Aktüel Yorum

Pençe S-400 ve Suriye’ye askeri sevkiyat paralel örgütün işi!

Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal ülkesinin istikbali için Batı’yı işaret etmişti.

Bati istikametine ilk adımları Ormanlı’nın son elli yılına kadar götürebilirim lakin Cumhuriyet döneminde ilk adımlar 1952’den itibaren atıldı.

İşbirliği için bir dizi işbirliği ve çalışma yapıldı.

Zaman zaman tartışmalar ve kimi pürüzler çıksa da bu istikamet hiç bozulmadı.

Bir süredir bu istikamette kriz aletleri var.

İki gelişme bu istikameti bitirecek cinsten;

1-) Doğu Akdeniz’de yasa dışı doğal gaz araması,

2-) Rusya’dan S-400 füze alımı!

Türkiye 16 Temmuz Çarşamba günü üyesi olduğu NATO ve müttefiklik ilişkileri çok köklü olan ABD’ye rağmen Rusya’dan S-400 füzelerini aldı.

Dış politika uzmanı geçinen kimileri “Türkiye S-400 füzelerini alamaz, Erdoğan ABD’den kimi tavizler almak için blöf yapıyor” dediler.

İlk günden bunun blöf olmadığını söyledim.

‘Erdoğan blöf yapıyor’ diyenler 2011’den bu yana yaşanan gelişmeleri görmeyen ve görmediği için tahlil edemeyen acemiler! Uzun süredir Türkiye’nin yaşadığı dış politika değişimlerini ve bunun bölgeye yansımalarını yazıyorum.

Türkiye-Rusya ilişkileri 2015’ten bu yana geçici, taktiksel olmanın çok ilerisinde.

Bu ilişkinin içine İran ve Katar’ı da aldığımızda tablo biraz daha netlik kazanıyor.

Türkiye’nin 2015’ten bu yana içerde ve dışarıda attığı adımları bu pencereden değerlendirmekte fayda var.

Cizre, Sur ve diğer Kürt şehirlerinde yapılan katliam ve ardından kurgulanan 15 Temmuz darbesi bu gelişmelerin bir parçası. Burada köklü bir sistem değişimine imza atıldı ve bu siyasete muhalefet eden ekip tasfiye edildi. Ardından yapılan El Bab ve Efrîn operasyonları da bununla bağlantılı. Sonrasından Doğu Akdeniz’e ABD ve AB’ye inat hatta ciddi tepki göstermelerine rağmen doğal gaz arama gemisi gönderdi.

Bugün itibarı ile Kıbrıs açıklarında Türkiye’nin dört tane arama gemisi çalışıyor.

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alması basit birkaç silahın alımından çok daha önemli.

Beyaz Sarayın şu açıklamasını iyi okumak lazım: “S-400 alma kararı Türkiye’nin F-35 programına katılımını imkansız kılmaktadır…

F-35’ler ile (bu uçakların) gelişmiş becerilerini öğrenmek, kullanılacak Rusya’ya ait bir istihbarat toplama platformu birarada bulunamaz.”

S-400 füzelerinin gelmesinden saatler sonra Pentagon şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’yi F-35 programından çıkarıyoruz.”

Bu sürpriz olmadı.

Uzmanlara göre F-35 uçak programından tasfiyenin Türkiye’ye ekonomik maliyeti 9 Milyar dolar!

Türkiye’nin bu hamlesine karşı yakında ABD Kongresi ve Temsilciler Meclisi harekete geçecektir; hasımları ile mücadele yasası (CAATSA) devreye girecektir!

S-400 almına karşı ABD bu tür adımlar atarken AB de Türkiye’nin yasa dışı doğal gaz aramalarına sessiz değil; Türkiye ile üst düzey temaslar ve hava taşımacılığı antlaşması askıya alındı!

AB Komisyonu muhtemel yeni yaptırımlar için de çalışmalarını hızlandırdı.

Bu gelişmelere karşı Türkiye’nin hamlesi Suriye sınırına askeri sevkiyat oldu!

Erdoğan yönetimi Batı ile kavgasını sürdürecektir. Türkiye’nin Xakurkê ve Kandil’e dönük bir süredir devam ettiği askeri operasyonu da bu pencereden değerlendirmekte fayda var.

Rusya ile birlikte İran da Türkiye ile işbirliği içinde.

Yeni bir Rojava operasyonu yapar mı?

Bekleyip göreceğiz ama operasyon ihtimali yabana atılmamalıdır.

Askeri sevkiyat ve operasyon Rusya ve İran ile koordinasyon içinde yapılıyor.

Bu koordinasyonda Katar ve Irak Kürdistan Federe bölgesini de var.

Bunlar paralel BEŞ’li!

Saflar net ve kavga büyük!

Yazarın bir önceki yazısı
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Reklamı engelleyerek iyi yapmışın, yazıya odaklanmakta fayda var.