sözcüsü Sadrettin Güler, “DİSK’e bağlı sendikaların konfederasyonlarını ciddi bir eleştiriye tabi tutulması ve DİSK’in geçmişine ve değerlerine sahip çıkmaya zorlaması gerekir,”[35] derken; 1 Mayıs 2021’de DİSK, KESK, TMMOB, TTB, 1 Mayıs’ı kutlamak ve yaşamını yitirenleri anmak için Taksim Meydanı’na yürüdü. Saat 12.00 sıralarında Gümüşsuyu’nda buluşan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB üyelerinden oluşan heyet Taksim Meydanı’nda buluşarak Taksim Anıtı’na çelenk bıraktı. Tam da bu sırada Taksim yolundaki devrimciler yasaklanıp, engellenen 1 Mayıs’ı sokaklara taşıyorlardı.

Yani işçi ve emekçiler “Tam Kapanma” denilen süreçte canları pahasına çalışmaya devam ederken,[36] genel grev genel direniş çağrısı yaparak tüm yasaklara rağmen milyonlarca işçiyi ve emekçiyi 1 Mayıs alanlarına çağırması gereken konfederasyonlar, “tam kapanma” yasaklarına sığındı.

Böylece kurum yönetimleri, biriken sınıf öfkesini sönümlendirmeye çalıştı. Devrimci sendikalar, devrimciler, sosyalistler, anarşistler ve antifaşistler ise devlet yasaklarını tanımadıklarını ilan ederek Türkiye’nin dört bir yanında tüm yasaklara, devlet terörüne rağmen bu konfederasyonlara inat alanlara çıktı.

Özellikle Taksim’de bir yandan devlet terörüne direnen güçler, diğer yandan devletten icazet alan ve güle oynaya Taksim anıtına çelenk bırakan DİSK, KESK, TMMOB, Hak-İş, Türk-İş gibi işçilerin ve emekçilerin sözde temsilcileri olan konfederasyon ve meslek örgütleri vardı. Tablo bu kadar netti…

Tabii ki bu tablonun ortaya çıkmasının en önemli nedeni konfederasyonların içerisinde devrimcilerin ve sosyalistlerin yeterince örgütlü olmayışıdır. Yine fabrikalarda ve işyerlerindeki işçiler içerisinde örgütlülüğün yetersiz olması da bu teslimiyetçi tablonun ortaya çıkmasına neden olmaktaydı.[37]

Özetin özeti: Georg W. F. Hegel’in, “İyi bilinen şey, tam da iyi bilindiği için, aslında bilinir değildir,” ifadesindeki realiteyi anımsatmaktadır CHP’lileşen mevcut DİSK!

Fikret Başkaya’nın, “Sendikacıları nasıl bilirsiniz?”[38] sorusunu terennüm ettiren CHP belediyelerindeki grevlere karşı tutumdan başka pek çok örneğe dek!

1 Mayıs 2021’de Meydanlardan uzakta “kutlanır”ken; karşımıza iki ayrı 1 Mayıs anlayışının yol ayrımı dikiliyordu bir kez daha;[39] Victor Hugo’nun, “İnsanlar böyle işte, bir salonda her yerimiz çamurlu olabilir ama ayakkabılarımız asla. Orada sizi iyi kabul göstermek için bir tek lekesiz şey isterler. Vicdan mı? Ne münasebet, ayakkabılar…”[40] satırlarını anımsatırcasına!

DEVRİMCİ(LERİN) 1 MAYIS(’I)

DİSK vb’lerinin öznesi belirsiz, genel(lemeci) tutum(suzluk)u, herkese Cemal Süreya’nın, “Büyük laflar ediyoruz birbirimize,/ sonra bırakıp gidiyoruz öylece…/ Hiçbir şey söylenmemiş/ hiçbir şey yaşanmamış gibi/ Hiç sevmemiş gibi…” dizelerini anımsatırken; devrimci(lerin) 1 Mayıs(’ı) ise Émile Zola vari haykırıyordu sanki:

“Verdikleri sözden dönecek alçaklar var mıydı aralarında? Bir aydır çektikleri acı boşa mı gidecekti yani? Başlarını öne eğip madene dönecekler ve o ardı arkası kesilmeyen yoksulluk yeniden mi başlayacaktı? İşçiyi açlıktan öldüren sermayenin tiranlığını yıkmaya çalışırken ölmek daha iyi değil miydi? Hem açlık yüzünden başkaldırmak, hem sonra yine açlık yüzünden boyun eğmek! Hayır, hayır, artık bitmeliydi bu ahmakça oyun!”[41]

1 Mayıs etkinliklerinin yasaklanmasına ‘Hayır’ diyerek, iktidarın pandemi önlemleri altında muhalefeti susturmaya çalıştığının altını özenle çizenler Taksim Meydanı başta olmak üzere her yerde alana çıkacaklarını ifade ettiler.

Bu doğrultuda İstanbul 1 Mayıs Platformu 2021 1 Mayıs’ı için yaptığı açıklamada “1 Mayıs ‘temsili’ kutlanamaz,” diyerek; 1 Mayıs’ın hem gününde hem de kitlesel olarak kutlanmasına izin verilmemesini ve 1 Mayıs kutlama ve taleplerin dile getirilmesine yönelik yasakları kabul etmeyeceklerini açıklayarak, sendikalara, demokratik kitle örgütlerine, işçi ve emekçilere 1 Mayıs’a sahip çıkma ve içinin boşaltılmasına karşı durma çağrısı yaptı![42]

Ayrıca HDP Milletvekili Musa Piroğlu da, “1 Mayıs’ı engellemeye çalışıyorlar. İşçiler ne zaman hakkını aramaya çıksalar, karşılarında iktidarı buluyorlar. Sesini yükselten işçinin önünde barikat kuruluyor. Salgın da 1 Mayıs’ı yasaklamanın gerekçesi olarak kullanılıyor. Taksim, 1 Mayıs meydanıdır. İşçi sınıfı 1 Mayıs’ı, uğruna can vererek kazanmıştır. 1 Mayıs, işçi sınıfının ve ezilen halkların mücadele günüdür,”[43] derken; devrimci(lerin) 1 Mayıs’ı teslim alınamadı!

Özetle 2021 1 Mayıs’ını değerlendiren açıklamasında İstanbul 1 Mayıs Platformu, “1 Mayıs’tan aldığımız güçle, yaşamı örgütleyeceğiz,” vurgusuyla şunları deklare ederken, sonuna dek haklıydı:

“1 Mayıs’ı gününde ve kendi belirlediğimiz şekilde kutlama iradesini sahiplenmek isteyen herkese bu süreci beraber örgütleme çağrımızı çokça yineledik.

“Sendikal bürokrasi işçileri eylem yapmamaya çağırmıştır. Sendikal bürokrasi, sanki bütün önlemler alnııyormuş gibi virüsün en yoğun gözlendiği işyerlerinde çalışan işçileri ‘sorumlu olmaya’, pandemi kurallarına uymaya çağırmaktadır. Gören de der ki, ülkede pandemi süreci düzgün yönetiliyor ve bir tek işçiler, direniş sergileyenler pandemi kurallarına uymuyor.

“Direnişçi işçilerin Bakırköy Meydanı’ndaki eylemine polis saldırdığı anlarda, basın toplantısı gerçekleştiren DİSK, KESK, TTB, TMMOB yine kendilerinin 1 Mayıs programının açıklanacağı gün, Kadıköy’de eyleme saldırıldığı sıralarda, Soylu’yla 1 Mayıs’ı iştişare ederek fotoğraf çektirip, güncel talepleri görmemenin, güvencesizleri örgütlemekten imtina etmenin, hiç olmadığı kadar sosyalistlerle arasını açmanın, yüzünü direnişe dönmemenin, gücünü sokaktan alamamanın fotoğrafını göstermiştir.

“Devrimci dayanışmayı her defasında yükselterek, yaygın, kolektif, birleşik bir şekilde yürüttüğümüz çalışma ile 1 Mayıs’ın öncesini kazanmıştık.

“1 Mayıs iradesi ‘temsili’ gösterilemez demiştik, sendikal bürokrasi, icazet alarak, ‘temsili’ çelenk bırakma eylemi ile 1 Mayıs’ı geçiştirmeye çalışırken, tüm İstanbul’da 300’den fazla devrimcinin gözaltına alındığı, her sokaktan günün her saati 1 Mayıs Alanı Taksim’in zorlandığı, bir kişinin bile tereddüt etmeden yasakların üstüne yürüdüğü bir güne dönüştü 1 Mayıs”![44]

Bir de işçi hareketi ile “solun” tablosu açısından önemli bir turnusol kâğıdı işlevi gördü…

Tekrara gerek yok: Hak-İş ve Türk-İş bürokrasisinin 1 Mayısa tutum(suzluk)larının “olağan” olduğuna uzun yıllardır tanığız. Ancak DİSK bürokratlarına ne demeli?

Yüz binleri temsil ettiklerini iddia eden konfederasyonlar 1 Mayıs için temsili kutlamalar ve sanal etkinlik çağrısı yapmakla yetindiler! Bu olabilir ya da kabullenilebilir miydi?

Elbette “Hayır”!

Hem de Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)’nın, ‘1 Mayıs 2021 Etkinlikleri Hak İhlâlleri Bilgi Notu’nda, Türkiye genelinde kesintisiz sokağa çıkma yasağı başlamadan, 8 il ve ilçede eylem ve etkinliklerin 1 Mayıs’ı da kapsayacak şekilde yasaklandığının altı çizilerek; 1 Mayıs çağrısı yapılan 7 1 Mayıs günü gerçekleştirilen 16 eylemin engellendiği; polislerin görüntü alınmasını engellediğinin vurgulandığı üzere!

Dahası 1 Mayıs öncesi yapılan etkinliklerde 107, afiş asarken ve bildiri dağıtırken 29, 1 Mayıs günü ise 354 kişinin gözaltına alındığı, İstanbul’da gözaltına alınan 256 kişiye para cezası kesildiği belirtildi. Toplam kesilen para cezasının ise 888 bin lira olduğu açıklandı![45]

Nihayetinde diz çökmeyen devrimci(lerin) 1 Mayıs’ı teslim alınamadı!

1 MAYIS 2022 İÇİN…

Yerkürede “üzerine ölü toprağı serildiği”nden söz edilse de; umutsuzluğa, vazgeçişe teslim olmayanların geleneği 1 Mayıs 2022’de de olması gereken yerde, olması gerektiği gibi olacak; bundan dostun da düşmanın da şüphesi olmasın!

Unutulmasın, sınıflar mücadelesi tarihinde umutsuzluk, vazgeçiş dört yanı kapladığında, umudu yaratan ezilenlerin başkaldırısı oldu.

Coğrafyamızın dört bir yanında irili-ufaklı işçi direnişlerinin pıtrak gibi bittiği bu gün de böyle olacak; yeter ki Orhan Kemal’in ‘Grev’deki Sarı Mehmet’in, “Sen? Bana ekmek veriyorsun ha? Sen kimsin de bana ekmek vereceksin? Çalışıyorum ben, alnımın teriyle kazanıyorum onu… Bana ekmek veriyormuş. Ben çalışmayım da sen bana ekmek ver. Ulan siz değil ekmek, günahınızı bile vermezsiniz bedavadan!” itirazına, iradesine kulak verilip; “Tehlike burada değil, zihinsel korkaklıkta, önyargılı olmada ve yarım yamalak önlemlerle yetinmededir,” diyen Pyotr Kropotkin’in uyarısı ile Hasan Hüseyin Korkmazgil’in şu dizeleri hatırlansın:

“Ulan öldürdüler bizi bu pezevenkler

Bir tek günümüz geçmiyor ahsız ofsuz

Bir tek günümüz geçmiyor borçsuz harçsız

Bir tek günümüz be yahu, bir tek günümüz oh diyesi

Ulan öldürdüler bizi bu pezevenkler

Yahu kimin bu topraklar

Yahu kimin bu denizler

Bu ormanlar bu tirenler bu gemiler uçaklar

Bu madenler kimin yahu?

Kıydılar alımıza morumuza bu pezevenkler

Kıydılar yazımıza baharımıza

İşimiz gücümüz mayın taramak

İşimiz gücümüz ölü taşımak

İşimiz gücümüz umuda yatmak

Ulan öldürdüler bizi bu pezevenkler.”

 

10 Nisan 2022, 12:56:27, İstanbul.

 

N O T L A R

[*] Newroz, Nisan 2021…

[1] V. İ. Lenin.

[2] “Zamlara, Yoksulluğa, Savaşa ve Sömürüye Karşı 1 Mayıs’ta Alanlardayız”… https://halkevleri.org.tr/2022/04/06/zamlara-yoksulluga-savasa-ve-somuruye-karsi-1-mayista-alanlardayiz/

[3] “1 Mayıs Alanlarında Buluşalım, Bu Düzeni Değiştirelim”, 8 Nisan 2022… https://www.avrupademokrat.com/1-mayis-alanlarinda-bulusalim-bu-duzeni-degistirelim

[4] @insaatsendika 9 Nisan 2022… https://twitter.com/insaatsendika/status/1512672856957763591

[5] “Gelir eşitsizliğinin korkunç boyutlara gelmesi… Çaresizlik ve yoksulluk intiharlarının artması… Toplumun büyük bir kesiminin, çiftçi, esnaf, emekli, öğrenci hemen herkesin borçlu olması… Tüm bu devasa sorunların ana gündem olması neredeyse imkânsız. Bütünsel ve de sınıfsal olarak baktığımızda, hepsi toplumun ‘orta sınıf’ olarak tanımlanan, sayısal olarak en geniş kesimi. Ve aslında sorunun çözümü için anahtar da tam burada: Orta sınıfın yeniden inşasında.” (Özlem Yüzak, “Kod 29… Orta Sınıfı Yeniden İnşa Etmek…”, Cumhuriyet, 9 Nisan 2021, s.11.)

[6] DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve 14 yöneticisi 2020 1 Mayıs’ında konfederasyonu Beşiktaş Dikilitaş’ta bulunan Genel Merkezi önünden Taksim’e yürümek istemişti. İzin verilmemesi üzerine Arzu Çerkezoğlu ve 14 sendika yöneticisi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan 15 yönetici hakkında, “izinsiz olarak toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmak, ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmamak” suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.

Duruşma öncesi da DİSK Başkanı Çerkezoğlu Çağlayan Adliyesi önünde bir açıklama yaptı. “Bugün burada tek yürek olarak 1 Mayıs’ın yasak tanımadığını bir kez daha ifade ediyoruz” diyen Çerkezoğlu, şunları söyledi: “Bugün burada 1 Mayıs’ın yargılanamaz olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz ve 1 Mayıs’ta Taksim’i, işçi sınıfına kapatanların suç işlediğini bir kez daha ilan ediyoruz. Daha önce yargılandığımız onlarca davada 1 Mayıs ve Taksim konusunda herhangi bir mahkûmiyet kararı yoktur. Aksine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten hükümetlerin, 1 Mayıs’ta Taksim’i işçi sınıfına kapattığı için mahkûm eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları vardır. 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na çıkmak istememizin suç olmadığını, açılan onlarca davada dile getirdik ve tüm davalardan beraat ettik. Bu konuda uluslararası kararlar olduğu hâlde tekrar tekrar aynı davayı açmaktan vazgeçmiyorlar. Varsın onlar hukuksuzluktan vazgeçmesin, biz hakkımız olanı istemekten ve Taksim 1 Mayıs alanımıza sahip çıkmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. (“Çerkezoğlu ve 14 Yönetici Hâkim Karşısına Çıktı”, Cumhuriyet, 10 Haziran 2021, s.6.)

[7] Barış Zeren, “2021’de 1 Mayıs: Cumhuriyet Açısından Emek”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2021, s.2.

[8][8] “Çalışma Bakanı Bilgin ‘1 Mayıs’ Mesajında Erdoğan’ı Övdü”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2021, s.3.

[9] “Erdoğan’dan 1 Mayıs Açıklaması”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2021, s.3.

[10] Eduardo Galeano, Hikâye Avcısı, çev: Süleyman Doğru, Sel Yay., 2017.

[11] Özde Çelikbilek, “Zaferin İlk Perdesi 1 Mayıs”, Birgün Pazar, Yıl:18, No:738, 1 Mayıs 2021, s.8.

[12] Marksist gruplar, ellerindeki kısıtlı imkânlarla 1 Mayıs’ın sosyalist kökenini işçilere hatırlatıyorlardı. Bu anlamda en cüretkâr olanları Berlin’deki oluşumlardı. Sokaklara Nazi karşıtı posterler asıyor, 1 Mayıs’ın gerçekten anlam ve önemini açıklayan broşürler dağıtıyorlardı. ‘Kahve günleri’ kisvesi altında toplanıyor, Enternasyonal marşını söylerken işitilmekten endişe ettikleri için morallerini apolitik şarkılar söyleyerek yüksek tutmaya çalışıyorlardı…

Nazi rejiminin yayıldığı topraklarda da durum aynıydı. 1944 yılında Yahudi sosyalistler Varşova gettosunda kutlamalar yapmayı sürdürüyorlardı. Katılımcılardan biri kutlamayı şu satırlarla anlatıyor: Enternasyonal hiç öylesi garip, böylesi hazin koşullarda söylenmemiştir. Bir ulus yok oluyordu. Marşın sözcükleri küllerin ve yıkıntıların arasında yankılanıyordu. Sosyalist gençlerin gettoda hâlen mücadele ettiklerini görebiliyordunuz. Ölümle yüz yüzde gelseler de ideallerinden vazgeçmiyorlardı.

Bu satırlara konu olan 1 Mayıs kutlaması Varşova isyanına günler kala yaşanıyordu. İsyan eden genç Yahudi militanlar ellerine silahları almış, ailelerini ve dostlarını öldüren, hapse atan SS askerlerinden öç almaya koyulmuşlardı. 1 Mayıs’ın ruhu yaşıyordu ve ezilenler, ezenlere karşı ayaklanıyordu. Adeta “Bugün, bizim günümüz” diyorlardı.

Nazi rejimi 1945’de çöktü ve sosyalizme el koyma, onu yok etme çabaları da sona ermiş oldu. 1 Mayıs, Nazi rejimine rağmen yaşıyordu. (Meagan Day, “Geri Alınan 1 Mayıs”, Birgün, 3 Mayıs 2021, s.5.)

[13] “1 Mayıs’ın Tarihçesi, Önemi ve Taksim Meydanı”, 24 Nisan 2021… https://devrimcidusun.org/author/kollektif/konu/1-mayisin-tarihcesi-onemi-ve-taksim-meydani/

[14] Mehmet Erdem, “1 Mayıs Olmasaydı 21 Nisan Olacaktı”, Birgün, 1 Mayıs 2021, s.2.

[15] Tuğçe Yılmaz, “1 Mayıs’lar: 1909’dan 2021’e”, 1 Mayıs 2021… https://bianet.org/bianet/yasam/243358-1-mayis-lar-1909-dan-2021-e

[16] Hayal değil, gerçek: Bir zamanlar sinemanın Türkan Şoray, Fatma Girik, Cüneyt Arkın ve tabii ki Tarık Akan gibi efsane isimleri işçi filmlerinde rol alıyor, 1 Mayıs 1978 Emekçi Bayramı’nda Sinema Emekçileri kortejinde yer alarak Taksim’e yürüyorlardı. Sinemanın devasa bütçe kalemlerinin olmadığı, 80 darbesi ve sonrasında neo-liberal politikaların ülkenin üzerinden silindir gibi geçmediği zamanlarda Yeşilçam ve onun yıldızları, 1 Mayıs Emekçi Bayramı’nı coşkuyla kutluyordu. “Sinema Emekçileri” kortejinde Fatma Girik megafonuyla yer alıyor, Kadir İnanır sancak taşıyor, Tarık Akan sloganları yönetiyor, Kemal Sunal yürüyüş düzenini sağlıyordu. Büyük ihtimalle bugün fotoğrafları sosyal medyada dolaşacak olan yıldızlar arasında kimler yoktu ki; Türkan Şoray, Müjdat Gezen, Yadigar Ejder ve daha birçok isim…

“Sanatçılar siyasete karışmasın, işlerini yapsın” gibi ucube “talimatlar” o zamanlar yoktu belli ki. Zaten olması da mümkün değildi, bugün YouTube’da ve başka dijital platformlarda izlenebilen Yeşilçam filmlerinde sokak duvarlarını kaplayan sloganlar görülebiliyor. Bu filmler televizyon kanallarında gösterilirken bu sloganlar “blur” yapılarak sansürlendiğinde büyük tepki çekmişti. Hatta Atıf Yılmaz’ın yönettiği, 78 yapımı “Köşeyi Dönen Adam” filminin sonunda Kemal Sunal, 1 Mayıs günü kalabalıkla birlikte Taksim’e yürüyordu. Bu sahne sinemada ve televizyonda sansürlenerek gösterilmedi. (Orhun Atmış, “Yeşilçam’ın 1 Mayıs’ı Artık Nostalji Oldu…”, Cumhuriyet, 1 Mayıs 2021, s.13.)

[17] “Açlığa İsyan”, Birgün, 1 Mayıs 2021, s.5.

[18] “Dünyada 1 Mayıs Kutlamaları: Emeğin Bayramı Coşkuyla Kutlanıyor”, 1 Mayıs 2021… https://www.birgun.net/haber/dunyada-1-mayis-kutlamalari-emegin-bayrami-coskuyla-kutlaniyor-343277… “Avrupa’nın Bir Çok Kentinde 1 Mayıs Kutlandı”, 1 Mayıs 2021… https://www.avrupademokrat.com/avrupanin-bir-cok-kentinde-1-mayis-kutlandi… “İşçiler Dünyanın Dört Bir Yanında 1 Mayıs’ı Kutladı”, 3 Mayıs 2021… https://direnisteyiz28.org/isciler-dunyanin-dort-bir-yaninda-1-mayisi-kutladi… “Dünyada 1 Mayıs: Pandemi Dayatmalarına, Düşük Ücretlere, Ağır Çalışma Koşullarına Hayır!”, 1 Mayıs 2021… https://direnisteyiz28.org/dunyada-1-mayis-pandemi-dayatmalarina-dusuk-ucretlere-agir-calisma-kosullarina-hayir… “Yurttaşlar 1 Mayıs’ı Pencere ve Balkonlardan Kutladı”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2021, s.3… Zehra Özdilek, “1 Mayıs 1977’de Katledilenler Kazancı Yokuşu’nda Anıldı”, Cumhuriyet, 30 Nisan 2021, s.12… “1 Mayıs’ta Alanlara Çıkmak İsteyenler Gözaltına Alınıyor”, 1 Mayıs 2021… https://ilerihaber.org/icerik/1-mayista-alanlara-cikmak-isteyenler-gozaltina-aliniyor-125719.html… “Direniş İradesi Dört Yanda Sokağa Çıktı”, 1 Mayıs 2021… https://sendika.org/2021/05/devrimciler-yasak-tanimadi-il-il-1-mayis-eylemleri-616564/… “Artvin’de 1 Mayıs”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2021, s.3… “Hopa’da Onlarca 1 Mayıs Gözaltısı”, 1 Mayıs 2021… https://sendika.org/2021/05/dogu-karadenizde-halkevleri-yoneticilerine-evlerinin-onunde-1-mayis-gozaltisi-616538/… “Umut Ayaklandı, Güzel Günler Yakın”, 2 Mayıs 2021, s.2…

[19] “Taksim’e Yürümek İsteyenlere Polis Müdahalesi!”, Cumhuriyet, 2 Mayıs 2021, s.3… “Taksim’e Yürümek İsteyen Halkevleri’ne Polis Saldırdı”, 1 Mayıs 2021… https://sendika.org/2021/05/taksime-yurumek-isteyen-halkevlerine-polis-saldirdi-isci-dusmani-akp-iktidarina-karsi-yuruyoruz-616517/… “Taksim’de 1 Mayıs Eylemleri”, 1 Mayıs 2021… https://kizilbayrak49.net/ana-sayfa/haber/sinif/taksimde-1-mayis-eylemi… “Ankara’da 1 Mayıs: İşyerinden, Mahalleden, Meydandan…”, 1 Mayıs 2021… https://sendika.org/2021/05/ankarada-1-mayis-isyerinden-mahalleden-meydandan-616548/… “İl İl 1 Mayıs”, 1 Mayıs 2021… https://bianet.org/bianet/emek/243402-kent-kent-1-mayis-kutlamalari… “1 Mayıs Eylemlerine Polis Müdahalesi: Çok Sayıda Kişi Gözaltına Alındı!”, 1 Mayıs 2021… https://www.birgun.net/haber/1-mayis-eylemlerine-polis-mudahalesi-cok-sayida-kisi-gozaltina-alindi-343255…

[20] “Emek Örgütleri Tam Kapanma Öncesi 1 Mayıs İçin Sokağa Çıktı: İl İl Eylemler…”, 29 Nisan 2021… “Çalışana Bayram Yok”, Birgün, 2 Mayıs 2021, s.3… https://sendika.org/2021/04/emek-orgutleri-tam-kapanma-oncesi-1-mayis-icin-sokaga-cikti-il-il-eylemler-616160/…“Her Yer 1 Mayıs”, 1 Mayıs 2021… https://kizilbayrak49.net/ana-sayfa/haber/sinif/her-yer-1-mayis-1… “Dersim’de 1 Mayıs Anıtı Açıldı”, 1 Mayıs 2021… https://bianet.org/bianet/emek/243400-dersim-de-1-mayis-aniti-acildi…“İşçiler, Fabrikalarında ve İşyerlerinde 1 Mayıs Kutlamalarını Sürdürüyor”, 30 Nisan 2021… https://www.evrensel.net/haber/431971/isciler-fabrikalarinda-ve-isyerlerinde-1-mayis-kutlamalarini-surduruyor… “1 Mayıs Kutlamaları Yapıldı”, Evrensel, 2 Mayıs 2021, s.5…

[21] “O hâlde bileşik emek için daha yüksek ücret ödenmesine ilişkin çok önemli soruyu nasıl çözeceğiz Özel üreticilerden oluşan bir toplumda nitelikli emekçinin eğitiminin maliyetini özel kişiler veya onların aileleri öderler; dolayısıyla, nitelikli emek gücüne ödenen yüksek fiyat öncelikle özel kişilere tahakkuk eder: Becerikli köle daha yüksek bir fiyata satılır ve becerikli ücretliye de daha yüksek ücret ödenir. Sosyalistçe örgütlenmiş bir toplumda bu maliyetler toplum tarafından karşılanır ve bu nedenle meyveleri bileşik emek tarafından üretilen daha büyük değer de topluma aittir. İşçinin kendisinin ek ödeme talep etme hakkı yoktur.” (Friedrich Engels, Friedrich Engels, Anti-Dühring: Bay Eugen Dühring Bilimi Altüst Ediyor, çev: Kenan Somer, Sol Yay., 1966, s.230.)

[22] AVM’lerde çalışanların yüzde 88’i, 35 yaşın altında bulunurken yüzde 48.3’ü üniversite mezunu. Part-time çalışma kural hâline dönüştü. Ücretler ise düşükken; AVM’lerdeki “köle” düzeninde araştırmaya göre, “Hastayım” diyen işçiyi bile zorla çalıştırmışlar. Dayanıklılıkları artsın, çalışmaya devam etsinler diye işçilere Supradyn vermişler. “Hastalık bahanesi ile geleni tutmam, ücretsiz izne gönderirim” diye tehdit etmişler. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle mağazanın kapalı olduğu günlerin ücretlerini kesmişler. Günlük 1.5 litre su tanımlamışlar. (Mustafa Çakır, “AVM’lerde ‘Köle’ Düzeni”, Cumhuriyet, 4 Temmuz 2021, s.13.)

[23] Şehriban Kıraç, “Luc Triangle: Türkiye’deki Durum Oldukça Kaygı Verici”, Cumhuriyet, 5 Mayıs 2021, s.12.

[24] İklim Öngel, “Ergün Atalay, Asgari Ücrete Dair Önerisini Açıkladı”, Cumhuriyet, 29 Kasım 2021, s.8.

[25] Deniz B. Göçmen, “Her Üç Kadından Biri İş Bulamıyor”, Sözcü, 7 Mart 2022, s.9.

[26] “Çalışabilir Her 10 Kişiden 3’ü Kayıtlı”, Birgün, 17 Şubat 2022, s.4.

[27] “Türkiye’de İşçilerin Yüzde 86’sı Sendikasız”, Yeni Yaşam, 2 Ağustos 2021, s.13.

[28] “Coronavirüs Salgını Gölgesinde 1 Mayıs: Enflasyondan Eriyen Ücretler, Kayıt Dışı İstihdam, Kod-29 Sorunu…”, 1 Mayıs 2021… https://t24.com.tr/haber/Coronavirus-salgini-golgesinde-1-mayis-enflasyondan-eriyen-ucretler-kayit-disi-istihdam-kod-29-sorunu,949640

[29] “DİSK’te Devrimci Bir Dönüşüm Şart”, Birgün, 12 Şubat 2020, s.11.

[30] Arzu A. Çerkezoğlu (@ArzuCerkezoglu) #1MAYIS alanındayız… ÖS 12:04 · 1 May 2021 194-Retweet 19-Alıntı Tweetler 2.454-Beğeni

@ArzuCerkezoglu adlı kişiye yanıt olarak

Braın Croken (@SelimDo16499257) 125’e yakın gözaltı varken güzel şov yapmışsınız sanki 1 mayıs çok umrunuzda gibi?

Kamil (@Kamil190787) #1MAYIS Baldur işçileri 130 gündür grevde

Gkhn (@Borz1864) Sanki karşısında poliw barikatı varmış gibi bi pozlar, bi kolkola girmeler falan…

t.ozer (@Teoezer) Örgütlü işçi güçlüdür, güç sınamaz, gereğini YAPAR. Yaşasın işçi sınıfının örgütlü birliği, Yaşasın DİSK

Gökan (@balgkn17) İzini bizzat soyludanmı aldın

Erdal eren (@errenimmmmm) Valla işçiye 1 gün bayram @remziçalışkana hergün bayram

k r k e (@kirkekirke1) Süleyman Soylu nerde?

reha eskidir (@rehaeskidir) Işçiler nerede?

Soner (@SONERAYGULL) #1Mayıs Baldurİşçileri130GündürGrevde

Di (@diyadiro) Ne bu geçen protokol imzalayıp poz verdiğiniz Süleyman Soylu’ya jest niteliğinde yapılan 1 Mayıs korteji mi devletimizin huzuru ve sağlığı için mış gibi yapmak ayıp olmasın yani daha gecen gün çaylarını içtik korteji

Sergey Yesenîn (@carnaxewnek) 1 Mayıs alanı değildir o, olsa duramazdınız.

noarix (@gezellignoar) Az ötenizde işkence ile gözaltına alınanlardan da utanmıyorsunuz belli ki

Ankara İşçi Meclisleri (@IsciAnkara) İçişleri bakanıyla anlaştık, kitlesel kutlama yok. İşçi olmayacak alanda, sadece profesyonel sendikacılar olacak demek için mi oradasınız? Bu makyaj tutmaz, bu gösteri sizi kurtaramaz.

Ankara İşçi Meclisleri (@IsciAnkara) Hak iş çizgisine geldiniz sonunda. 1 Mayıs’ta Taksim’e profesyonel sendikacılar ile çelenk bırakma bir Hak iş geleneğidir.

[31] “Türk-İş: 1 Mayıs Kutlamalarımız Dijital Platformlar Üzerinden Olacak”, 26 Nisan 2021… https://dokuz8haber.net/emekdunyasi/turk-isten-1-mayis-aciklamasi-dijital-kutlama-yapilacak/

[32] Olcay Çelik, “1 Mayıs, DİSK’in ‘Aklı’, Faşizmin Masası”, 26 Nisan 2021… https://www.avrupademokrat.com/1-mayis-diskin-akli-fasizmin-masasi-olcay-celik/

[33] “DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu: 1 Mayıs Çelengimizi Anıta Bırakacağız”, 26 Nisan 2021 … https://t24.com.tr/haber/disk-baskani-arzu-cerkezoglu-1-mayis-celengimizi-anita-birakacagiz,948578

[34] “DİSK Yönetiminin Soylu ile Görüşmesine Sendikacılardan Tepki”, 24 Nisan 2021… https://devrimcidusun.org/disk-yonetiminin-soylu-ile-gorusmesine-sendikacilardan-tepki/

[35] “Sadrettin Güler: Emek ve Meslek Örgütleri Beklentilere Cevap Vermedi”, 29 Nisan 2021… https://sendika.org/2021/04/sadrettin-guler-emek-ve-meslek-orgutleri-beklentilere-cevap-vermedi-616224/

[36] “DİSK’in hesaplamasına göre 16 milyon kişi yani ülke emekçilerinin yüzde 61’i kapanma uygulamasının ‘istisnası’ sayılmakta. Adı yine de ‘tam kapanma’ ya da ‘salgınla mücadele’ oluyor ama. 16 milyonluk bir ‘istisna’, emekçilerin yaşamının yok hükmünde sayılması dışında nasıl mümkün olabilir ki?!” (Vedat İlbeyoğlu, “1 Mayıs, Salgın ve Sınıf Gerçeği”, Evrensel, 2 Mayıs 2021, s.9.)

[37] Orhan Çelebi, “Sendika Ne Yana Düşer Ustam?”, 7 Mayıs 2021… https://www.avrupademokrat.com/sendika-ne-yana-duser-ustam-orhan-celebi/

[38] Fikret Başkaya, “Türk-İş veya Sendikacıları Nasıl Bilirsiniz?”, Kaldıraç, No:245, Aralık 2021, s.77-78.

[39] İki Ayrı 1 Mayıs Bir Yol Ayrımı”, Devrimci Duruş, No:97, Mayıs-Haziran 2021, s.14-15.

[40] Victor Hugo, Sefiller, çev: Leyla Gürsel, Can Yay., 2003.

[41] Emile Zola, Germinal, çev: Adnan Cemgil, Güven Yay., 1968.

[42] “İstanbul 1 Mayıs Platformu: 1 Mayıs ‘Temsili’ Kutlanamaz, Başta Taksim Olmak Üzere Sokaklarda, Meydanlarda, Tüm Coşkumuzla Kutlayacağız”, 29 Nisan 2021… https://direnisteyiz28.org/istanbul-1-mayis-platformu-1-mayis-temsili-kutlanamaz-basta-taksim-olmak-uzere-sokaklarda-meydanlarda-tum-coskumuzla-kutlayacagiz

[43] Çağatan Akyol, “Kazancı Yokuşu’nda Katledilenler Anıldı”, Cumhuriyet, 29 Nisan 2021, s.4.

[44] “1 Mayıs Platformu: 1 Mayıs’tan Aldığımız Güçle, Yaşamı Örgütleyeceğiz”, 15 Mayıs 2021… https://direnisteyiz28.org/1-mayis-platformu-1-mayistan-aldigimiz-gucle-yasami-orgutleyecegiz

[45] “TİHV’nin 1 Mayıs Raporu: 490 Gözaltı, 888 Bin Lira Para Cezası”, 4 Mayıs 2021… https://devrimcidusun.org/tihvnin-1-mayis-raporu-490-gozalti-888-bin-lira-para-cezasi/

 

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.